Geçen ay kabine içinde ardı ardına gelen istifalar neticesinde görevinden ayrılmak zorunda kalan Boris Johnson'ın yerine Muhafazakar Parti lideri ve başbakan olabilmek için eski kabine üyeleri Liz Truss ile Rishi Sunak arasındaki zorlu yarış kıyasıya devam ediyor.
160 binden fazla Muhafazakar Parti üyesinin oylarıyla seçilecek ve 5 Eylül'de kesinleşecek lider belirleme süreciyle ilgili yapılan bazı anketlerin sonuçlarına göre Truss, bazı anketlerin sonuçlarına göreyse Sunak önde gidiyor. Ancak İngiltere'de son yıllarda yapılan anketlerin yanlış sonuçlar verdiği herkesçe malum. Bundan dolayı sadece anket sonuçları üzerinden yeni liderin kim olabileceğine dair bir fikir beyan etmek pek isabetli olmayacaktır. Yine de itibarı yüksek bazı araştırma şirketlerinin yaptıkları son anketler ile Muhafazakar Parti tabanındaki genel temayül, parti liderliği için Truss'ın bir adım önde olduğunu gösteriyor.
Truss ve Sunak ikilisinin katıldığı canlı yayın programlarında Sunak'ın nispeten düşük performans sergilemesi, ibrenin Truss'a yönelmesindeki en önemli faktör olarak görülüyor. Bunun yanı sıra siyasette ve partide daha kıdemli olmanın verdiği avantajın Truss açısından bir şans olduğunu belirtmek gerekiyor. Buna karşın 5 Eylül'e kadar devam edecek zorlu yarışta Sunak'ın erken pes etme niyetinin olmadığını not etmekte yarar var.
Partinin ve ülkenin yeni lideri olma yolunda sıkı bir mücadele veren Truss ve Sunak'ın kişisel profillerine bakıldığında aslında birçok konuda benzeştikleri görülüyor. Örneğin ikisi de Oxford Üniversitesi geçmişine sahip ve zengin birer aileye mensup. İkisi de siyasete girmeden önce özel sektörde büyük şirketlerde görev aldı. Hakeza ikisi de son yıllarda Muhafazakar Parti içinde hızla yükseldi. Nitekim Johnson kabinesinde birlikte çalışan ikiliden Truss dışişleri, Sunak ise maliye bakanı olarak görev yaptı.
Truss eski başbakanlardan Margaret Thatcher'ı andırır şekilde sert kadın siyasetçi imajı çiziyor. Sunak ise daha ılımlı bir siyasetçi izlenimi uyandırıyor. Ancak geçen ay Johnson'ı istifa etmeye mecbur bırakan iki öncü bakandan biri olması, Sunak'ın zaman zaman "pasif" profilinin dışına çıkabileceğini gösteriyor.
Ayrıca Sunak, adından da anlaşılacağı üzere Hint kökenli göçmen bir aileden geliyor. Daha önce verdiği bir röportajda kendisini İngiltere'ye entegre olmuş bir birey şeklinde tarif etse de Sunak'ın etnik ve dini kimliğinin, muhafazakar taban nezdinde bazı şüpheler yarattığına dair yorumlar mevcut. Bu açıdan İngiltere'de daha önce Hint asıllı bir ismin başbakan olmadığı dikkate alınırsa, Sunak'ın Muhafazakar Parti lideri ve başbakan olduğu senaryo İngiliz siyaseti açısından önemli bir dönüm noktası olacaktır.
İki rakibin iç ve dış politikaya dair güncel konularda da birbirlerine benzeyen bir tutum sergiledikleri söylenebilir. İkilinin ayrıştığı kritik alansa ekonomiye dair. Daha önce Liberal Demokrat Parti'de siyaset yapan Truss, kendi siyasi geçmişine uygun olarak açıkça liberal bir ekonomik tavır sergiliyor. Örneğin son dönemde rekor düzeyde kar etmekle eleştirilen enerji şirketlerine daha fazla vergi getirilmesine karşı çıkıyor. Nitekim Truss, rakibi Sunak'ı maliye bakanlığı görevi boyunca vergileri artırarak ülkeyi resesyona sürüklemekle suçluyor. Bu açıdan bir değerlendirme yapıldığında Truss'ın Muhafazakar Parti'nin geleneksel kodlarına sadık kaldığı ve açıkça liberal İngiliz sermayesini temsil ettiği söylenebilir.
Truss'ın rakibi Sunak ise ekonomiye dair meselelerde daha farklı bir duruşa sahip. Bakan olduğu dönemde olağanüstü kar elde ettiklerini öne sürdüğü enerji şirketlerini hedefe koyan Sunak, bu şirketlerden alınan vergilerin yüzde 25 oranında arttırılmasını gündeme getirdi. Halihazırda bu duruşunu koruyan Sunak, partinin ve ülkenin yeni lideri olması durumunda enerji şirketlerine yönelik vergileri arttırmayı planlıyor.
Sunak bunun yanı sıra artan enerji fiyatları karşısında dar gelirli kesime daha fazla sosyal yardım yapılmasını savunuyor. Bu açıdan Truss'ın sermayeyi önceleyen yaklaşımının aksine Sunak'ın enflasyonla mücadele eden halkı öncelediği söylenebilir. Haliyle 5 Eylül'de hem Muhafazakar Parti'nin yeni lideri belli olacak hem de İngiltere'nin önümüzdeki süreçte uygulayacağı maliye politikasının temel parametreleri şekillenecek.
Son olarak Truss ve Sunak ikilisinden hangisi göreve gelirse gelsin yeni liderin öncelikli ajandasında enflasyonla mücadele konusunun ilk sırada yer alacağını belirtmek lazım.