Alışmaya bakın. Dünya çelişki dolu. İlk eşim Nâzım'ın kardeşiydi ama teyzesinin oğlu da faşist orgeneral -daha sonra Evren'in başbakan adayı- Turgut Sunalp'tı.
Binbaşıyken katıldığı Kore savaşı sırasında onunla aynı çadırda kalır, geceleri uzun uzun konuşurduk. Bir Amerikan harp akademisinde eğitim görürken öğrendiklerini de anlatırdı.
Askerlik tarihinde oradaki uzmanların"siegecraft" diye adlandırdıkları hüner önemli yer tutarmış. Tam karşılığı "kuşatma zanaatı" ama söz konusu uğraşa matematik ve fizik de karıştığı için biz ablukabilim diyelim. Bunun kurallarına göre, bir kenti ya da kaleyi saran birliklerin başarıya ulaşmaları için dört şart varmış:
İçeridekileresayıca üstünlük, tahkimatı aşmaya yeterli ateş gücü, hedefi çepeçevre kuşatabilme, dışarıdan yardım gelmesini önleme.
Gelmiş geçmiş en büyük örnek de bizim fetih zaferimizmiş. Dışla bağlantıları keserek, yeterli birliklerle tam kuşatma yaparak, surları yüzlerce kiloluk taş güllelerle döverek İstanbul'u almış Fatih.
Önceki gün ekranda Kahire cengine bakarken bunları hatırladım. Fark ettim ki tarihe geçecek bir başka abluka zaferini izlemekteyim. Amerikan eğitimli, Amerikan finansmanlı, Amerikan donanımlı Mısır ordusu ve baltacı denilen sivil kılıklı takviye kıtaları sayıca üstünlük sağlamış, tam kuşatma yaparak içeridekilerin dışla bağlantısını kesmiş, yeterinden hayli ötede ateş gücüyle başarıya ulaşıyorlardı.
Yalnız, bir gariplik vardı durumda: Hedef kale değil de camiydi. Kaderin cilvesine bakın ki Fetih idi adı da. Fethedilen yapının içindekiler ise Bizanslı Hıristiyanlar değil de Arap Müslümanlardı. Dahası, saldırı güçlerinin başındaki general de koyu Müslüman olma iddiasındaydı. (Sunalp da "elbette" Allah'a inandığını söylerdi.)
Şimdi bu "zafer" ile kesin sonuç alınacak mı? Sanmıyorum. Fatih'in İstanbul fethi General Sisi'nin Fetih fethinden farklı biraz. Konstantinopolis düşünce Bizans gücü kalmamıştı. Mısır'da ise nüfusun yarıdan fazlası Sisi'ye düşman ve ayakta.
Tabii, gem azıya alınınca çare tükenmez. Fetih olmazsa fesih var. Sisi Müslüman Kardeşler örgütünü lağvetmeye niyetli. O zaman örgüt yeraltına inerse, zafer öylece de kesinleşmezse, Müslümanlığı feshetmeyi deneyebilir.
(Bir Müslüman bunu aklından geçiremez diye düşünürseniz, namussuzca çelişkilere alışmanızdan umut keserim.)
Yine olmazsa ödünç dolarla İsrail'in "gizli" cephaneliğinden bir küçük nükleer bomba alır, İhvan'ın toplandığı meydana atıverir.
O kadarına Batı izin vermez" mi diyorsunuz?
Güldürmeyin beni.