Kırım Yarımadası'nda 10 gündür kıyamet kopuyor. Giderek büyüyen kriz ucundan kıyısından Türkiye'yi de ilgilendiriyor.
Her şey Boğazlar'dan geçen ABD donanmasına bağlı "Advantage" gemisinin 27 Mayıs'ta Kırım'ın Feodosya limanına yanaşmasıyla başladı. Önce 200 Amerikalı asker indi. Ardından yük boşaltıldı. Konteynerler, nakliye araçları, inşaat malzemeleri.
Ve birden sahilde toplanan halk "Yankee go home" sloganlarıyla Amerikan askerlerini taşa tutmaya başladı. O gün bugündür gösteriler de sürüyor, taş yağmuru da...
Amerikalılar, Türkiye dahil 15 NATO üyesi ile Ukrayna'nın katılacağı, 17 Haziran'da başlayıp 2 Ağustos'a kadar sürecek "Sea Breeze" (Deniz Meltemi) tatbikatı hazırlıkları için Kırım'a çıktılar. 1997'den bu yana her yıl tekrarlanan tatbikatlardan biri. Şimdiye kadar olaysız geldi geçti.
Tatbikatın bu yıl Karadeniz'i ısıtmasının birçok nedeni v ar: Kırım halkının dörtte üçü Rusya yanlısı ve Rusça konuşuyor. "Turuncu Devrim"le işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko'yu Ukrayna'yı Rusya'dan koparmakla suçluyor. Yuşçenko'nun ekonomik vaatlerini yerine getirememesi, işsizliği ve yoksulluğu daha da artırdı, bu da halkın Batı karşıtlığını körükledi.
Bunlara iki de jeostratejik neden eklemek gerekiyor:
1- Yabancı güçlerin Ukrayna'da tatbikat yapabilmeleri için parlamento onayı şart. Ancak 26 Mart seçimlerinden bu yana hükümet pazarlığı bir türlü bitmediği için parlamento boş oturuyor. Bundan önceki meclisin ise "tatbikat izni tasarısı"nı üç kez geri çevirmesi tam anlamıyla yasal boşluk yarattı. Yuşçenko bu engeli başkanlık kararnamesiyle aşmaya çalıştı ama Kırım halkı "Parlamento kararı olmadan Amerikalılar'a geçit yok" direnişinden vazgeçmedi. Ukrayna lideri çaresiz milletvekillerine dün olağanüstü oturumla tasarıyı geçirmeleri çağrısı yaptı. Ama parlamento bunu duymazlıktan gelip bir hafta tatil kararı aldı.
Bu arada ABD'nin kalıcı bir üs inşa etmeye hazırlandığını öne süren Kırım özerk parlamentosunun tatbikatı yasadışı, Kırım'ı da "NATO'suz bölge" ilan etmesi işleri iyice karıştırdı. Yuşçenko bölge yönetimini yetkilerini aşmakla suçluyor, özerk parlamento ise Avrupa Bölgesel Yönetimler Şartı uyarınca kendi kararının merkezi hükümet tercihlerinin üstünde olduğunu iddia ediyor.
Ukrayna kimin olacak?
2- Diğer -ve asıl- jeostratejik neden Yuşçenko'nun Ukrayna'yı 2008'e kadar NATO'ya sokmayı hedeflemesi. Ne var ki, sadece Kırım değil, Ukrayna'nın "Turuncu Devrim" partilerine oy veren batı bölgeleri bile NATO üyeliğine karşı. Parlamentonun çoğunluğu da! Tüm bunlara bir de Rusya'nın uyarılarını ve tehditlerini ekleyin.
Uyarıların ilki dün Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan geldi: "Ukrayna'nın NATO üyeliği kestirilmesi güç boyutlarda jeostratejik depremlere yol açar." İkincisi ise Rusya parlamentosundan: "Ukrayna NATO'ya girerse, biz de Kırım özerk yönetimiyle ilişkilerimizi yoğunlaştırırız." Yani, Kırım'ı Ukrayna'dan koparırız.
Ama tehditler daha etkili: Rus savunma sanayii Ukrayna ile işbirliğinden vazgeçmeye ve fabrikalarını taşımaya başladı. Bu, işsizler ordusuna onbinlerce kişinin daha katılması demek! Tüm bunların üstüne iki ülke arasındaki sınırların belirsizliği sayesinde Rusya'da çalışan yüzbinlerce Ukraynalı'nın belgesiz gidip gelmelerini koyun. Ve Rusya sınır çizdiğinde onların da işlerini yitireceklerini...
Aslında "masum" bir tatbikatın ardında Karadeniz'de en büyük hesaplaşmalardan biri yatıyor. İyi izleyin.