Önümüzdeki hafta Türkiye'yi ziyaret edecek olan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'le mülakat için gittiğimiz Alma Ata'da 4 gün geçirdik.
Dün biz yola çıkarken Alma Ata'nın en büyük ve en güzel otelinin açılış töreni yapılıyordu. Oteli bir Türk müteahhitlik firması inşa etti, bir Türk turizm grubu işletiyor.
Müteahhitlik firmasının yöneticisi 160 milyon dolara mal olan otelin Kazakistan'da ne ilk ve tek, ne de en büyük projeleri olduğunu belirtti ve birkaçını saydı: Astana Üniversitesi (225 milyon dolar), Astana Stadyumu (180 milyon dolar), Askeri Akademi (100 milyon dolar), Alma Ata Hastanesi (200 milyon dolar)... Liste uzayıp gidiyor. Özetle, firma Kazakistan'da 2 milyar dolarlık iş aldı.
Üstelik -en azından şimdilik- Türkiye'nin en büyük taahhüt firmaları arasında gösterilmiyor. Örneğin "Dünyanın en büyük 225 uluslararası müteahhidi" listesindeki 31 Türk firması arasında yok. (Not: Dün Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı törende bu 31 Türk firmasına başarı plaketleri verildi. Kutlarız.)
İsimsiz kahramanlar
Gözümüzle gördüğümüz en taze örnek olduğu için Kazakistan'ı anlattık. Yoksa daha nice başarı öyküsü var. Rusya'da, Azerbaycan'da, Türkmenistan'da, Ukrayna'da, Körfez emirliklerinde...
Örneğin Ukrayna'daki bir müteahhidimiz bu ülkenin bir numaralı mermer ithalatçısı konumuna geldi. İnşaatlarına Türkiye'den ithal ettiği mermerler sayesinde.
"Tabii en büyük destan Rusya'da yazılıyor" dedi müteahhit ve ekledi: "Türk kamuoyu Moskova'daki, Saint Petersburg'daki büyük ihaleleri kazananları biliyor ama yeni yeni müteahhitliğe geçmekte olan 'Alaylı' inşaatçıların başarılarından pek söz eden yok. Her birinin 3-5 milyon dolarlık işleri aldıklarına bakmayın, topladığınızda milyar doları aşan etkileyici bir sonuç ortaya çıkıyor. Rusya'nın orta büyüklükteki her kenti, her kasabası bir Türk müteahhidin kalesi durumuna geldi."
Sonra "Ah bir de şu kriz çıkmasaydı" diye iç geçirdi müteahhit. Krizden en çok Rusya'nın, dolayısıyla Türk müteahhitlerin etkilendiğini söyledi ve ürkütücü bir örnek verdi: "Şantiyelerin durması nedeniyle Rusya'dan 100 bin işçinin yurda döndüğü söyleniyor..."
Neyse ki krizin yaraları yavaş yavaş sarılmaya başladı. Yine müteahhidin anlattığına göre, Libya'dan Kazakistan'a kadar uzanan bölgede Türk firmaları çok daha büyük işler alabilirler. Yeter ki, devlet destek versin.
Nasıl bir destek beklediklerini sorduk. "Tek talebimiz var" dedi ve anlattı: "Vize sorunları nedeniyle Türkiye'den işçi getirmekte çok zorlanıyoruz. Hükümet en önemli pazarlarla, örneğin Libya, Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerle işgücünün serbest dolaşımı anlaşmaları imzalarsa, hiçbir derdimiz kalmaz."
Türk Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren dün törende "Yurtdışında çalıştırılan işçiler için teşvik müessesesi oluşturulması" önerisinde bulundu.
Alma Ata'da görüştüğümüz müteahhidin dile getirdiği vize sorununun aşılması, en önemli teşvik olabilir...