Koronavirüs dolayısıyla tüm dünyada sağlık sektörü pandemiye dönüşen krizden çıkış yolu arıyor. Türkiye'de de geçtiğimiz hafta içinde ilk kez iki vaka ile karşı karşıya kaldık. Acil eylem planı içinde en önemlisi salgın riskini artıracak etkinliklere bir düzenleme getirmekti. Pek çok etkinlik iptal olurken, eğitim sistemi uzaktan eğitim konusunda kendisini test edecek. Biz de eğitimle ilgili içeriklere göz atalım istedik. Belki de her aile akıllı telefon ve bilgisayarla ilgili doğru alışkanlıklar oluşturmaya çalışıyor. Bu dönem tüm aile açısından önemli fırsat. Eğitime bir hafta ara verilen dönemde bir bölüm anne baba da iş yerlerinin uzaktan çalışma zorunluluğu sebebiyle evde daha çok zaman geçirecek. Peki, doğru kullanım alışkanlığı nasıl yerleşecek?
YERİNDE BİR ÖNLEM
Dünya koronavirüs ile bir asrı aşkın zamandır karşılaşmadığı düzeyde bir tehditle yüz yüze. Bu boyutta bir tehditle karşılaşınca da insan ilk olarak en değerli varlığı olan çocuklarının sağlığına odaklanıyor. Ancak en önemlisi çocuklar farkında olmadan hastalığı aile büyüklerine taşıyor. Avrupa'da hastalık sebebiyle ortaya çıkan ölümlerin önemli bölümü ileri yaştaki insanlardan oluşuyor. Çocuklar genel anlamda sağlık sorunu yaşamasa bile bulaşmasına sebep oluyor. Bu anlamda okulların tatil edilmesi doğru karar oldu. Veliler, haklı olarak, çocuklarının tüm günü çok sayıda bireyin bir arada bulunduğu ve hijyen koşullarını sağlamanın yetişkinlerin bulunduğu ortamlara göre daha zor olduğu okullarda geçirmesini istemiyor. Ayrıca bu hastalığın genel yayılımı açısından da okullar risk oluşturuyor. Bu sebeplerden dolayı bu yıl eğitim ciddi anlamda sekteye uğrayabiliyor.
SINIRSIZ KAYNAKLAR VAR
Öte yandan teknoloji çağına ayak uydurmuş ve dijital dönüşümde önde olan okullar yaşanan gelişmelere daha kolay uyum sağlayabiliyor. YouTube neredeyse sınırsız eğitim olanaklarıyla dolu. Udemy gibi Türkiye'den doğan küresel eğitim platformları da var. Yani bu dönemi sadece çocuğunuz için değil, kendiniz için de eğitim odaklı değerlendirebilirsiniz. Ancak ailenin ve okulların YouTube videoları konusunda çocuklara doğru rehberlik etmesi gerekiyor. Saat kısıtlamalarıyla tüm uygulamaların ve oyunların kontrolü yapılabiliyor. Kapsamlı ve eğitim sürecinin bir bütün olarak yönetilebildiği ürünleri kullanan okullarda okul tamamen kapansa dahi yönetici, öğretmen ve öğrenciler kendi evlerinde okuldaki birçok aktiviteyi minimum kayıpla devam ettirebiliyor.
ÜCRETSİZ, İNTERAKTİF İÇERİK
Aileler olağanüstü dönemde çocuklarının öğretime kesintisiz devam etmesi için her türlü olanağı kullanıyor. Online kaynaklar neredeyse sınırsız hizmet sunuyor. Khan Academy de ücretsiz olarak tüm öğrencilerin kullanımına açık. Öğrenciler Khan Academy üzerinden matematik ve fen bilimleri derslerinde uzaktan öğrenime devam edebiliyor. Öğretmenler ise sanal sınıflar oluşturarak bu alanlarda öğrencilerine ödev verebiliyor ve gelişimlerini takip edebiliyor. Khan Academy'nin tamamen ücretsiz olarak sunduğu Türkçe içeriklere https:// tr.khanacademy.org ve ücretsiz öğretmen araçlarına ve ilgili bilgilendirici videolara https:// www.khanacademy.org.tr/ ogretmenkaynaklari üzerinden ulaşılabiliyor.
MEB DİJİTAL EĞİTİME HAZIR
Ülkemizin bir önemli avantajı da; bu dönüşümün sadece özel okullarla kısıtlı kalmamış olması. MEB de fırsat eşitliğini sağlamak için yıllardır yapmış olduğu altyapı, yazılım ve içerik yatırımlarıyla EBA portalını ve Akademik Destek ortamını tüm okulların kullanımına sundu. Üstelik telekom şirketleriyle anlaşarak öğrencilere 3GB'lık bir ücretsiz kullanım sağladı. Dileyen öğrenci hiçbir ücret ödemeden alanının en iyileri arasından seçilen yazılım ve içeriklere erişerek kendini sınırsız geliştirebiliyor. Şu anda da MEB, koronavirüs salgını sebebiyle oldukça uzun sürebilecek bir okul tatiline tüm gücüyle hazırlanıyor. Bir yandan telekom altyapısı kuvvetlendirilirken, diğer yandan yönetici ve öğretmenlerin desteği için hazırlık yapılıyor, gerektiği durumda kullanabilecekleri canlı sanal ortamlar hazırlanıyor ve TV kanalları üzerinden de süreci destekleyecek yayınlar planlanıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmalar sayesinde Türkiye belki de bu çok zor durumdan en az zararla çıkacak ülkeler arasında yer alabilir.
ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER EKRANDA BULUŞACAK
Üniversiteler uzaktan eğitim konusunda kişisel ya da uluslararası çözümleri kullanıyor. MEF Üniversitesi gibi kendi projelerini diğer üniversitelere açan kurumlar da var. Bir de Web.tv gibi yerel çözümler dikkat çekiyor Uzaktan eğitim yöntemleri konusunda uzmanlığı olan eğitim kurumu sayısı fazla değil. Bu konuda deneyimli kurumlar diğer üniversitelerle deneyimlerini paylaşıyor. MEF Üniversitesi her dönem seçmeli derslerin bir bölümünü online olarak almayı zorunlu tutuyor. Kendi online eğitim sistemini diğer üniversitelerin kullanımına da sunuyor. Yine Web.tv platformu da eğitim kurumlarına özel hizmet veriyor. Sadece öğretmenlerin ve öğrencilerin ulaşabileceği şekilde derslerin anlatılabileceği ve video içeriklerin görüntülenebileceği video kanal kurguları ile özel alanlar sunuyor. Öğretmenler dersleri canlı yayın ile anlatabiliyor, ders anlatımı esnasında öğrenciler derse katılabiliyor ve etkileşim kurabiliyor. Herhangi bir sayı kısıtlaması yapmadan bütün öğrencilerin dersi izlemesini sağlanabiliyor. İnteraktif canlı yayın ile dersi izleyen öğrencilerin yayına katılarak, chat imkanı sorularını sorabilecekleri etkileşim araçları sunuluyor. Bu araçlar ile öğrenciler tüm sorularını sorabiliyor canlı yayında cevaplarını alabiliyor. Dersi izleyen tüm sınıf diğer arkadaşlarının yazdığı soruları görebiliyor.
ÖNCEDEN HAZIRLANMIŞ VİDEOLAR
Öğretmen, canlı yayında tahtada ders anlatımı yapabildiği gibi, anlattığı dersin videolarını kaydedebiliyor. Bu özellik ile öğrenciler canlı yayında izledikleri dersi daha sonra tekrar izleyebiliyor ve pekiştirme süreçlerini gerçekleştirebiliyor. İnteraktif canlı yayında hangi öğrencilerin derse katıldığı, ne kadar süre dersi dinlediği öğretmen tarafından takip edilebiliyor. Web.tv ile öğretmenler dersleri sadece canlı yayında değil isterlerse öğrencileri için önceden hazırlayacakları anlatımları kaydederek özel ders videoları oluşturabiliyorlar. Kaydettikleri dersleri, ders programına uygun olacak şekilde sıralı halde öğrencilerine sunabiliyor. Web.tv öğrencilere sunduğu ders izleme, takip etme gibi özelliklerin yanı sıra, kendi aralarında çalışma grupları oluşturarak interaktif görüşme yapmalarına, birbirleri ile fikir alış verişinde bulunmalarına olanak sunuyor.
EĞİTİM AKSAMAYACAK
Örneğin Türk Telekom'un eğitim konusunda uzman şirketi SEBİT'in 9-12. sınıflarda YKS Hazırlık için sunduğu, tamamen öğrenciye özel ve adeta bir özel öğretmen gibi davranan Raunt isimli bir ürünü var. Bu ürün bireysel olarak kullanıldığında öğrenci sistemde kapsamlı bir bilgi havuzundan faydalanarak durumunu ve hedefini belirliyor, sistem akıllı yapısıyla öğrenciye hedefine uygun ve tamamen kendisine özel bir çalışma planı ve çalışma stratejisi oluşturuyor. Öğrencinin, alanındaki en iyi öğretmenlerin konu anlatımları, on binlerce online ve basılı soru ile çalışmasını sağlıyor.
ÖĞRENCİ VE AİLELERE DESTEK
Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, "Virüsün dünyadaki etkilerini uzun süredir takip ediyorduk. Türk Telekom olarak altyapı yatırımlarımızı sık sık kamuoyuyla da paylaşmıştık. Online eğitim ile ilgili de şirketimiz SEBİT'in yıllara dayanan bilgi ve tecrübesi var. Salgının dünyada yayılma sürecinde de uzaktan eğitim konusunda yapılacakları kamudaki yetkililerle görüşerek pek çok senaryo üzerinde çalışmıştık. Bakanlar Kurulu'nun aldığı karara başta fiber altyapımız ve teknolojimizle her türlü desteği vermek için hazırız" diyor. Ümit Önal bu süreçte öğrencilere ve velilere destek olmayı sürdüreceklerini vurguluyor. Fiber altyapı, baz istasyonları, Vitamin uygulaması ve Türk Telekom'un iştiraki SEBİT'in deneyimli ekibi ile gerekli hazırlıkları yaptıklarını ifade eden Önal, kamu otoritesiyle uzun süredir çalışma yürüttüklerinin de altını çiziyor. Bu ürün sayesinde öğretmenler ve öğrenciler bilgisayar, cep telefonu ya da tablet üzerinden evinden hiç çıkmadan öğrenimi aynen devam ettirebiliyor, online içeriğe direkt erişim sağlanan kitaplardan soru çözüp, zorlandığı noktalarda benzer soru çözümlerine ulaşarak pratik yapabiliyor. Örneğin, öğretmen konu anlatımları, örnek sorular ve özetlerden bir ödev oluşturup öğrencilerine gönderiyor, ödev ve uyguladığı testlerin sonuçlarını detaylı raporlarla inceleyerek her öğrencinin kendisine özel bir destek almasını sağlayabiliyor. Yine ihtiyaç duyarsa aynı sistem üzerinden öğrencileri performanslarına göre gruplayarak karşılıklı "Canlı Ders" ile tek tek destek olabiliyor.
ORTAOKULLARDA VCLOUD
Benzer şekilde, seçkin özel ortaokullarda ağırlıklı olarak kullanılan VCloud ürünü de öğrencinin durumuna göre özelleşen ders içerikleri, kapsamlı geri bildirim sağlayan ölçme değerlendirme, öğretmenle direkt haberleşme veya canlı ders işleme gibi okuldaki tüm aktivitelerin dijital ortamda gerçekleştirilebildiği çözümleri tek noktadan sunuyor. Tüm öğrenci ve öğretmenlerin sanki okuldaymış gibi bir araya gelebildiği bu paylaşım ortamında, öğretmen canlı derslerle konu anlatımı yapıp sistemdeki veya kendi özel oluşturduğu sınavları uygulayabiliyor. Öğrencinin performansına göre özelleşen içeriklerden konu tekrarlarını ödev olarak gönderebiliyor, dilerse yapay zeka ile sonsuz soru üretebilen DinamikMAT uygulaması üzerinden anlık olarak oluşturacağı testleri uygulayabiliyor.
OKULLAR UYUM SAĞLIYOR
Tüm dünyadaki okullar yıllardır eğitim-öğretimin etkinliğini artırmak için gelişen teknolojileri kullanmaya yönelik adımlar atıyorlar. Bu çalışmalar da genelde teknoloji ürünlerinin parça parça uygulanması şeklinde gerçekleştiriliyor. Oysa gerçek bir dijital dönüşümün teknolojinin yanı sıra süreç ve insan boyutlarını da temelden ele alması gerekiyor. Bu bağlamda teknolojinin başını global firmalar çekiyor gibi görünse de özellikle insan ve süreç boyutlarına geldiğinizde kapsamlı yerel bilgi birikim ve destek gerekiyor. Türkiye bu bakımdan şanslı ülkeler arasında yer alıyor, çünkü bu alanda ciddi çözümlere ve tecrübeye sahip firmalar ülkemizde mevcut.