Juventus'ta kazanabileceği her şeyi kazanıp, her İtalyan teknik adamın hayali olan 'Maviler'i, milli takımı da çalıştırdıktan sonra Chelsea'nin başına geçen Antonio Conte için, geçen yıl bu günlerde Pep Guardiola'lı Manchester City karşısında işi zor yorumları yapılıyordu.
İtalyanların sert çocuğu sezonu sırtladı götürdü, üçlü defans onun sayesinde geri döndü bile denebilir. Dünyada birçok teknik adam için ilham kaynağı oldu ve Chelsea şampiyonluğu kucakladı.
Hafta içinde Roma deplasmanında 3-0 mağlup olduktan sonra Antonio Conte'nin Chelsea'deki günleri sayılı yorumları yapılıyor, o da zaten "Buralarda çok kalmam" deyip valizini topluyor.
Peki dünyanın en muteber teknik adamlarından biri sezonu şampiyon tamamlamışken nasıl olur da üç ayda bütün ilişkiler kopma noktasına gelir. Futbol dünyasının belki de en etkili kadını Marina Granovskaia ile birazdan tanışacağız ancak soruya cevap bulabilmek için onun ve Chelsea'nin patronu Roman Abramoviç'in hikayesini hatırlayalım:
DOLAR MİLYARDERİ
Roman Abramoviç, futbol dünyasına adım atana kadar, Rusya ile iş yapan uluslararası şirketlerin patronları dışında kimseye bir şey ifade etmeyen bir isimdi. 18 aylıkken annesini, dört yaşında babasını kaybeden ve amcası tarafından büyütülen Abramoviç, Moskova'dan çok uzaklarda, Komi'de (Sibirya) büyüdü. Ukhta'da eğitimini tamamlayan Abramoviç, Sovyet Ordusu'nda fazla vakit kaybetmedi. İlk işi plastik oyuncaklar üretmek oldu.
Gubkin Petrol şirketinde çalıştığı günlerde hayatını değiştiren adam, Boris Berezovsky ile tanıştı. Boris Yeltsin döneminde yıldızı parlayan oligark Berezovsky'nin altın yıllarında, ülkenin beşinci büyük petrol şirketi Sibneft'in yönetim kuruluna girdi. 1992'de başlayan işbirlikleri Rusya'da Yeltsin döneminin kapanıp, Putin'in başa gelmesiyle 'sözde' sona erdi.
Putin'in afarozuna uğrayan ve İngiltere'ye iltica etmek zorunda kalan Berezovsky'nin hisselerini satın alan Abramoviç, artık dolar milyarderiydi. Şimdi eğlence zamanıydı.
Chelsea'yi kurtardığı gün İngiliz medyasına 'anlamlı' konuştu: "Biz Ruslar erken yaşta ölürüz, sadece bir hayalimi gerçekleştirdim." Dünya Abramoviç'i, Mourinho'nun ilk döneminde Chelsea gol attığı tribünde güzel sevinen patron olarak tanıdı.
Marina Granovskaia ise gizemli kişiliğiyle Londra kulübünün yönetim katında patronun gözü kulağı olarak işe başlamış bir iş kadınıydı. Moskova'da yabancı diller üzerine eğitim alan 'demir leydi' Granovskaia geride kalan 13 yılda İngiliz kulübünün aldığı ve sattığı tüm futbolcuların kontratları için kulüpler ve oyuncu menajerleriyle masaya oturan isim.
ANLAŞMALARI O YAPIYOR
Patronu Abramoviç'in kovduğu Jose Mourinho'yu geri getirebilmek için aylarca Portekizli teknik adama dil döken ve sonunda başaran Granovskaia, Chelsea'nin genç oyuncu politikasını da belirleyen isim. Çok sayıda genç oyuncuyu Avrupa'nın dört bir köşesine kiralık olarak gönderen Granovskaia, Hollanda'nın Vitesse Arnheim kulübünü de pilot kulüp olarak kullanıyor.
Fernando Torres'in Liverpool'dan Chelsea'ye transferi, Eden Hazard'ın takıma kazandırılması, kaptan John Terry'ye yeni kontrat vermeyip pazarlık masasından kovması, Çin'e Oscar ve Ramires'i 100 milyona yakın bir rakama satması kadar kulübün sponsorluk anlaşmalarındaki başarısı da Granovskaia'yı İngiliz kulübünde bir numara yapmaya yetti. Nike ile yıllık 60 milyon Sterlin'e yapılan anlaşmaya imza atan Granovskaia şimdi büyük bir krizi yönetmek zorunda.
İstediği oyuncular alınmadığı için sezona kalbi kırık başlayan Antonio Conte'ye patron Abramoviç artık selam vermiyor.
Başarı kriterini Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanmak olarak açıklayan Rus patrona bu kupayı getirenin geçici olarak göreve gelen Roberto di Matteo olduğunu hatırlarsak; 'demir leydi' Granovskaia'nın bugünlerde ne aradığını bilebiliriz.
Granovskaia'nın transferi olarak bilinen Diego Costa'yı takımdan gönderen Conte, 1-0 öne geçtiği maçı üçlü defans da oynasa 4'lü de denese 2-1 kaybedecek... Evet goller Granovskaia ve Abramoviç'ten...