İngiltere ile Rusya arasında Soğuk Savaş'tan da önce Birinci Dünya Savaşı ve evveline dayanan 'ezeli/ebedi' bir istihbarat/diplomasi rekabeti/savaşı vardır.
Hatta öyle ki bu rekabet, 1877-1878'deki Osmanlı- Rus Savaşı ve bunu takip eden Ayastefanos ve Berlin antlaşmaları sırasında İngiltere ve Rusya'nın Osmanlı toprakları üzerindeki siyasal çekişmesini kızıştırmıştır.
Her ne kadar iki ülke, Birinci Dünya Savaşı yıllarında İtilaf Devletleri safında Almanya'nın öncülüğündeki İttifak Devletlerine karşı birlikte mücadele etse de sonrasında paylaşım savaşı yaşama potansiyeline haiz iki ülke olagelmişlerdir. 1917'deki Ekim Devrimi ve sonrasında İkinci Dünya Savaşı, bu rekabeti bir süreliğe rafa kaldırsa da Soğuk Savaş döneminde iki ülke yine büyük bir rekabete girişmiştir. Zaten iki dünya savaşındaki İngiltere-Rusya ittifakları, onlar açısından Almanya belasının durdurulması zarureti olmasa hiç gerçekleşmeyecek kerhen ortaklıklardır.
Soğuk Savaş yılları ise en az ABD-SSCB istihbarat savaşı kadar İngiltere-SSCB istihbarat savaşına sahne olmuştur. Futbol derbisine benzetebileceğimiz İngiltere- Rusya rekabeti yine kızışmış vaziyette.
Rusya-Ukrayna gerilimi, şu sıralar dış haber gündeminin başat maddesi ya, işte bu kriz; perde arkasında bir süredir devam eden büyük bir istihbarat savaşının şiddetini artırdı.
FSB'NİN, MOSKOVA YANLISI LİDER PROJESİ
İngiltere Dışişleri Bakanlığı; Kremlin'in Ukrayna'da Rusya yanlısı bir yönetim kurma planı içinde olduğunu öne sürdü. İngiliz Dışişleri'nin bu açıklaması, elbette Britanya'nın gizli servisi MI6'den alınan istihbarata dayanıyor. Somut bilgiler var, isim de vermişler.
Bunun için uygun gördükleri aday eski milletvekili Yevhen Murayev. Rus istihbaratı FSB, bu amaçla Ukraynalı vekillerle ciddi temas içinde, İngiliz istihbaratına göre.
İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında "İngiltere'nin Ukrayna konusundaki tutumu açıktır. (Ukrayna'nın) Kırım dâhil olmak üzere uluslararası kabul görmüş sınırları içinde egemenliğini ve toprak bütünlüğünü açık bir şekilde destekliyoruz" deniliyor.
ABD de İngilizlerin sızdırdığı Moskova yanlısı lider projesi istihbaratından derin bir kaygı duyduğunu açıkladı. Rusya ise bu iddiaya sert tepki gösterdi. Ve İngiliz bakanlığının dezenformasyon yaydığını ileri sürdü. Daha önceki işgal planını da ilk İngilizlerin duyurduğunu ve bunun gelişmelerle doğrulandığı hesaba katarsak pek de dezenformasyon gibi durmuyor.
EN MEŞHUR 'HAİN CASUS'
İngiltere ile Rusya'nın istihbari geriliminin Soğuk Savaş yıllarına dayanan bir kökü olduğunu yazdık.
Kim Philby adlı meşhur hain casus ("İhanet etmek için insanın bir yere ait olması gerekir, oysa ben hiçbir yere ait değilim" diyen ünlü İngiliz casustan söz ediyorum.) ve onun beşli çetesinin Sovyetlere çalıştığının anlaşıldığı dönemden bu yana keskin bir savaş var. Mesela ilginç bir suikast örneği vereyim bu dönemden: İngiliz himayesindeki Bulgar muhalif yazar Georgi Markov 7 Eylül 1978'de Londra'da Waterloo Köprüsü'nde zehirli bir şemsiyeyle düzenlenen suikast sonucu öldürüldü, KGB'nin koordine ettiği bir operasyondu bu. Bu vatandaşın sırtına bir Bulgar gizli servis görevlisi arkadan şemsiye ile çarptı, özür diledi geçti, ama adam dört gün sonra öldü. Çünkü şemsiyenin ucunda zehirli bir iğne vardı.
İngiltere'ye çalışan Sergey Skripal ve kızını da İngiltere'de zehirlemişti FSB.
4 Mart 2018'de Noviçok adı verilen bir özel zehirle...
Sağ kurtuldu Skripal.
İngiltere ve Rusya arasındaki ilişkiler -Soğuk Savaş'tan sonra İngiltere'ye sığınan eski KGB ajanı Aleksandr Litvinenko'nun 2006'da radyoaktif madde ile Londra'da zehirlenmesiyle gerilmişti. Bu suikast sonuç verdi. Litvinenko öldü.
FİDAN'IN TEZİ, İSTİHBARATIN SENTEZİ
Son olarak MİT Başkanı Hakan Fidan'ın 1999 yılında Bilkent Üniversitesi'nde hazırladığı yüksek lisans tezinden bir analiz aktarayım. İngilizce bir tezdi bu. Çevirisi: İstihbarat ve Dış Politika: İngiliz, Amerikan ve Türk İstihbarat Sistemleri'nin Mukayesesi idi.
İşte bu tezde Fidan, eski Türk istihbarat sisteminin 2000 öncesindeki yapısını, parlamenter denetimli İngiliz istihbarat sistemiyle totaliter Rus istihbarat sisteminin bir terkibi olarak nitelendirmişti. Yani Türkiye, ezeli/ebedi rekabet içindeki iki istihbarat konseptinin sentezini uyguluyordu.
Türkiye, Hakan Fidan'ın MİT'i yönetmeye başladığı dönemden bu yana, 12 yıldır kendi politik ihtiyaçları ve terörle mücadele konseptine uygun bir istihbarat sistemi uyguluyor. Şairin deyişiyle, bütün bu değişim hepimizin gözleri önünde gerçekleşti.