Sayısız can almış bir cani düşünün.
İnsan kasaplığı için eline ne geçtiyse kullanmış: bıçak, sis, ustura, makas, tornavida, Allah ne verdiyse... Sonunda hızını alamayıp baraj suyuna arsenik boca etmiş. Çocuklar dahil, ahali öylece de sizlere ömür...
Yargılanırken savcı onun için "zehirleme" suçundan ceza istiyor.
Araştırılacak: Ne kadar arseniği barajın neresinden hangi bidonla boşaltmış suya? Kesinlikle belirlenemezse kanıt yetersizliğinden beraat edecek.
Serbest kalan herifçioğlu cinayet takım taklavatıyla sürdürecek kırımları...
Olur mu öyle deli saçması? Olur efendim.
Oluyor. Suriye konusunda varılan nokta tam o durum.
Orada mesele katliam falan değil. Varsa yoksa "kimyasal silah sorunu".
Niçin? Çünkü "yasal" silahlarla yapılan saldırılar İsrail'in güvenliğini tehlikeye düşürmüyor. "Yasa dışı" gaz kıyametiyle başa çıkmak ise çok daha güç.
Sorun küresel çapta sınıfsal. Otobüs devrilince 5 İngilizin ölmesi "gelişmiş" ülkelerin basınında baş sayfa haberi olur da, tren devrilince 50 Hintlinin elden gitmesi arka sayfalarda -belki- yer bulur ya.
Suriye'de de öyle.
Tek İsrailli önemli. Çünkü yoksul değil. Düzgün giyimli. Eğitimli, çok dilli, "aydın kafalı". Arap yığınlarının büyük çoğunluğu ise çulsuz ayak takımı.
Batı-Doğu ayırımı da diyemeyiz buna.
Her türlü insancıl yaklaşımı dışlayan çıkarcılığın ortakları arasında Rusya ve Çin de var. Batılı mı onlar?
Hayır, bütün mesele dünya nüfusu içinde ekonomik açıdan yolunu bulmuş kesimlerin geri kalanlara sağmal mal gözüyle bakması.
Şimdi çözüm arayışını erteleme kılıfı bulundu. Şam yönetimi zehir teslimi yapacak.
Nerede, ne kadar var, bilinmiyor.
Diktatör katakulli ustası. (Şimdiye dek "Bende öyle şey yok" pozundaydı).
Birazını saklarsa?
Hepsini verdi diyelim. Yenisini alır ya da üretirse?
Ülkede çetin ve çok yanlı çatışma sürüyor. BM temsilcileri birkaç saatlik araştırma sırasında bile ateş yediler.
Yüzlercesi düzinelerce yerde aylar ayı nasıl görev yapacak?
Yapamayacak tabii. Uygulamada pürüzler, çekişmeler, ertelemeler çıkacak.
O arada yüz bin kadar ölüye yenilerin eklenmesi de sürecek.
Önemli mi efendim? Onlar döküntü insan. Yarı barbar. Müslüman. Dünya nüfusunun alt sınıfında...
Kendimizi hor görmeye ayarlı beyazlarımızın katılmayacağını bilerek söyleyeyim:
Bugün tek etik duruş bizimki.
Uluslararası alana duygusal bakılamayacağı, ülkelerin namuslusu namussuzu olamayacağı lafına kulak asmayın.
Atatürk'ü hatırlayarak "Bu pis dünyada Türkiye vatandaşı olduğum için ne mutlu bana" diyebilirsiniz.