Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Rehavet yolu

Ahlak da başa beladır, mantık da.
Vicdan sesi ve tutarlılık kaygısı insanın esnek davranma özgürlüğünü kısıtlar.
Herkes tatil peşinde. Gelin öyle kavramları da tatile çıkaralım.
Dünyaya ve yurda bakarken insanca tutum beklemek gibi saplantılardan kurtulursunuz. Bir rahatlarsınız ki...
Mısır'da seçilmiş adam kodeste tutulurken diktatörün salıverilmesinden tedirgin mi oldunuz? Size ne efendim? Babanızın oğlu mu Mursi?
Sıra sıra Suriyeli çocuk ölüsü görüntüleri yüreğinizi dağladıysa, bakmayıverin görüntülere.
Kimyadan mı ölmüşler, toplu soğuk algınlığından mı tartışmalarına boş verin. Dizilere bakın.
İmdada çağrılan Güvenlik Konseyi'nin "Endişeyle izliyoruz" yanıtını neye benzettiniz? "Karakol sokağında insanlar doğranıyor!" feryadına komiserin "Kaygıyla seyrediyorum" demesine mi? Kara komediye gülün geçin.
Yurt içine, özellikle beyaz kesim sözcülüğüne soyunanların son zamanlardaki fetvalarına bakarken de tutarlılık aramaktan vazgeçin.
Örneğin hep "İnsan tek başına da kalsa doğruyu söylemelidir" ilkesini savunur görünmüşken, "Şimdi Türkiye'nin etik çağrısı yaparak yalnızlaşması yanlıştır" buyurmalarına şaşmayın.
Dillerinden düşürmedikleri Atatürk'ün elde somut güç yokken düveli muazzamaya kafa tutmuş olmasını alkışlarlardı.
Şimdi "Haddini bilmeyen Türkiye Batı'yı kızdırıyor" diye alarm zili çalmaktalar.
Aldırmayın; olacak o kadar.
Maksat politik gol atmak.
Ofsaytsa ofsayt.
Hakem yok ki. ("Hakem halktır" türünden safça laf etmezsiniz inşallah.
Miyoptur o.
Cahildir, sersemdir, alıktır.
Görmez, anlamaz.) Bir şeylerin rayına oturtulması için aklın yolunda birleşerek yeni bir anayasa yapılmasına çalışılıyor ya. Yolu tıkayan garip bir tartışma konusu var: "Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasa maddesi olur mu, olmaz mı?" Şimdi yargıladığımız Kenan Evren "Olur" demiş, yaptığı -hâlâ sırtımızdan çıkaramadığımızdeli gömleği anayasanın girişine öyle maddeler koymuştu. "En hakiki mürşit ilimdir" sözü ise Mustafa Kemal kurallarının başında gelir.
Peki, bilimin başlıca kuralı nedir? Dogmayı dışlaması. (Türk Dil Kurumu sözlüğünün "dogma" tanımı: "Bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi".) Ya beyaz kesimin en korktuğu öcü nedir?
Şeriat. O neye dayanır?
Dogmaya. Yazılı anayasası olsa başına "El-hükmullah" ("Emir Allah'ındır") maddesi yerleştirilir, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği kayda geçirilirdi.
Şeriattan korkanların şeriatçı gibi davranmasına da şaşmayın. Rehavet uğruna mantığı unutmanızı teklif ettik ya!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA