AK Parti, 14/28 Mayıs 2023 seçimleri sürecinde "Aile ve Gençlik Bankası"nı kurmayı vaat etmişti. Bu vaadini gerçekleştirmek için 2 Kasım 2023 tarihinde 137 AK Partili milletvekilinin imzası ile "Aile ve Gençlik Fonu'nun Kurulması Hakkında Kanun" teklifi meclise sunuldu. Teklif TBMM genel kurulunda görüşülüp kabul edildikten sonra 29 Kasım 2023'te Resmi Gazete'de yayınlandı.
Böylece amacı "Aile müessesesinin desteklenmesi, güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması ve gelişimleri ile girişimlerine destek sağlanmasına yönelik kaynağın oluşturulması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılması" olan Aile ve Gençlik Fonu (Fon) devreye girmiş oldu.
Aile ve Gençlik Fonu'nun Önemi
Böyle bir Fon'un varlığı, "aile" ve "gençlik" odaklı olması açısından oldukça önemli. Aileyi kurmak, gelişmesini ve korunmasını sağlamak hem Türkiye'nin geleceğini garanti altına alma açısından bir mecburiyet, hem de anayasal zemine sahip bir gereklilik. Öte yandan anayasal teminata sahip olan aile kurumu, elbette sadece gençlik döneminde kurulan bir yapı değil. Her yaş aralığında aile kurmak mümkün olsa da gençlik döneminde aile kurmamanın veya ilk evliliği geciktirmenin birçok sosyal, psikolojik, ekonomik ve hatta siyasal olumsuz neticeleri olabiliyor. Hal böyle olunca gençlerin aile kurması daha önemli hale geliyor ve bu yöndeki teşvikler çok daha kıymetli oluyor. Bu nedenle Fon'un kurulması, başlı başına önemli bir adım.
Fon'un birçok önemli yönü bulunuyor. Bunlardan ilki, gençlere verilecek desteğin "faizsiz olması"dır. Bu yönüyle "karz-ı hasen" (faizsiz borç) mantığının Türkiye'deki en önemli somut adımı olan Fon'da destekler, 2 yıl geri ödemesiz olacak ve 3. ve 4. yıldaki geri ödemelerse faizsiz bir şekilde yapılacak. Böylelikle mevcut ekonomik şartlarda özellikle aile kuracak gençler için devletin sosyal (kerim) sıfat ve işlevi aktif hale gelmiş oluyor.
Fon'un Hedeflediği Yaş Aralığını Tartışmak Gerekiyor
Öte yandan kamuoyuna yansıdığı kadarıyla Fon'un hedeflediği kitle 18-27 yaş aralığındaki gençler. Bu da Fon'un her genç için değil de 18-27 yaş aralığındaki gençlere yönelik olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla ortada üst sınır olan 27 yaşın tartışılmasını gerekli kılacak hususlar bulunuyor.
İlk olarak "gençlik" dönemi tanımında kullanılan yaş aralığında farklı kriterler bulunuyor. Örneğin UNESCO, BM, ILO, AB gibi uluslararası kuruluşlar, keza TÜİK ve Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi ulusal kurumlar gençlik tanımlarında 15-25 veya 15-29 yaş aralıkları ön plana çıkıyor. Görüldüğü üzere Fon'un kriterleri, bu yaş aralıklarını baz almıyor.
Söz konusu bağlamda 27 üst yaş sınırı olmasında tashih gerekiyorsa, hangi üst yaş sınırı isabetli olacaktır ve bunun kriteri ne olmalıdır? Bu noktada yaş aralığı seçiminde "ilk evlenme yaşı" önemli bir kriter olabilir. 2022 TÜİK verilerine göre Türkiye'de ilk evlenme yaşı erkeklerde 28,2 ve kadınlarda 25,6 (ortalama 26,9). Eğer ilk evlenme yaşı esas alınarak yaşta üst sınır 27 seçilmişse, teknik olarak makul bir seçim olduğu söylenebilir. Ancak burada "kaba evlenme hızı"nın (bin nüfus başına düşen evlenme sayısı) dikkate alınması daha isabetli olacaktır çünkü kaba evlenme hızı, nüfustaki artışı dikkate almakta ve kaba evlenme hızına göre zamanla ilk evlenme yaşı da değişmektedir. Dolayısıyla ortalama 26,9 olan ilk evlenme yaşının ileriki yıllarda anlamlı yönü kalmayacaktır. Ayrıca kaba evlenme hızı, Türkiye'de il düzeyinde de farklı olduğu için 27 üst yaş sınırının il düzeyinde farklı işletilmeli de bir alternatif olarak düşünülebilir. Bu mantıkla yaş, örneğin A ilinde 27, B ilinde 29 şeklinde düzenlenebilir.
Öte yandan evlilik desteklerinde yaş kriterinin olması evlenme isteği olanların evliliğini ertelememesi adına oldukça önemli. Bu nedenle TÜİK verilerine göre ilk evlenme yaşlarının esas alınması makul. Ancak "kaba evlenme hızı"nı dikkate almanın yanında "kadın-erkek ilk evlenme yaşı" ve "kadın-erkek kaba evlenme hızı"nı da ayrıca dikkate almak gerekiyor.
Bunlara ek olarak Fon, "yeni evlenen" gençlere yönelik tasarlanmış. Bu durum gençleri evlenmeye ve aile kurmaya teşvik açısından da oldukça önemli. Ancak Türkiye'nin boşanma gerçeği nedeniyle meselenin başka yönlerini de görmek gerekiyor. Son 20 yılda boşanma sayısı yüzde 90 ve "kaba boşanma hızı" (bin nüfus başına düşen boşanma sayısı) da yüzde 50'ye yakın artmış durumda. "İlk yıllardaki boşanmalar" ise yine ciddi oranlarda. TÜİK 2022 verilerine göre, gerçekleşen boşanmaların yüzde 32,7'si evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,6'sı da evliliğin ilk 6-10 yılı içinde. Bu sebeple, örneğin 23 yaşında "ilk evliliğini yapan" ama 2 yıl sonra, yani 25 yaşında boşanan birinin Fon'dan faydalanması mümkün değil. Dolayısıyla Fon'dan faydalanmak için "ilk kez evlenen" vurgusu/şartı koymak yerine ilgili yaş aralığında "bir defaya mahsus" Fon'dan istifade etme mantığını ihdas etmek daha kapsayıcı olabilir.
Özetle; aile kurmayı teşvik edecek her adım başlı başına altın değerinde. Bu noktada Fon'un varlığı ve en iyi şekilde sürdürülmesi Türkiye'nin geleceği için elzem. Bununla birlikte gençlerin Fon'dan daha fazla istifade edebilmesi adına yaş aralığının (üst yaş sınırının) belli kriterlere göre esnek tutulması ve kapsamının genişletilmesi daha faydalı olacaktır.