Eski CHP Ankara İl Başkanı Tarık Şengül'ün, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, yardımcısı Şenol Balaban ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile ilgili kafa karıştıran iddiaları, tepeden gelen bir talimatla yaptığı izlenimi veriyor.

Düne kadar Kılıçdaroğlu'ndan bir açıklama yapmasını bekledim.
Dürüst biri ya…
Yolsuzlukların üzerine giden cesur bir politakacı ya…
Ama her ne hikmetse bir açıklama yapmadı.
Şeytan beni dürtüp duruyor.
"Bu işte bir bit yeniği var" diyor.
"Bu bilinçli bir tezgah" diyor.
Bu plan, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ı, yardımcısı Şenol Balaban'ı ve partinin ağır topu Gürsel Tekin'i yemek için kurulmuş sanki.
Biraz kafa yorarsak,
Tarık Şengül, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı BDP'li Osman Baydemir'e uzun süre danışmanlık yapmış, alevi bir yurttaşımız. Kılıçdaroğlu da alevi bir genel başkan.
Elbette alevilik bir kusur değil.
Yığınla alevi dostum var.
Hepsi de adam gibi adam üstelik.
Şengül'ün ilçe teşkilatlarının yönetim kurullarının tamamını 'alevi'lerden oluşturmak istemesi sıkıntı yaratmış. Tepkilerin bir nedeni de bu.
Şengül, eski Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı…
Yani 'imar' konusunda uzman biri.
Eline kimse su dökemez.
Seçim afişlerini asmayıp hurdaya satması, harcamalarla ilgili hiç hesap verememesi üyelerin tepkisini çekmiş, onlar da istifa etmiş. Şengül de böylece başkanlıktan düşmüş.
Kılıçdaroğlu'nun, yolsuzluk iddialarına rağmen Tarık Şengül'ü yeniden il başkanlığına ataması partide çatlak yaratmış.
Kılıçdaroğlu'na rağmen, yeni yönetim yolsuzluk iddialarının peşini bırakmadı ve Şengül'den 'hesap' sordu.
Şengül öfkelendi, hatta "Buraya sizi ben getirdim" diye gürledi.
Yeni yönetim de ayrılma kararı aldı.
Düşeceğini anlayan Şengül, onlardan erken davranıp istifa etti.
Şengül giderken başkan Fethi Yaşar, yardımcısı Şenol Balaban ve Gürsel Tekin'i yolsuzlukla, imar değişikliğinden rant sağlamakla suçladı.
Yani CHP'nin kucağına kocaman bir bomba bıraktı.
Başkan olarak 1/5000'lik plan yapılırken itiraz edebilirdi ama etmedi.
Daha sonra da itiraz edebilir, hatta 60 gün içinde dava açabilirdi. Tabii bunu da yapmadı.
Aksine üyeler, Tarık Şengül'ün katılmadığı o toplantıda plana 'ret' oyu verdi.
Yasa ise çok açık.
"Büyükşehir'de kesinleşmiş plana ilçe belediyesi 1/1000'lik plan yapar" diyor.
Demek ki asıl sebep başka.
Ortada ince bir tezgah var gibi.
Bunlar şark kurnazı…
Merak ettim.
Kılıçdaroğlu, Şenol Balaban'ı niye susturdu?
Ya da Kılıçdaroğlu neden bir açıklama yapmadı?
Adamlarını neden zan altında bıraktı?
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Tarık Şengül'ü neden dava etti?
Şengül, "Elimde belge var" demişti.
Belgeler nerede?
Neden bunları açıklamıyor?
Var olduğu iddia edilen suç delillerini savcıya neden vermiyor?
Genel merkez, Yenimahalle Belediyesi'nden 'rapor' istemişti.
17 Eylül'de o rapor genel merkeze gönderildi.
Bu konuda da 'çıt' çıkmadı.
Ve son atanan CHP Ankara il teşkilatına neden Yenimahalle'den bir kişi bile alınmadı?
Soru çok.
Şimdi siz karar verin.
Kılıçdaroğlu'nun has adamı olan Tarık Şengül, bu açıklamayı kendi kafasından mı, yoksa onun bilgisi dahilinde mi yaptı?
Bana göre CHP liderinin Şengül'ün açıklamasından haberi vardı.
Bir taşla birkaç kuş vurmak istemiş olabilirler?
Mesela asıl hedef Gürsel Tekin olabilir mi?
Şenol Balaban "Zan altında bırakıldık" derken haksız değil yani.