Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERVE YURTYAPAN

Yanlış kararlar, hırs ve bencillik çocukları da etkiler

Atv’nin sevilen dizisi Aldatmak’ta İlknur karakterine hayat veren Özlem Tokaslan anne ve babaların kötü yönelimlerinin çocuklarını da olumsuz etkilediğini söylüyor... Ünlü oyuncuyla hem diziyi hem de kendi kariyerini konuştuk

Atv dizisi Aldatmak her perşembe heyecan dolu bölümleriyle izleyiciyle buluşuyor. Dizide her hafta gelişen yeni olaylar, izleyiciyi de ekran başına kilitliyor.
Aldatmak'ın kötü karakteri İlknur da dizi takipçilerinin en sevdiği isimlerden. Özlem Tokaslan, mizahi yönüyle de karaktere sempati katıyor. Tokaslan, "İlknur; hayatı neşeyle ve şakayla süslemese sıkıntıdan patlayacak bir karakter olur" diyor. Ünlü oyuncu ile bir araya geldik, diziyi, rolünü, kamera arkasını ve yeni çalışmalarını konuştuk.
- Aldatmak dizisinde İlknur karakterini canlandırıyorsunuz. İlknur sürekli bir oyun peşinde. Yaşadıklarından sonra durulacak mı?
- Ben İlknur'un durulacağını hiç düşünmüyorum. Şu an her şeyini kaybetmiş, güvenebileceği kimsesi kalmamış, çaresiz bir durumda. Bir zamanlar aldığı yanlış kararların bedelini ödüyor. Uslanır mı, değişir mi bilinmez ama mutlaka kendince bir değişim geçirecektir diye düşünüyorum.
- İnsanlar değişir mi? Yoksa 7'sinde neyse 70'inde de aynı olur lafını mı desteklersiniz? İlknur son bölümlerde duruldu. Peki değişecek mi sizce?
- Değişim kaçınılmazdır. Her şey ve herkes değişir. Ancak değişimin olumlu yönde gelişmesi, kişinin farkındalık düzeyiyle ve eğitimiyle ilgilidir. Hatalarını sorgulayıp, yaşadıklarından dersler çıkartıp değişim geçirmek mümkün ama İlknur, kendinin farkında mı tartışılır. Hep günü kurtarmak için kendi çıkarlarını kollamış biri. Yarın ne yapacağını tahmin etmek zor.



- İzleyici size nasıl yorumlar yapıyor?
- Sempatiyle yaklaşıp meraklı sorular yöneltiyorlar. İlknur'un yaptığı fenalıkları eleştirirken, bir yandan da gülümsüyorlar. Hem kızıyor hem de İlknur'un çocuksu ve hınzır halleri onlara yakın ve sıcak geldiğinden kıyamıyorlar. Olay örgüsünün ilerleyen bölümlerde nasıl gelişeceğine dair merak her daim var. İlgi ve merak ögelerini diri tutan, dinamik ve heyecanlı bir hikaye olduğuna ve karakterlerin inandırıcılığına dair güzel tepkiler alıyoruz.
- Dizide en çok takip edilen programlardan Esra Erol'a konuk olmuştunuz. Nasıl bir deneyim oldu sizin için?
- Unutulmaz bir gündü. Esra Hanım ve ekibiyle şahane bir set günü yaşadık. Esra Hanım'ın işinin inceliklerini ve profesyonelliğini bu kadar yakından yaşamak çok farklı ve özel bir deneyim oldu. Heyecan verici ve eğlenceliydi. Asena da, ben de çok mutlu olduk.
- Canlandırdığınız karakter kötü ama siz güzel bir mizah katıyorsunuz içine... Bu tarz karakterlerin keskin sertlikten çıkmasını sağlıyor mu bu?
- İlknur; hayatı neşeyle ve şakayla süslemese sıkıntıdan patlayacak bir karakter. Aidiyet duygusuyla ilgili ciddi bir sorun yaşıyor. Aile, güven, yuva vb. kısacası insan için önemli olan ne varsa kaybetmiş. Bu nedenle acısını bastırmak ve mizahla örtmek zorunda. Yoksa içinde bulunduğu koşullarla baş edemez. Kendini ve günü kurtarmanın yolu bu. Başkalarının dedikodusunu yapmak ve işlerine karışmak kendi dertlerinden kurtulma yolu.Fakat bu tarz karakterlerin; kötüleştiği, çıkarları için her şeyi göze aldığı anlar çok daha sert ve ürkütücü durabilir diye düşünüyorum. Gülünç, hınzır ve arsız halleri dengeye kavuşturuyor elbette.



- Dizideki karakterinizden yola çıkarak bir anne kötüye meyilli ise çocuğunu da bu durum etkiler mi?
- İlknur'un hataları, Zeliş'in hayatını çok kötü etkilemiş. Yanlış kararları, hırsı ve bencilliği kızına çok zarar vermiş. Elbette her çocuk büyüdüğü çevreden ve olanlardan etkilenir. Zeliş de maalesef ne kadar annesinin tersini yapmaya çalışsa da onun borçlarını ödemek için yanlış yollara sapmak zorunda kalmış.
- Bir kız annesi olarak İlknur'un yaşadıklarını nasıl eleştirirsiniz?
- İlknur'un anneliği tamamen kötüdür demek haksızlık olur. Evladı için yapamayacağı şey yok. Fakat hayatıyla veya işiyle ilgili kararlar alırken hırstan körleşmiş, yanlış kararlar alıp, kızının da geleceğini kötü etkilemiş bir karakter. Maddi hırsı, maneviyatını körelttiğinden kızının da felaketine neden oluyor.

SEVGİ VE SAYGI DOLU BİR EKİBİZ
- Kamera arkası nasıl geçiyor? Set aralarında bir araya gelip uzun sohbetler yapıyor musunuz?

- Kamera arkası keyifli geçiyor. Tabi mutlaka sohbetler ediliyor, birbirinin enerjisini yükselten sevgi ve saygı dolu bir ekibiz. Kendimi çok şanslı hissediyorum.
- Her projenizde ekibin en sevdiği isimlerden biri oluyorsunuz. Çalışma sürecinde enerjisi yüksek biri misiniz?
- Teşekkür ederim. Ne mutlu bana... Sevgi ve saygıyla çalışmak, ekip ruhuyla motive olmak öyle kıymetli ki. Çalışma süresince; evet enerjim çok yüksektir. Eğlenerek, gülümseyerek çalışmayı çok seviyorum.



- Sizi bugüne kadar çok farklı rollerde gördük. Kötü, iyi, komik karakterler canlandırdınız. Genelde oyuncular bir karakterin üzerlerine yapıştığından yakınır. Siz bu dengeyi nasıl kurdunuz?
- Oynadığım karakterlerin her biri birbirinden çok farklı hikayelerden geliyordu. Bu hususu çok önemsiyorum. Daha önce benzerini deneyimlemediğim, keşfe açık yeni karakterler beni heyecanlandırıyor. Bu konuda şanslı hissediyorum. Meslek hayatım boyunca hep yeni bir yaratım süreci ve yeni bir serüven yaşama şansına eriştim.

KUKLA TİYATROSU EĞLENCELİ AMA MEŞAKATLİ
- Sahne Bazende'yi kurarak, ilk olarak At adlı kukla oyununu sahneye koydunuz. Kukla oyunu yapma fikri sizi nasıl cezbetti? Bu oyundan sonra da kukla oyunlarına devam edecek misiniz?
- Uzun bir ön hazırlık sürecinden sonra 2022'de resmen kurulan tiyatromuz Sahne Bazende; gölge Oyunu, meddah, kukla oyunu ve ortaoyunu gibi değerli ve evrensel mirasımızdan feyz alarak üretimde bulunmayı hedeflemektedir. Eskilerde oyuncuya; seyirlik ve gölge oyunlarında 'bazende' denirmiş. Bazende adı da buradan geliyor. Seyircinin hayal gücünü, yorumlama özgürlüğünü ön planda tutan, dijital bağımlılık üzerine düşündürücü bir oyun "AT". Uzun araştırmalar ve yaratıcı ekiple uzun çalışmalar sonucunda masa kuklası türünde hem çocuklar hem de yetişkinlerin birlikte seyredebileceği bir oyun sahneledik. Kukla Tiyatrosu yönetmen için de oyuncular için de tasarım ekibi için de çok keyifli. Ama bir o kadar meşakkatli bir tür. Seyirciyle kurulan bağ ise dinamik ve etkileyici. Seyirci, kendini oyunun içinde hissediyor. Evet, üretmeye ve yeni kukla oyunları sahnelemeye devam edeceğiz.



- Çocuk oyunları dışında da oyunlar gelecek mi? Gelirse siz bu oyunlarda yer alacak mısınız?
- Evet, Sahne Bazende'den çocuk oyunları dışında yetişkin oyunları da gelecek. Ben proje hazırlıklarımı uzun süreye yaymayı ve hazırlık sürecini sindirerek yaşamayı tercih ediyorum. Hazırlık sürecinde olan projelerimiz var. Benim oyuncu olarak sahnede olacağım projeler de gelecek.
- Yönetmenliğini yapacağınız başka oyunlar gelecek mi?
- Başka oyunlar da gelecek. Yönetmen olarak çalışmak için heyecan duyduğumuz ve projelerin ön hazırlık sürecini yürüttüğümüz çok kıymetli sanatçılar da var.

MÜZİK ESKİ TUTKUM
- İki tane tekliniz yayınlandı ve beğeni kazandı. Müzikle ilişkinizi nasıl yorumlarsınız?
- Müzik ile ilişkim çok eski. İlk yöneldiğim sanat dalı müzikti. Yıllar sonra şan hocam kıymetli sanatçı Sedat Öztoprak'a verdiğim sözü tuttum. Müzikle dolu günler başladı yeniden. Kırmızı Gül ve Şu İzmir'den Çekirdeksiz Nar Gelir türküsünü dinleyiciyle buluşturduk. Aldığım tepkiler beni daha da heyecanlandırdı. Çalışmalarıma devam etmekteyim. Mutlulukla...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA