Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Kârsız dekolte

İdealizm sıkıcı olabilir mi?
Evet. Saygın ilkeler, yüce ülküler, uygarlık hedeflerine ilişkin sözler çokça duyulunca basmakalıp laflara dönüşmeye, yararlı ama fazla uzatılmış konferans gibi "entelektüel yorgunluk" yaratmaya başlayabiliyor. Onlara canlılık kazandırmanın kestirme yolu dinleyenlerin somut çıkarlarıyla bağlantılarını belirtmek.
Örnek: kadın hakları. O konudaki doğru söz bolluğuna ben de burada beş on satır eklemeye kalksam kimi okuru esnetebilirim. Ama gelin, istatistiklere göre ucu hepimize dokunan birkaç kaskatı ve çarpıcı gerçeğe göz atalım.
Dünyanın gelişmekte olan kesiminde -ki ülkemizin çoğu bölgesi o kapsama giriyorağırlık kaldırabilecek çağa gelmiş kız çocuklarının 24 saatinin en büyük bölümü neyle geçiyor, biliyor musunuz? Su taşımakla.
Uzak yerlerden evlerine kova kova su hamallığı yapıyorlar boyuna.
"İşe yarayacak" yaşa gelir gelmez mutfakta, temizlikte, dikişte görev almaya başlıyor, erkeklerden arta kalanları yiyor, erkenden kocaya veriliyorlar. Aşılanma, doktora gösterilme, ilkokul ötesinde eğitim sürdürme oranları erkek çocuklarınınkine kıyasla çok gerilerde.
Öyle yerlerde şu anlayışın değişemediği görülüyor: "Yaşlılığımda güçsüz kalırsam yetişkin oğlum beni destekler. Kızı okutacağım da ne yararı dokunacak bana? Nasıl olsa kocasının ailesine hizmet edecek."
Oysa aynı istatistikler şunu da ortaya koyuyor:
İlköğretim süresince bir kızın bitirdiği her sınıf onun işe girerse kazanacağı parayı yüzde 20 artırıyor. Lise söz konusu olunca yüzde 25'e çıkıyor o oran. Yedi yıl eğitim görmüş kızlar o olanağı bulamayanlara kıyasla dört yıl daha geç evleniyor, daha az çocuk yapıyorlar.
İşe giren kadınlar kazançlarının yüzde doksanını ailelerine ve yatırıma harcıyorlar.
Çalışanın bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısındaki azalma da ülke ekonomisinin gelişimini hızlandırıyor. Dünya Bankası ekonomi uzmanları başkanlığından emekli Larry Summers şunu yazdı: "Gelişmekte olan dünyada en kârlı yatırım kızların eğitimidir."

***
Durum bu kadar açık iken akılcı davranışın önündeki engel nedir peki? "Erkek bencilliğidir, kadının sırf cinsel nesne gibi görülmesidir" deniyor.
Doğru ama burada parantez açıp püf noktayı vurgulamak şart. Anahtar sözcük "sırf". Bir erkeğin çekici bir kadına "cinsel obje" diye bakması doğaldır. (Kadına değil de bisiklete mi öyle bakacak?) Terslik karşısındakini yalnızca o gözle görür, dişide de erkekteki kadar -kimi zaman daha çok- bilinç ve kişilik bulunduğunu unutur, her insanın layık olduğu saygıyı göstermezse açığa çıkar.
Gelelim bizdeki durumlara. Profesör, hem de bir üniversitenin ilahiyat fakültesinde öğretim üyesi olan bir zatın "Tecavüze uğrayan kadın dekolte giyinmişse suça ortaktır" dediği bildirilince kıyamet koptu. Patırtı sürüyor.
Düşünmeden konuşulunca ağızdan "maksadı aşan laf" kaçırılması herkesin başına gelebilecek bir kazadır. Düzeltilir, özür dilenirse konuyu uzatmamak, linçe dönüştürmemek gerekir.
Ancak, hazret "Sözümün arkasındayım" diye diretiyor. Tek düzeltmesi şu: "Tecavüz demedim, taciz dedim." Yani dekolte giyinen kadını ortak ettiği suç tecavüz değil de taciz imiş.
Tez böyle ısrarla savunulunca netleştirilmesi de gerekli oluyor.
Bir kere, dekolte ne demek? Çorapsız kadın ayağı görünce heyecanlanan erkekler var. Patolojik fetişist falan da değil, başka her konuda normal adamlar. Leğen içinde yalın ayak çamaşır bastıran kızların oracıkta ırzına geçilirse "Oh olsun, arandı şıllıklar" mı diyeceğiz?
Taciz fiilini tecavüzden ayıran çizgi nedir? Poposuna çimdik atılan, orası burası mıncıklanarak morartılan, ensesi ısırılan kız tecavüze uğramamış da taciz mi edilmiştir?
***
Sorun kadın hakları değil tabii. İnsan hakları.
Zira kızıyla erkeğiyle gençliğin doğru dürüst eğitim alması o hakların başında geldiğinden, şunun sorulması da kaçınılmaz:
Türkiye'de nasıl profesör olunuyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA