Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Modern yalnızlar: Ava çıkanlar

Bir belgesel var Netflix'te, adı Tinder Avcısı. Tinder ne? Bir arkadaşlık sitesi.
Tinder Avcısı gerçek bir hikâye. Şu an her yerde bu dizi tartışılmakta. Tartışılıyor da hangi yönden? Oraya bakacağız...

***

Mevzu şu: İsrailli bir tipitip instagram sayfasında Rus mankenler, özel uçaklar, arabalar, bin yıldızlı oteller, kokteyller filan, eğlence gırla fotoğraflar paylaşıyor. Tinder denen arkadaş bulma sitesine de aynı şeyleri koyuyor. 30'larında genç bir eleman bu. Para bol, fit, kas kıyamet bir iş adamı. Sürekli iş seyahatlerinde. Pırlanta kralının oğlu olduğunu söylüyor.
Belgeselde gerçek kadınlar var. Hatunlar olay nasıl başladı onu anlatıyorlar. İlk başta hepsinin gözünde pırıltılar!
Yalnız şöyle bir şey de mevcut, hanımefendilerin yaş skalası 40'lar gibi.
Siteye bakıyorlar, namzetlere yani. Bu genç arkadaşta karar kılıyorlar. Yok canım lüküs hayat değil aradıkları, aşk!
Biraz mesajlaşmadan sonra yemeğe çıkıyorlar. Eleman, hanımefendiyi çok şık bir yere götürüyor. Masaya mutlaka Suşi geliyor, tabii bir de pahalı şaraplar.
Bu arada bizimki her şeyi ayarlamış. Misal şef ona ismiyle hitap ediyor...
Çok kibar. Mesafeli, saygılı ve esprili. Filmlerdeki gibi. Hatunlar fena etkileniyorlar. Yemeğin ardından yatak faslı oluyor...



Ardından herif iş seyahatlerine devam ediyor. Hanımefendileri kesinlikle aramıyor. Tam bir metroseksüel yani! Hatun kişiler bir süre arasın diye bekliyor, sonra mesaj atıyorlar. Kısa cümlelerle dönüyor. Sonra yazışmalar 'etkilendim senden" şeyine dönüşüyor.
Fakat herif işlerden başını kaldırıp bir türlü gelemiyor.
Mamafih hepsinin kapısına koca bir kırmızı gül sepeti geliyor! Kırmızı mühim...
Ardından uçak bileti gönderip başka bir şehirde bir yemek daha. Artık duruma göre.
Gene ortada yok! Artık kadınlar bu beyaz atlı prensin, bu sinemaskop hayalin tiryakisi oluyorlar. Oğlan da karşılıksız değil elbette, birlikte bir hayat kurmaya teşne! Modern bir rüya. Tatlı emojiler uçuşuyor gece mesajlarında...
Sonra birden CIA mıdır, Mossad mıdır, mafya mıdır bilmiyorum. Birileri musallat oluyor buna. Bizim oğlana saldırıyorlar, canını zor kurtarıyor maazallah!
Korumasının kafası kırılmış, kendisinin üstü başı kan içinde ambulansta fotoğraflar düşüyor müstakbel hatunların telefonuna. Akabinde 'tehlikedeyim, saklanmam lâzım!' tripleri...
Tık, "Kartlarımı kullanamıyorum bana kart gönderir misin" olayı. İlaveten, yok kredi çek, yok bir daha çek mevzuları. Kadınlara sahte şirket kurup banka dolandırtıyor, evlerini sattırıyor. Meblağ, şaka değil 250 bin dolara kadar çıkıyor.
E kaz gelecek yerden tavuk esirgenmiyor tabii. Aşk işte...
Dolandırdıklarını rahatlatmak için bazen 400 bin dolarlık dekont resmi gönderiyor, bazen milyonluk saatlerinden birini. Hatunlar bu bonkörlüğe bir seviniyorlar bir seviniyorlar, gözler yaşarıyor.
Tabii o dekont bir türlü gelmiyor, o saat sahte çıkıyor...
Eleman toz olunca anlaşıyor ki bir kadından çaldıklarıyla diğer kadına çiçek şu bu göndermiş.
Şahıs an itibariyle İsrail'de yaşıyor. Kimse de bir şey yapamıyor. Çünkü herkes parayı eliyle teslim etmiş. Bir bardak soğuk su hadisesi anlayacağınız.

***

Bu olay Batıcıl değerler sisteminin PCR testi gibi. Bir kere şu dijital çağda aşk denilen şeyin, bir şatafat gösterisi olarak anlaşıldığı çok açık. Çünkü mağdur olan hanımlar hiç de şapşal filan değiller. Şehirli ve 'özgür' orta sınıf bireyler. Ama asri illüzyonun simgeleri karşısında korunmasızlar. Dolandırıcı bu imgeleri seri bir şekilde kullanıyor. Kadınların üstüne düşmeme anlamında feminist terbiye, Suşi, kırmızı gül, limuzin vesaire...
Hatun kişilerin belgeselde hâlâ, "aramızdaki enerji, bir ışık vardı" diye konuştuklarına bakılırsa, modern yanılsamanın nasıl köklü olduğunu görüyoruz.
Peki asıl mevzu ne derseniz, o da bence büyük yalnızlık! Modern insan, bütün böbürlenmesine rağmen çok yalnız bir insan...
Şimdi soru: Acaba bizim büyük şehirlerde neler oluyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA