Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Cemiyette pişiyoruz

İdealist, güzel çocuklardık. Lakin cemiyetle problemliydik!
Bir kere Kemalist olmadığımız için baştan mağluptuk. Öte yandan karanlık yılların kâbusuyla yaralanmıştık.
Fevri, aşırı duygusal insanlardık. Aşırı kelimesi burada önemliydi. Devlet okullarında zor bela okumuştuk, Robert Kolej'den arkadaşlarımız yoktu. Bilmem ama herhalde ondan, İnsan Kaynakları bizi daima es geçerdi.
Biz de kendi yolumuza baktık. Anladık ki ne yaparsak tek başımıza yapacağız. Plazalardan ayrılan serdengeçtiler mi desem veya oralarda kariyer peşinde ömür tüketenlerin diliyle "deliler" mi desem ne desem fark etmez. Hepsi aynı ifade...

***

Sonra bir gün Türkiye'de bir şeyler değişti! Bir avuç ecnebi okul mezununun, kendini akıllı zanneden lobilerin, 'kopyalayapıştır' idraklerini muasır konforlar için kiraya verenlerin altındaki toprak sallanmaya başladı. Öyle bir depremdi ki bu, ülke sallandıkça ne kadar yaldız varsa döküldü.
Aynadaki soytarının makyajı aktı.
Yani kral değil, bu numaracı koronun nobran 'kralları' çıplaktı artık!
Cemaatsiz, küskün ve tek başına yürüyenlerin içi alevlendi böylece. Kendilerini halktan gelen insanların arasında buluverdiler. Ülke özünü, geçmişini ve geleceğini arıyordu. Engeller kalkmış, bir feraseti olanın konuşabileceği alanlar açılmıştı. Fikir değil 'tatava' serdedilmesini isteyen görünmez çitler yıkılmış, derdi olan insanlar ileri doğru atılmıştı.
Sosyal depresyon ve nihilist ümitsizlik böyle bitti. Bin çiçek böyle açtı...
Batı cephesindeki paniğin nedeni buydu. Ülkenin iç dinamiklerinin gürbüzleşmesi ve kendi kaderini tayin etmek istemesi yüzyıllık oyunu bozmuş, içimizdeki robotlar paniklemişti.
O kadar ki, ekmeğini demokrasi ve hukuk çağrıları yaparak kazanmış havalı liberalleri darbe çığırtkanı haline getirdi!
Fakat cüret ne zaman 15 Temmuz darbesiyle bütün maskelerini çıkardı, Türkiye'nin esmer ruhu destansı devrimini ilan etti. Solun meze sofrası dağıldı. Şan ve şeref gerçek yerini buldu.
Böyle bir altüst oluşta yanlışlar, kazalar, aşırı sertleşmeler ve kabul edilebilir bir sathilik elbette olacaktı, oldu.
Çünkü haksız bir mahkûmiyetten çıkan, özgürlüğe kavuşan insanlarda görülen şaşkınlık nasıl anlaşılır ise ülkenin durumu da öyleydi.
Yıllarca televizyonlardan, dizilerden halkın beynine boca edilen zehre karşı yeni fikriyatın, tarihi köklerimizin konuşulmasında orta seviyelerde bir üretimde seyretmesi kaçınılmazdı. Kültürel meselelerde herkesin bildiği problem böyle baş gösterdi.
Trol kafası, ustura dişli balıklar böyle ortaya çıktı. Hâsılı saik haklıydı fakat yöntem mensup olduğumuz medeniyetin prensiplerine yakışmıyordu.
Hâlâ Mevlana ile Şems arasındaki büyük Allah aşkını anlayamayan 'Dumur', halveti bir hücreye kapanan bilgelerin istişaresi olarak değil asansör pornosu olarak anlayan cehalet de konuşacaktı, konuştu.
Batının en edep dışı dangalaklıklarını ahlak üstüne boca edenlerin karşısında mütedeyyin kitlelerde uyanan korunma refleksi; modern hayatı sıkıştıran, Osmanlının kötü günlerini andıran cinsiyetçi, ilim ve irfanı öteleyici, insanı değil kaba hukuku öne çıkaran anlayışların ortalara serilmesine neden oldu.
Bunlar nekahet devresinin geçici semptomlarıdır...
Huysuz yazarlara dönük cezai kararlardaki vicdan ve kamusal alanlardaki nefes, mutlaka yeniden gündeme gelecek.
Çünkü biz biliyoruz ki medeniyetimiz fikirlere serbestiyet verdiği ölçüde büyük patlamalar yaşamış, insanlarını tekfir ettiği sürece de dev sarsıntılar geçirmiş.
Güçlü bir cumhuriyetin özgürlükçü anayasasının denetimindeki fikir ekolleri, toplumsal düşünme seviyesini yükseltecek ve sahte aydınlar kadar, yanmaz kefen tüccarlarının da kendiliğinden sönümlemesine yol açacak...

***

Yani?
Kalbimiz elimizde, Büyük Türkiye Cemiyeti'nde ve birbirimizden dem alarak tıkırdıyoruz. Çiğ kalmamalı, ama tencerenin dibini de tutturmamalıyız.
Yanisi: Arada muhasebe iyidir. Cemiyette pişiyoruz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA