Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

SGK’da EYT pandemisi

Son yılların, son ayların, son günlerin başat gündem maddelerinden biri, hatta muhtemelen birincisi; sosyal medya jargonuyla 'Trending Topic'i olan EYT konusu ile ilgili hemen her şeyin konuşulduğunu; ancak en önemli meselenin göz ardı edildiğini görüyoruz.

Çok basit bir matematik hesabıyla sormamız gereken kritik bir soru var:

"Olağan koşullarda misal İstanbul'da yılda, yani 365 günde ortalama 10 bin kişiyi emekli eden bir kurum -müstakbel yasanın en geç Şubat ortalarında yasalaşacağı varsayılırsa- 15 günde neredeyse 2 milyon insanı nasıl emekli edecek?"

Bunun için her şeyden önce güçlü bir bilişim altyapısı, bu işi en az personelle yapmayı sağlayacak özgün bir yazılım ve dolayısıyla diğer kurumlardan siber destek gerekiyor. Bu, işin yapay zekâ boyutu…

Şu sıralar yeni çıkacak EYT Yasası'nın kapsadığı 2 milyon 250 bin insana emekli aylığı bağlayabilmek için canla başla çalışan, mesaiye kalan Türkiye genelinde sayıları ancak 24 bini bulan Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının özlük hakları da işin insani boyutu…

Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de daha önce kısmen değindiğim, ancak ayrıntılarına ben de yeni vakıf olduğum için sizlerle paylaşacağım SGK'da EYT pandemisi meselesini masaya yatırmak istiyorum.

BİR MİLYON KİŞİ BORÇLANMA İÇİN BAŞVURDU

Pandemi, 2020-2022 yılları arasındaki deneyimlerimizden ötürü ürkütücü değilse bile rahatsız edici bir kelime. Tıbbi açıdan bizi zorlayan, pek çok insanın ölümüne neden olan ve ani genç ölümlerinden ötürü olası komplikasyonları boyutuyla da halen gündemdeki yerini koruyan bir kavram, pandemi. Ama biz burada pandemiyi sağlık sektöründeki iş yoğunluğu bağlamında alıyoruz. Sağlık sektörü, Türkiye'de altyapısı güçlü bir sektör olarak iki yıl boyunca yoğun bir mesaiyle kamuoyunun, milletin tıbbi ihtiyaçlarına cevap verebildi.

Şimdi soru şu: SGK, EYT Yasası bağlamında içinde olduğumuz emeklilik mesaisi pandemisinin içinde iken ne yapmalı, bu süreçte söz konusu kuruma nasıl destek olunmalı?

Bilgilerle ve rakamlarla konuşacağım. Şuradan başlayalım: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, devlete büyük yük getireceğini bile bile millet lehine bir nihai kararla çıkacağı müjdesini verdiği EYT Yasası ile ilgili umutlar yeşerdiğinden beri Türkiye genelinde bir milyon kişi doğum ve askerlik borçlanması için başvurmuş. Bu başvurulardan neredeyse yarısı, tam rakam da vereyim yüzde 40'ı, yani 400 bini İstanbul'da.

Borçlanma mesaisi; personelin akşam, hafta sonu gibi mesaileriyle ancak bu ay sonu tamamlanacak ve SGK borçlanmalar konusunda EYT'ye hazırlanmış olacak. Bu fedakârlığın ödüllendirilmesi gerekiyor.

Misal SGK personeli, geçmişte senede iki kere aldığı ikramiyeden olmuş. On yılı aşkındır durum böyle. SGK çalışanının elinde kala kala mesai kalmış; ama o da şöyle: Günlük 27 TL mesai alabiliyorlar ve bu da 50 saati geçmemek zorunda. Dolayısıyla bir SGK çalışanının maksimum alabileceği mesai ücreti 1350 TL'ye tekabül ediyor, mesaiye kalan çalışanın geç vakit kendi imkânlarıyla eve döndüğünü hesaba katarsak ulaşım giderlerini de bu tutarın içinden düşmek gerekiyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT'lilerin emekliliğini girecek personele ikramiye verileceğini söyledi. Sadece emekliliği giren personele ikramiye verilmesi, diğerlerine verilmemesi kurumdaki çalışma barışını bozabilir, verilecekse hepsine verilmesi lazım.

NORMAL SİSTEMDE 'GÜNDE 150 EMEKLİLİK'

Mevcut bilişim altyapısı ile bir SGK personelinin manuel biçimde, hiç yerinde kalkmadan, böyle robot gibi çalışarak bir gün emekli edebileceği insan sayısı 150. Bu sayı SGK'da dosyaları birikecek EYT'lileri emekli edebilecek sayısının fersah fersah gerisinde.

İşte bu yüzden devlet, kendi iş yükünü en az 10 kat artıran EYT Yasası'nın sağlıklı bir şekilde işlemesi için yeni, yazılımsal, siber formüller arıyor.

Bunun için de öncelikle SGK'nın bilişim altyapısının, yani donanımın yenilenmesi gerekiyor. Güçlü bir altyapı donanımı ile misal üç ayrı kurumdan SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'ndan emekli olacakları tek tuşla emekli edecek bir yazılım sisteminin kurulması şart.

Hali hazırda SGK personeli, hepimizin kullandığı internet ağından işlem yapıyor, bu da işlemleri yavaşlatıyor. Kanun çıktığında e-devlet başvuruları ile bu sisteme nasıl yüklenileceğini de hesaba katarsak daha güçlü bir donanım ve yazılım altyapısını ihtiyaç duyulduğu izahtan vareste.

Bir de e-başvurunun yetmediği durumlarda evrak teslimi, alımı için SGK'lara fiziken gidecek pek çok müstakbel emekli olacak. Bütün bunları hesaba katmak gerekiyor.

Bu işin erbaplarıyla konuştum ve şöyle bir sistemin seri biçimde çalışma ihtimalinin bulunduğunu öğrendim: E-devlet üzerinden verilecek bir barkodlu emekli olur yazısı, 2 milyon 250 bin EYT'linin hızlı, sorunsuz biçimde emekli olabilmesini sağlayabilir. (Gerçi hepsi emekli olmayacak, 1,5 milyon diyelim ilk etapta.) Ama bunun için güçlü bir donanım ve yazılım altyapısı gerekiyor. Mevcut durumda emekliliğe hak kazanan vatandaşların emekli edildiği hizmet ekranı buna müsait değil.

SGK'da, kurum içinden kırsaldan EYT'lilerin yoğun olduğu İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlere geçici memur ataması da dâhil pek çok formül masaya yatırılmış. Ancak bu iyi bir çözüm değil. Bu kez de taşradaki işler aksıyor çünkü. SGK'ya yeni memur alımı da bir seçenek tabii. Yeni memur, kısa sürede işin doğasını kavrayıp mesai yükünü hafifletebilir.

Hangi ilde ne kadar sayıda EYT'linin olduğunun tespiti önemli. Misal İstanbul'da takribi 900 bin EYT'li var. Bu insanlara emeklilik tahsisi işlemini yapacak personelin sayısı ise 300. Yani bu işle fiilen ilgilenecek personel sayısı… İşte bu yüzden personelden öte bir siber sistem, bir robot sistemi şart.

20. YÜZYIL'IN TEKNE KAZINTISI SORUNU ERDOĞAN ÇÖZDÜ

Nihayetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin iktidarından üç yıl önce, yani bundan tam 24 sene evvel, 17 Ağustos depreminin daha kırkı bile çıkmamışken, hatta ayı bile dolmamışken daha eski bir popülist emeklilik yasasını geçersizleştirmek için çıkarılmış ve büyük mağduriyetlere mal olmuş bir yasayı geçersizleştirdi ve 20. Yüzyıl'ın tekne kazıntısı bir sorunu çözdü.

Siyaseten çözdü, şimdi bürokratik aşama sürüyor. Bunun için diğer devlet kurumlarının Sosyal Güvenlik Kurumu'na bilgi desteği bağlamında omuz vermesinde fayda var.

EYT Yasası ile Erdoğan, devletin kasasını millet lehine kullanma tercihinde bulundu. Devlet-millet diyalektiğinde tarihin akışına göre birinden birine iltimas sağlandığı görülür ve bu da genelde devlet olur. 15 Temmuz'da milletin devleti beladan kurtarması örneğinde gördüğümüz gibi… Devletin millet lehine kararları ise daha az görülen bir şeydir. EYT bu yönüyle, yani nadir görülen bir şey olduğu için de değerli.

Bugün itibarıyla EYT'li sayısı 2 milyon 250 bin olsa da peyderpey yasadan yararlanacak insan sayısı 4 milyon 800 bine kadar ulaşıyor. Tabii bunların hepsi hemen emekli olmayacak. İki milyon 250 bin insanın 750 bininin, maaş parametresini göz önüne alarak hemen emekli olmayı tercih etmeyeceğini göz önüne almamız lazım. Ama anlattığım gibi yine de SGK'nın iş yükü çok yoğun.

Pandemide sağlık çalışanlarının bizim için harcadığı emeğe, gösterdiği şefkate nasıl minnet ve saygıyla mukabele ettiysek SGK çalışanlarına da aynı şekilde mukabele etmeliyiz. EYT'lilerden başlayarak vatandaş bunu zaten layıkıyla yerine getirecektir. Ancak SGK pandemisini 'vartasız' atlamak için en çok ihtiyaç duyulan şey, gerekirse tek tuşla vatandaşa emekli edecek güçlü bir donanım ve yazılım altyapısı…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA