Halley, Feto (Gülen) ve FETÖ (Örgüt) için çok önemli bir sembol. Nedenini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan FETÖ çatı iddianamesinden aktaralım:
"Fetullahçı Terör Örgütü'nün sembolü Halley Kuyruklu Yıldızı'dır. Örgütün genel kabulü ve öğretisine göre ahir zamanda yeryüzüne gelecek 'Mesih/Mehdi' Halley Kuyruklu Yıldızı'ndan zuhur edecektir. Örgüt, sızdığı bütün kamu kurumlarında bunu bir sembol olarak kullanmıştır. Halley, Koza-İpek Grubu'nun sembolüdür ve Bugün televizyonu ve gazetesinde, Kanaltürk televizyonunda Halley Kuyruklu Yıldızı logo olarak kullanılmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bazı birimlerinin de sembolü olarak kuyruklu yıldız aynı zihniyet tarafından seçilmiştir."
TEK GÖZ SİMGESİ
Bu satırlara göre mesiyanik (Mesihçi) sapkın FETÖ tarikatının en önemli ezoterik sembollerinden biri, belki de birincisi Halley. Hesaplamalara göre Halley, Hazreti İsa'nın doğumundan 12 yıl önce de görüldüğü için Mesih inancında önemli yer tutuyor. FETÖ işte bu inancın takipçisi.
Ezoterizm, özetle bir konudaki sırların sadece ehil olanlara inisiyasyon, yani bir gizli yapıya dâhil olarak üstat kontrolünde ritüellerle öğretilmesi anlamına geliyor. FETÖ, İslam geleneğinde -istisnalar hariç- yeri olmayan ezoterizm öğretisinin modern zamanlardaki en sıkı takipçisi ve tatbikçisi. Aynı iddianameden kısa bir alıntıyla FETÖ'nün İslam dışı diğer ezoterik sembollerine bir göz atalım:
"Kimse Yok Mu Derneği'nin amblemi 'tek göz' olarak seçilmiştir. Bank Asya'ya amblem olarak seçilen 'piramit ve bu piramidi çevreleyen elipstir'. Örgüte ait Aktif Eğitimciler Sendikası'nın internet sitesinde ışık evleri, ışığı yayacak yuvalar şeklinde ifade edilerek kum sanatı gösterisinde 'el' işareti kullanılmış, 'tek göz'e yer verilmiştir. (Tanrı Ra'nın gözü.) Yine İzmir Yamanlar Koleji'nde Fetullah Gülen'in kullandığı odada 'el' heykeli bulunmuştur."
Alçıdan mamul bu eli, muhtemelen masonik tekris ayinlerine benzer törenlerde kullanılan gizli odanın fotoğrafları Mali Şube polisinin operasyonundan sonra basına yansıyınca görmüşsünüzdür. Gülen'in müritleri -artık terörist oldular- işte bu alçıdan yapılmış eli öpüyordu.
Eğitimi, öğretimi bir tarafa birazdan örneklerini açıklayacağımız üzere düpedüz cahil olan bir sahte vaizin Mesih olduğuna inanıp ardından gidenler var. Ve onlardan bir kısmı, 15 Temmuz'da ülkeyi darbe ve terörle işgal etmeye kalktı. Şehitlerimizin ve gazilerimizin kanını döktü.
BELGELERİYLE GÜLEN'İN CEHALETİ
Halen vaiz kılıklı teröristbaşının peşinden gitmeyi düşünen 'mankurtlar'a değil ama kamuoyuna Gülen'in cehaletini belgeleriyle anlatmak gerekiyor. Bu konuda Said Alpsoy'un yazdığı En Büyük Entel/F. Gülen Neyi, Ne Kadar Biliyor adlı kitap iyi bir kaynak.
ABD'li Foreign Policy Dergisi'nin 'Dünyanın 100 Entelektüeli' arasında gösterdiği, CIA bağlantılı Amerikalı akademisyenlerin, bilimsel ahlaka halel getirecek biçimde Immanuel Kant'la mukayese ettiği Gülen, bu kitaba göre 5 bin yıl önce tren raylarının var olduğunu söyleyecek kadar cahil biri. (Video Bant Çözümleri-2/F. Gülen 431.) Hâlbuki demiryolu sistemleri 17. yüzyılda, ilk lokomotif 19. yüzyılın başında kullanılmaya başlandı.
Gülen, müritlerinden Ali Ünal'a göre Sartre ve Camus'u Fransızca asıllarından okunmuş biri. Bu da yalan. Gülen Fransızca bilmiyor. Yıllardır ABD'de yaşadığı halde İngilizce dahi bilmiyor.
Gülen, Gertrude Bell ile Ortadoğu'da önemli casusluk faaliyetlerinde bulunan Thomas Edward Lawrence'ın Sultan Abdülhamid tahta çıktığında Osmanlı topraklarına geldiğini de söylüyor. Oysa 2. Abdülhamid'in tahta çıktığı 1876'da Lawrence henüz doğmamıştı bile. (Doğum yılı 1888)
GÜLEN'DEN İNCİLER
"Abdi İpekçi'nin öldürülmesi yerinde bir harekettir. İpekçi, beynelmilel Siyonistlerden olup İslam ve Türklük adına büyük cinayetler işlemiş bir kimsedir. Öldürenin elini öperim." (Şubat 1979'da İpekçi cinayetinden sonra söylediği sözler. FETÖ çatı iddianamesinden.)
"Orada öyle bir demokrasi tesis edin ki, o bölgedekiler Türkiye dâhil hiçbir yerdeki demokrasiye imrenmesinler." (2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sırasında FBI yönetimine tavsiyelerde bulunurken söyledikleri. Bu tavsiyelerin sonuçları ortada.)
"Sizler Hitler'in tankları gibisiniz. Hitler'in, Rusya'ya doğru ilerlerken karşısına çıkan bataklıkları aşmak için tankları bataklıklara saplayıp kendilerini feda ederek arkadan gelenlere yol açmaları gibi…" Fetullah Hoca'nın Şifreleri/Nurettin Veren, 106 (Barbarossa Hârekatı'nı yine tarihsel gerçeklikle çelişecek şekilde yorumluyor. Burada daha önemlisi, bu sözlerle Hitlerci olduğunu kendi ağzından itiraf etmesi. Gülen'in Hitler'le benzerliği FETÖ iddianamesinde "Naziler de kendilerine hareket diyordu" cümlesi ile özetleniyor. Hitler, tanklarını Avrupa'ya/Rusya'ya doğru sürdü, Gülen ise kendi halkına…)
'ATATÜRK ÖLDÜ, BEN DOĞDUM'
"Fransızlar Mayalarla karşılaştıklarında onlardan şunu dinlemişlerdi: Bizim tarihimizde yazılı olduğuna göre bir zamanlar bizim topraklarımız diğer kara parçalarıyla bitişikti." Asrın Getirdiği Tereddütler/F. Gülen, 34. (Mayalarla karşılaşan Fransızlar değil, İspanyollardı. Güney Amerika'nın diğer kıtalarla birleşik olduğu da bir efsaneden ibaret. Öyle olsa bile bu değil Mayaların, ilk insanların var olduğu zamanlar için bile geçerli değil."
"Onun (Atatürk) öldüğü gün, aynı saatlerde doğmuşum." Prof. Dr. Ahmet Keleş'in açıklaması. Nurettin Veren de aynı şeyin, örgüt içinde "Atatürk öldü, Fetullah Gülen doğdu" açıklamasıyla ifade edildiği bilgisini veriyor. (Feto, gerçek doğum yılı 1941 olduğu halde 10 Kasım 1938'de doğduğunu söyleyerek kendisinin 'seçilmiş kişi' olarak görülmesini sağlamaya çalışıyor.)
"Dabbet-ül Arz'ın (İslam eskatolojisinde (dünyanın sonu ile ilgilenen din bilim dalı) ahir zamanda ortaya çıkacağına inanılan canlı varlık) AIDS ile alakası olup olmadığına gelince… Şimdi sâfi zihinleri bulandırmayacak şekilde arz etmeye çalışayım. Evvela, 'AIDS Dabbet-ül Arz cüz'iyatının bir parçasıdır' denmesi doğru olsa da, 'AIDS, dabbedir' demek doğru değildir." (Dabbe ile ilgili sorulara hikmet.net'te verdiği yanıt.)
"Kızlarımız eğitimle türban arasında tercih yapmaları gerekirse eğitimi tercih etsinler. 'Sıkıştığınız zaman Allah'ı bile inkâr edebilirsiniz'. Vesveseye esas teşkil edecek hususların doğmaması için beyin yıkanmasının lüzumuna inanıyorum ve bu konuda insanlar şartlandırılmalıdır." (Çatı iddianameye göre Mart 1998'de söylediği sözler.)
"Dünya zulümle dolduğunda Mesih gelir. Kötü günler icat edelim. Gerilimi arttıralım. Hz Mehdi gerilim döneminde gelir. Nübüvvet uyku ile alakalıdır. Risalet ile objektif olur. Şehadetle alakalıdır." (Aynı iddianameden.)
FETO'NUN ÜÇ HARFLİSİ: CIA
Bütün her şeyi şifre olan FETÖ'nün, 'Ozan' sözcüğünü de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ifade etmek üzere örgüt içinde şifre olarak kullandığını da belirtelim.
Şifreleri ve ezoterizmi 'çaktırmadan' kullanan Gülen, paganizme de, yani ilahi dinler öncesi sapkın dinlere de meraklı biri. Özellikle de Antik Yunan Paganizmi'ne… Ne var ki Antik Yunanlıların hayal ürünü olan sözde tanrı Zeus ve tanrıça Afrodit'in gerçekten yaşadığını söyleyecek kadar da cahil.
Feto, ayrıca doğada statik olarak hep var olan ve 18. yüzyılda Stephen Gray tarafından iletilmeye başlanan elektriği Edison'un bulduğunu zannediyor. Edison, elektriğin değil ampulün mucidi. FETÖ'yü 2011'den beri çarpan AK Parti'nin sembolü olan ampulün…
Çarpma deyince Feto'nun üç harflileri (Cin) kullandığına ve kendisine rakip olanların başına cinleri musallat edebileceğine ihtimal veren az sayıda da olsa FETÖ düşmanı var. CIA'in metafizik istihbaratı, cinleri kullandığı yönünde pek çok uçuk iddia ortaya atılmıştır. Gülen hem bu istihbari söylentileri, hem de halktaki cin korkusunu bildiği için bunu kullanıyor olabilir. Ama FETÖ düşmanları müsterih olsunlar. Gülen'in irtibatlı olduğu tek 'üç harfli' CIA'dir. O CIA'in 15 Temmuz'un fikri (think), FETÖ'nün de 'tank'ı (tank) olduğunu geçen hafta yazmıştık. Ve milleti cin çarpmasıyla korkutan FETÖ'yü 15 Temmuz'da millet çarptı.
GİZLİ BAŞYÜCELER KURULU
15 Temmuz darbe kalkışmasının CIA tarafından teşvik edilse de Gülen tarafından planlanıp uygulamaya geçirildiği biliniyor. Darbe kararı, FETÖ'nün pek bilinmeyen üst şurasında, yani Başyüceler Kurulu'nda alındı. On iki kişiden oluşan bu kurulun başkanlığını da sözüm ona kâinat imamı Feto yapıyor.
Feto, sözde altın neslin babası, atası… Örgüt terminolojisinde beklenen nesil, kutsiler ordusu, ışık süvarileri anlamlarına gelen altın nesil, örgütün ezoterik seçilmişlik saplantısının bir başka tezahürü. Öyle ki Gülen,1976'da Diyarbakır'daki bir konferansta altın nesil kavramını "Hazreti Âdem'den Kıyamet'e kadar kurtarıcı neslin adı" olarak tarif etmiş.
Bu altın nesil zırvalıklarıyla kaç neslin hayatını kararttı. Bu yüzden tarih boyunca değil kurtarıcı olarak anılmak, hain olarak bilinecek, hatırlanacak.