Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Esas duruşumuz

Törenleri izlerken küçük ama önemli bir ayrıntı gözüme çarpmakta. Başlarken katılımcılar saygı duruşuna davet ediliyor. O duruş da kimi yerde sessizce başlıyor kendiliğinden. Kimi yerde ise sertçe haykırılıyor: "Hazır oool!"
Nedir aradaki farkın önemi?
Sivil ortamlarda gereken şey emir almadan yapılır. Saygı göstermek istiyorsanız yerinizden kalkar, suskun durursunuz. "Hazır ol" ise asker komutudur.
Anlamı nedir? Neye hazır olunuyor? "Esas duruşa" geçmeye. Peki, o nedir? Hangi "esas" kastedilmekte?
Gelin, biraz sözcük inceleyelim. Öyle yapmak hem eğlencelidir, hem de anlamların üstünü kazıyarak altlarındaki gerçeklere ulaşmamızı sağlar.
Açın bakın Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne. "Esas duruş" karşılığında şu tanımı görürsünüz: "Dimdik, kımıldamaksızın durma".
Hah, yakaladık esası belirten kilit sözcüğü: "kımıldamaksızın". Komutu duyar duymaz o duruşa geçecek, yeni emre kadar zinhar kımıldamayacaksınız. Çünkü efendim, talimatsız kımıldamak bağımsızlık belirtisidir. Düşünmek, karar verip davranmak, vesayetlerden çıkmaktır.
Elbette izin verilemez öyle başıbozukluğa. Toplum beyni faşizan renklerle sürekli badana edilmeli, yeni nesiller de itaat vurgulu öğretilerle "büyük sözü" dinlemeye her zaman hazır olmak üzere yetiştirilmelidir.

***

Törenlerde şizofreni yaşıyorum.
Çok kıdemli cumhuriyet çocuğuyum. Onuncu yıl kutlanırken babam elimden tutup Taksim'de dolaştırmış; Batı saldırısına karşı kazanılmış harika zaferin ve ilkelliklerden sıyrılış atılımlarının taze heyecanı içindeki insanların bir ağızdan marş söyleyişlerini beş yaşımın meraklı hayranlığıyla izlemişim.
O zaferin büyük komutanının, o atılımların sabırsız rehberinin görüntüleri tören ekranlarına geldikçe gülümsüyorum sevgiyle. Bir kere daha içime minnet ve saygı doluyor.
Derken bir küçük kız çıkıyor ortaya. Ayağını yere vura vura, ezberletilmiş basmakalıp laflarla hamaset nutku çekip "Cumhuriyet, cumhuriyet!" diye bağırırken gözleri büyüyor, boynunun damarları şişiyor. Arada davudi bir ses Nâzım'dan dizeler okumakta, ekranda onun demir parmaklıklar arkasından bakan yüzü görünmekte.
Salonu dolduran beyaz Türk dostlarımdan alkış, kıyamet... Törenden onların ne anladıklarını iyi biliyorum, çünkü vaktiyle ben de aşağı yukarı aynı havadaydım. Cumhuriyet düşmanı "irtica" erbabı fırsat bulursa ülkeyi totaliter karanlığa boğacak ya. O tehlikeye karşı direniş ve protesto coşkusu...
Kalkıp -yüzümden gülümsemeyi eksik etmedenseslenmek istiyorum:
"Van minit! Cumhuriyet sözcüğünü takmayın kafaya. Sovyetler cumhuriyetlerden oluşuyordu. Çin de cumhuriyet. Öcünüz İran derseniz, İslam cumhuriyeti. Nâzım'a yarı ömrünü kodeste bizim cumhuriyetimiz geçirtti. Önemli olan bir rejimin adı değil, içerdiği demokrasi dozudur. Şimdi totaliterlik gelecek diye kıvranmanız ise komik. Çünkü gitmiyoruz öyle bir düzene doğru. Gelmekteyiz bal gibi öyle bir düzenden!"
***
Tabii, bunu söyleyince ister istemez gündeme gelen de sözünü ettiğim ekranların yıldızı oluyor. Mustafa Kemal diktatör müydü, değil miydi?
Karakterinin bir yanıyla devrimci, eşitlikçi, özgürlükçü idi. (O konuda en parlak başarısı kadınlarımıza eşit haklar tanınması yolunda aldığı sonuçlardır.) Bir yanı da asker kişiliğinden kaçınılmaz olarak kaynaklanan özelliklerdi.
Hayata Osmanlı zabiti sıfatıyla başladı. (İmparatorlukta o ad verilirdi teğmenle binbaşı arasındaki rütbeli subaylara). Yine sözcüğün kök anlamına bakalım: "Zapt eden, zapturapt altına alan, silah gücüyle düzene sokan". Kurduğu cumhuriyet elbette "zabit gibi" yönetilecekti. Çok hızlı değişiklikler geçirebilmiş olmasını da bir ölçüde o özelliğine borçluyuz.
Şimdi demokrasiyi öne geçirmeye başlamak için elverişli bir noktadayız artık. Özgürlüğümüzün en gerici celladı Evren gibilerden emir almaya hazır olmaksızın fırsatı değerlendirmek üzere yeni atılımlara girişebiliriz. Günümüze uygun esas duruş budur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA