Bugünlerde genel anlamda Türkiye, özel olaraksa Antalya diplomasinin merkezi konumunda. Üç gün önce Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları Türkiye'nin ev sahipliğinde Antalya Diplomasi Forumu marjında bir araya geldi. Aynı gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın misafiriydi ve akşam da ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Ondan bir gün önce ise İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Ankara'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Pazar günü Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis, Pazartesi günü ise Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Türkiye'ye gelecek. Bu yıl ikincisi düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'na ise 17 devlet ve hükümet başkanı, 80 Bakan, 39 uluslararası örgüt temsilcisi dahil olmak üzere binlerce kişi katıldı. Toplamda 75 ülkeden resmi düzeyde yetkilinin yer aldığı Antalya Diplomasi Forumu'nu mini bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı olarak adlandırmak yanlış olmayacaktır.
Türkiye Merkezli Diplomaside Ukrayna Krizi Örneği
Bu yoğun tempolu görüşme trafiğinde Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanlarının görüşmesi Türkiye merkezli diplomasiye verilebilecek güzel bir örnek. Ve Türkiye'nin net bir diplomasi başarısı. Görüşme sonucunda somut bir ilerleme sağlanamasa da üç açıdan bu görüşme kritik öneme sahipti. Birincisi görüşme sadece savaş değil, krizin başlamasından beri iki taraf arasındaki en üst düzey görüşme oldu. Kriz süresince her iki ülkenin lideri mesajlarını ekranlar ve sosyal medya mecralarında doğrudan verirken, Rusya'nın Ukrayna'yı bir "muhatap" olarak kabul etmemesi nedeniyle doğrudan görüşme olmamıştı. Her ne kadar Belarus sınırında düşük temsilli üç tur görüşme yapılsa da esasında bunlar savaşın gidişatına ilişkin taktik seviyede yapılan görüşmelerdi. Dolayısıyla iki ülkenin dışişleri bakanlarının ilk defa bir araya gelmesi önemliydi.
İkincisi, iki tarafın görüşmesinin Türkiye'nin talebi üzerine ve Antalya Diplomasi Forumu marjında gerçekleşmesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan kriz boyunca Zelensky ve Putin ile arka arkaya telefon diplomasisi gerçekleştirmiş ve tarafları bir araya getirme isteğini iletmişti. İki tarafın da bu isteği kabulüyle Antalya'da görüşme gerçekleşti.
Üçüncüsü, görüşmenin ikili değil, üçlü formatta yapılması. Rusya ve Ukrayna görüşmenin ikili değil Türkiye'nin de katılmasını istemiştir. Bu husus da krizde yaşanan bir ilk. Zira daha önce birçok devlet başkanı, müzakere girişiminde bulunmuş ancak hiç birisinin çabası bu denli bir gelişmeyi ortaya çıkarmamıştı. Dolayısıyla görüşmeler ikili değil Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında ve şahitliğinde üçlü bir formatta gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Antalya Diplomasi Forumu'ndaki açılış konuşmasından hareketle, Türkiye'nin krizin çözümüne yönelik çok boyutlu girişimlerinin devam edeceği gözüküyor.
Bir Başarı Hikayesi Olarak Antalya Diplomasi Forumu
Antalya Diplomasi Forumu'nda Avrupa'dan Afrika'ya, Balkanlar'dan Kafkasya'ya çok sayıda bölgeyi kapsayan paneller düzenleniyor. Konu olaraksa yapay zekadan terörle mücadeleye, iklim değişikliğinden dezenformasyona kadar çok boyutlu ve gündemin öne çıkan konuları ele alınıyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de konuşmacı olduğu panellerden birisinde de Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal çevrimiçi katılımla konuşmasını yaptı. Ancak Antalya Diplomasi Forumu sadece temaları ve panelleriyle ön planda değil. Forum bir yönüyle katılımcı ülkelerin Türk muhataplarıyla ve birbirleriyle görüşmeler yapma, aralarındaki sorunları ele alma ve yeni iş birliği fırsatlarını oluşturma platformu.
Nitekim bütün ülkeler ve uluslararası örgütlerin temsilcileri Forum boyunca ikili görüşmeler gerçekleştirmekte ve bu görüşmelerden somut çıktılar elde etmeyi beklemektedir. Ayrıca Azerbaycan'dan Devlet Başkan Yardımcısı ile Dışişleri Bakanı başta olmak üzere üst düzey bir heyetin katılımının yanı sıra Ermenistan Dışişleri Bakanı'nın katılımı, Antalya Diplomasi Forumu'nun barışın inşası ve korunması fonksiyonu açısından önemlidir.
Öte yandan Antalya Diplomasi Forumu'nun misafirleri sadece diplomatlar ve resmi yetkililer değildi. Zira Foruma medya temsilcilerinin yanı sıra 100'den fazla akademisyen ile 400 öğrencinin davet edilmesi, katılımcıların teori ile pratiği pekiştirmesi ve tecrübe edinimi açısından oldukça önemli. Dolayısıyla Antalya Diplomasi Forumu daha ikinci yılında bölgesel ve küresel konuların gündeme alındığı ve geleceğe yönelik bir perspektif sunan önemli bir diplomatik platform haline geldi. Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ve hazırlıkları aylarca süren Antalya Diplomasi Forumu'nun karşılaştırılabileceği muadil bölgesel ve küresel girişimlerden pozitif yönde şimdiden ayrışması söz konusu.
Son olarak, Türkiye merkezli diplomasi trafiğinin artarak devam etmesi bekleniyor. Bu beklenti sadece bölgesel istikrarsızlıklar veya küresel meydan okumalardan kaynaklanmıyor. Diğer bir ifadeyle, Türk diplomasisi bu hususlar dahil olmak üzere girişimci bir karakterde ve yapıcı bir şekilde her geçen gün etkisini artırıyor. Bu etki artık kimsenin göz ardı edebileceği nitelikte değil. Bu durumu anlamak için yazının başında ifade edilen diplomasi trafiğine ve buna yönelik reaksiyonlara bakmak yeterli.