Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Çarpıtmadan feminizm

Bu ortamda okumak yazmak güç. Öyle yoğun olaylar o kadar hızla akmakta ki, gözümü yerli ve yabancı haber ekranlarından ayıramıyorum.
Ateş püsküren uçaklar, tanklar... Çılgın kalabalıklar... Tepetaklak giden borsa panoları...
Çirozlaşmış çocuklar... Kündeye gelen diktatör debelenmeleri... Canını kurtarmak için sokakta koşan, balkondan atlayan kadınlar... Ellerinde bıçakla kovalayan adamlar...
Bir hızlı tren penceresinden bunları görmekte olsanız, dikkatinizi elinizdeki kitaba çevirebilir misiniz?
Dünyamızın niçin bu halde olduğunu düşünürken de kafamda hep aynı gerçek: İnsan bir primattır. Yani bütün maymun türlerini içine alan memeliler takımının bir üyesi. Yaptıkları da "normal".
Hayvanat bahçesinde şempanzeleri seyrederken görülenlere şaşılır mı? O en yakın akrabalarımızdan kimi erkekler başkalarının husyelerini dişleriyle koparır, kimi dişiler yeni doğmuş yavruları analarının kucağından kapıp yerler.
Hemcinslerinize zoolog gözüyle bakmaya başlarsanız hiçbir şeye şaşmıyorsunuz.

***

En önemli soru da şu: İnsanlar nasıl mutlu olur, huzura kavuşur? Ya da tersten soralım:
Onları en mutsuz eden, birbirine düşüren nedir?
Gözlemlerimden benim çıkardığım sonuç: kadın-erkek ilişkileri.
Belki katılmayacak, "En çok hır erkeklerin birbirleriyle çatışmalarından çıkıyor" diyeceksiniz. Öyle ama temel kaynağa dikkatle bakarsanız o boy ölçüşmelerinin gizli ya da açık nedeninin kadın gözünde üste çıkma hırsı olduğunu görürsünüz.
Söz konusu ilişkilere uygarlık getirmenin formülü de sırf feminizm, yani kadınları erkeklerden korumak değil. Evet, "eli bıçaklı adam" bolluğu var maalesef. Yetersizliğinin, yenilgisinin, ezikliğinin acısını çeşitli hoyratlıklarla kadından çıkarmaya kalkan erkek tipi yaygın.
Ama zaafları istismar eden, erkek zavallılık ve aptallıklarından yararlanmayı bilen avantacı kadın kıtlığı da yok. Bizim cinsi bundan korunmayı amaçlamış bir akım, feminist karşılığı "maskülinist" gibi bir sözcük de bulunmuyor.
O bakımdan güncel gelişmeler içinde bana en ilginç gelen Kaddafi ve Esad hikâyeleri değil, Kahn hakkındaki suçlamaların resmen fos çıktığı haberi oldu.
Kahn, canım. Üç sözlüklü aristokratımsı adı zor söylendiği için DSK diye bilinen, Fransa Cumhurbaşkanı olacakken New York otel odasında estetik özürlü bir temizlikçiyle yaşadığı densizlik yüzünden rezil olan sabık IMF padişahı.
Densizlik diyorum, çünkü anlaşılıyor ki işin aslı şöyle. Kadın daha önce de kendini başkalarına kiralamış anasının gözü bir şey.
Kahn düpedüz kadın budalası, üstelik burnu büyük bir ego manyağı. Otel odasında işini gördükten sonra para istenince kızmış, vermemiş.
Kadın da velveleye vermiş ortalığı.
Odada cinsel olay yaşandığını gösteren kanıtlar var. Savcılar onun için vukuatın üstüne gittiler. (Siyasal etkilerle hışımlarını artırmış olup olmadıkları ayrıca aydınlatılmaya muhtaç). Ama kanıtlar zorla ırza geçme iddiasının doğrulanmasına yetmiyor. Savcılar kadının ne mal olduğunu görünce işin peşini bırakmak zorunda kalıyorlar.
***

Amerika'da feminizm iyice yoldan çıkıp kadın-erkek ilişkilerini büsbütün çarpıttı. O gün ters tarafından kalkmış bir hanıma "Bluzunuzun rengi mevsime çok uygun" derseniz cinsel taciz suçundan hapse atılabiliyorsunuz. Abartmıyorum. Yığınla öyle kesinleşmiş mahkeme kararı var. Yargıçlar ya kadın, ya da kadınlara yaranmaya çalışan erkek. (O ülkede yargıçlar ve savcılar atanmıyor, seçiliyor).
Olay beni medyanın davranışı üstünde de düşündürdü. Patlak verince Kahn'a çullanmayan kalmadı. En etkili haber dergilerinden biri kapağına domuz resmi koyup "Güçlü Erkekler Niçin Domuzlaşıyor?" diye başlık attı. Ertesi hafta bir okurun mektubunda Kahn düşmanlığı katlandı: "Domuzlara hakaret ettiniz!"
Bizim memlekette feminizme ihtiyaç var elbette. Gözetelim. Ama gerçekleri ve ölçüleri gözden kaçırmadan.
Öylesi sonuçta kadınlarımız için de daha hayırlı olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA