Bakıyorum memleketin 'Zencileri', Beyazlara yaranmak için lapır lupur dökülmekte. Batıcılların 'İyi Zencisi' olmak için kendini paralayan paralayana...
Batı kavramlarıyla, oranın mitolojisiyle konuşmak bazen mecburi. Çünkü İslam medeniyetleri en kötü zamanlarında bile böyle ırkçı ayrımlara tevessül etmemişlerdir. Azatlı köleler ve sonradan dine iltihak etmiş Arap olmayan milletler anlamında kullanılan Mevali meselesi olmuştur olmasına da Emevilerin iktidarı bu yüzden berhava olmuştur. Sonunda Mevalilerden çıkmıştır üstün bilgeler. Takvaya yani iyiliğe güzelliğe bilgiye, irfana iltifat edilmiştir daima. Irka değil.
Anadolu bu konuda insanlık ibretidir. Ayrıca Osmanlıda Mevali kelimesi kıymetli âlimleri işaret eden, onlara iltifat eden, metheden, manidar bir anlamda kullanılmıştır...
***
Ya Batı? Beyazlar ve zenciler ayrımı insanlık tarihinin kara lekesidir ve nesiller boyu sürmüştür.
Sürer.
Misal, Hindistan'ı sömüren İngilizler önce Hintlilerin öz kimliklerine, diline, birlik olma arzusuna saldırmışlardır. Şu an orda İngilizce resmi dildir. Ve Delhi, bir taraf karton evler diğer taraf şatolar olarak bölünmüştür. Beyaz Hintlilerin düğünlerinde dolarlar havada uçuşurken, çatısı yok harabelerde insanlar üst üste yatmaktadır.
Batılı neo hippilerin Hint mistisizmi zengin çocuklarına bir oyalanmadır artık. Onları soymak için üretilen OSHO gibi mistik dolandırıcılar o zehirli sudan beslenmekte, hezeyanlarıyla seküler bir din vazetmektedirler. Beyaz kültür böyledir, geldiği yeri çöle çevirir, tanrıyı kovar, tanrının yerine çürümüş, kokuşmuş cesetler ve TV şovları koyar. Koymuştur.
Bizim topraklarımızda bize aynısının yapılmak istendiği, burada zorla 'Solukbenizli bir Kültür' yaratılmak istendiği tabii ki doğrudur.
Olayı hiç cumhuriyetin kurucu babalarına getirmeden de bunu konuşacak bir kabiliyete sahip olmamız gerekir. Batılılaşma denen şey Osmanlı'da başlamış, Osmanlı kadrolarının, İttihatçıların yapamadığını cumhuriyet kadroları sonuna kadar götürmüş, 'Beyazlama' işi radikal bir taassuba devrilmiştir.
Dil ve şapka devriminin, İslam'ın kamusal alandan kovulmasının, Osmanlı binalarındaki tuğraların kazınmasının nedeni budur. Yerli medeniyet Batı uğruna silinmek istenmiştir. Bilge mazimizin eski Türkçe kitapları karşısındaki 'Fransız' halimizin, içine düştüğümüz o mahcubiyetin esbabı mucibesi budur.
***
Binaenaleyh rotası dağılmış Hindistan'da ecnebilerin işi belki kolaydı, ancak Anadolu'da işler öyle olmadı! Sağlam sütunlar üstüne oturan Anadolu ruhu, o Muhammedi bilgi alttan alta yaşadı ve genlerimize kodlanmış hikmet hiçbir zaman ölmedi. Öldürülemedi.
Beklenmedik anda çağlayan gibi de fışkırdı...
Birçok insanın beyin kabuğunda yaşanan ışıklanmanın kadri odur.
Kısaca; kör batılılaşma zihniyeti görkemli bir hatanın çocuğudur. Ondan dolayı darbecidir, huysuzdur ve inatçı bir yanlışın temsilcisidir.
Envaiçeşit dindarlar, vatan âşıkları, (kalmışsa) yerli solcular ve yerli milliyetler zencidirler...
Onun için 'turistik' bir surat ortaya çıktı diye yerlilerin yani Zencilerin, 'Beyaz Zenci' olmaya sıvanmaları, şaklabanlık yapmaları utanç vericidir. Ve hiç de gereği yoktur.
Çünkü 'Beyaz Zenci' olmak, modernist Beyazların gözünde 'hizmetçiler' sınıfına kadrolu girmekten daha ileri gitmez. Gidemez...