Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Avrupa boşuna korkmuyor

Milton Bearden 30 yıl boyunca CIA'de çalıştı. Operasyonlar dairesinde. Özellikle gizli operasyonlarda görev yaptı. Örneğin 1986-1989 yılları arasında Afganistan'da Sovyet işgaline karşı direnen gruplarla CIA arasındaki temasları o yürüttü. "Gayrı nizami savaş", yani terör uzmanı olan Bearden geçenlerde New York Times'ta yayınlanan yazısında çok önemli bir uyarıda bulundu: El Kaide ile Irak'ta ABD'ye karşı saldırılar düzenleyenler Sun Tse'nin taktiklerini uyguluyorlar. Önce Sun Tse'yi ("Zi" diye okunuyor) tanıtalım. 2500 yıl kadar önce yaşamış Çinli savaş teorisyeni. "Savaş Sanatı" adlı yapıtında önerdiği taktikler ve yaptığı tavsiyeler bugün bile geçerliliğini koruyor. O kadar ki, Savaş Sanatı, komutanların başucu kitabı. Gelelim Bearden'ın hatırlattığı Sun Tse'nin üç aşamalı savaş taktiğine:
*Önce düşmanın stratejisini çökertin.
*Düşmanın müttefiklerine saldırıp etkisiz duruma getirin.
*İlk iki hedefe ulaştıktan sonra artık doğrudan düşmana saldırabilirsiniz.
Şimdi İstanbul saldırılarına bu taktik açısından bakalım. ABD'nin Irak stratejisi Ortadoğu'yu demokratikleştirmek amacına dayandırıldı. Model olarak da İslam ile demokrasiyi uzlaştıran Türkiye'den esinlenildi.

Kaide için tehlikeli model
El Kaide ve uzantıları bombalı saldırılarıyla Türkiye'de de istikrarı bozarak, İslam ile demokrasi arasındaki bağları havaya uçurmayı hedefliyorlar. Böylece hem ABD'nin stratejisi çökecek, hem onlar açısından düşmanın müttefiki "Tehlikeli model" ortadan kalkacak. Sonra sıra gelecek "düşman"la savaşmaya. Düşman kim? El Kaide'nin tam adı her şeyi anlatıyor: "Yahudi ve Haçlılarla Mücadele İçin Bütün Dünya İslam Cephesi." Bugüne kadar terörü hep "Başkalarının başına gelen bir felaket" zanneden Avrupa, İstanbul saldırılarından sonra El Kaide'nin Sun Tse taktiğinin üçüncü aşamasına geçmeye hazırlandığını anladığı için soğuk terler dökmeye başladı. Gazetelerdeki başlıklar ve yorumlar duyulan korkunun boyutlarını göstermeye yeterli: Dokunulmazlığımız sona erdi, şimdi ateş hattındayız. (The Guardian) İslamcı terörizm hızla bize yaklaşıyor. (La Derniere Heure) El Kaide, İstanbul'dan sonra ilk fırsatta Londra, Paris'i vuracak. (Le Temps) İstanbul saldırılarının benzeri Paris, Londra ve başka bir Avrupa kentinde olabilir. (Liberation) Türkiye istikrarsızlığa sürüklenirse, Avrupa'nın ayağının altındaki zemin çöker. (Le Figaro) Yine o korku nedeniyle Alman gazetesi Bild, Türkçe "Sevgili Türk vatandaşları. Bugün biz sizinle yas tutuyoruz" başlığı atıyor. Fransız gazetesi Ouest France, "Bugün hepimiz Türk'üz" diye haykırıyor.

Ya köprü çökerse?
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un "Türkiye bir an önce AB'ye alınmalı", Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily'nin "AB kollarını Türkiye'ye açmalı" çağrılarının altında da aynı korku yatıyor: Yüz milyonlarca Müslüman için umut, yüz milyonlarca Avrupalı için de güvence olan Türkiye köprüsünün çökmesi. Türkiye'nin değerini gerçekten anladıklarına, kucak açma" çağrılarını panik geçtikten sonra unutmayacaklarına inanmak istiyoruz. Terör kabusları hortlayan Türk halkına da yine Sun Tse'nin bir sözünü hatırlatıyoruz: "İçinde bulunduğunuz durum ve koşullar ne kadar tehlikeli olursa olsun, asla ama asla umutsuzluğa kapılmayın. Asıl her şeyden korkulacak durumlarda korkulacak bir şey yoktur..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA