18 AĞUSTOS PAZAR
Erotik sardalye ile romantik gravyer
Hafta sonu eklerinin yemeğe dair en gözgönül çelen iki yazısı, Mehmet Yaşin ile Tuba Şatana'dan geldi:
1. SARDALYE HEMEN ŞİMDİ: Görselin gücü! Mehmet Yaşin'in bu başlığının yanında sayfanın en tepesinden en altına kadar, bire bir boyutlarının çok üstünde dizilmiş sardalyeler, insanı başlığa itaate sevk ediyor: Evet, "Sardalye, hemen şimdi"! (Hürriyet Pazar) "Bu pullu güzel, bu aylarda lezzetin doruğuna tırmanır, yağları mangal söndürür, balıkçılar ağları çekmekte zorlanır" demiş Yaşin ve Kuzguncuk'tan Sicilya'ya, Monterey'den Lizbon'a uzanmış... John Steinbeck'in Sardalye Sokağı'ndan, 'Bokluca Kebap'a... Eski balıkçılar taze sardalyeye sardalye demezmiş. Normal boydakilere 'Ateşbalığı', daha küçüklerine de 'Tirkos Vonozu' derlermiş. Bu balığın sadece tuzlanmışına sardalye adını verirlermiş. Tirsi balığıyla karıştırmamamızı söylüyor Yaşin, dünyanın en kılçıklı balığı çünkü o. Ve öyle bir anlatıyor ki: "Mangalın üstünde yatmış olan sardalye, hiçbir direniş göstermeden yaprak yaprak ikiye ayrılır. Ortadaki tek kılçık, uysal bir şekilde yerinden çıkar. O lop eti ağzınıza attığınızda, denizden taşıdığı lezzeti tüm hücrelerinizde hissedersiniz. Kızarmış derinin hafif acımsılığı, ağızda adeta eriyen bir tat, hiçbir yardıma ve formaliteye gerek duymadan tüm damağınızı kuşatır." Evet, adeta Fifty Shades of Grey!
2. GRAVYER BEBEĞE BENZER: Bu başlık da Taraf'ın üç haftada bir çıkan eki Etraf'tan. Tuba Şatana, Kars gravyerinin hikayesini, tam yerinden, Boğatepe'den anlatmış. Tarihiyle, tekniğiyle... İnceliğiyle, şefkatiyle, meşakkatiyle... Ciddi romantik işmiş meğer gravyer yapmak! Nasıl da doğanın kendi takvimi; havanın ve toprağın, peynirin ne zaman yapılacağını belirleyen kararları var, müthiş!
19 AĞUSTOS PAZARTESİ
'Papa Türk' mü? Döner diye bunlara ne yedirmişler?
Bremen'de yaşayan iki üniversite öğrencisi, döner yedikten sonra ağızda kalan soğan-sarmısak kokusunu yok eden bir içecek icat etmiş! Allah Allah, döner yedikten sonra ağızda soğan- sarmısak kokusu mu kalıyormuş ki? Bunlara döner diye ne yedirmişler ki? Ama doğru. Yurtdışında döner diye gazlanan sefil etler dönerken içine konanlarla ayrı, servis edilirken eklenenlerle ayrı beter oluyor. Mide döndürücü tat ve sosyal hayat katledici rayihada... Dönerli sandviçe çeşni diye çiğ soğan koyuyorlar, olacak iş mi! Bunu sosisli sandviçe de uyguluyorlar: Ketçap, hardal, soğan! Nihayetinde sosisli ya da dönerli sandviç yediniz mi, ekmek arası bir baş soğan kırmışsınız gibi kesif bir koku... Ondan sonra uğraş dur içecek icadıyla!
20 AĞUSTOS SALI
Yaz bitmeden ne yemeli?
Yazın alametifarikası yiyecekler var; son haftalar ve son pişmanlık fayda etmez...
KABAKSAL VARYASYONLAR: BuzzFeed Food, kabağı kullanmanın 35 lezzetli yolunu saymıştı geçen haftalarda. Eski usül kızartırsınız, mücver yaparsınız, tıraşlayıp salataya katarsınız... Omlet yaparsınız, peynirle bitiştirip börek harcı yaratırsınız, pizza/kiş süslersiniz... Ispanakla, kuşkonmazla, kremayla karıştırıp çorba pişirirsiniz, makarnaya eklersiniz... Zeytinyağlı naneli, sıcak olaraktan kıymalı, geleneksel dolma, beşamelli graten, yemekhanelerdeki gibi sandal... Ya da bu listedeki gibi yabanmersinli muffin, hatta brownie noktasına kadar gidersiniz... Bildiğiniz brownie. Ve balkabağı değil, sakız kabağı!
KARNIYARIK TAKIMI: Bir numaralı yaz menüsüdür: Karnıyarık + Pilav + Cacık + Karpuz. Benzersiz pakettir.
DOMATES STOĞU: Pembe domates, Çanakkale domatesi, son demler... Kış bu domateslere hasret geçiyor, varken hunharca kullanmalı. 40 dereceye inat, beyaz peynir rendeleyerek 'Domatese kar yağdı'rılmalı! Domatesli pilavın kıvamına ekstra titizlenmeli, 10 taneden sekizi lapa oluyor.
DEV ŞEFTALİ: Sadece Roald Dahl'ın kitabı değil, bazılarımız için bütün yazın özeti bir dev şeftali. İster sularını ellerinizden akıtarak yersiniz, ister karamelize edip tadını iyice ortaya çıkararak bir top dondurmayla süslersiniz. Mascarpone dondurma demiş, bir dal da biberiye saplamış Huffington Post. Ama kaymak ya da en aleladesinden vanilya da pekala işinizi görür. Ayrıca da komposto deyince demode bulabilirsiniz, Peşmelba da öyledir, ama bu olağanüstü lezzette oldukları gerçeğini değiştirmez.
21 AĞUSTOS ÇARŞAMBA
Çankaya Köşkü'nün bahçesinde karpuz yetişiyor mu sahi?
Hayrünnisa Gül'ün Slovakya liderinin eşi Silvia Gasparovicova'yı, kendi kullandığı golf arabasıyla Çankaya Köşkü'nün bahçesinde gezdirmesi, günün fotoğraflarındandı. Hayrünnisa Hanım misafirine dalından meyve de ikram etmiş. Geçen haftaki Pazar SABAH'ta evlerinde minik bir bostan yaratıp ekip biçen şöhretler yer alıyordu, o da bir şey mi, meğer first lady Çankaya'nın bahçesinde 'domatesten patlıcana, şeftaliden karpuza' neler neler yetiştiriyormuş. Karpuz var mı gerçekten? Çankaya Köşkü'nün bahçesinde 16 çeşit meyve (çilek, elma, kayısı, şeftali, kiraz, badem, armut), 22 çeşit sebze (domates, brokoli, lahana, ıspanak), 15 çeşit de baharat bitkisi (biberiye, kekik, fesleğen, nane, adaçayı) yetiştiriliyormuş. Bu çeşitlerin adı verilmiş haberde. İnsan merak ediyor: Karpuz var mı gerçekten?
22 AĞUSTOS PERŞEMBE
Çoktan seçmeli gastro-magazin testi
Cumartesi SABAH'a hazırladığımız testin bir boy küçüğünü de buraya yapalım bakalım:
1- Belli ki yemekler bitmiş, tatlı faslına geçilmiş: Önlerindeki tabaklarda birer dilim baklava, birer dilim fıstıklı katmer, birer top dondurma var. Televizyon karşısında soyulup tabağa konan meyveler gibi ortada da şeftali dilimleriyle üzüm seçiyoruz. DD hatta EE kup bir çift karpuzdan gözümüzü alabildiğimizde, seçebildiğimiz bunlar! Sofrada oturan kim, memleketindeyken meğer en çok bizim hangi yemeği özlermiş?
A) Angelina Jolie / Yaprak sarma
B) Sharon Stone / Simit-peynir- çay
C) Kelly Brook / Bal-kaymak
D) Bar Rafaeli / İskender
ŞÖYLE: İngiliz model Kelly Brook, DD/EE kup uzuvlarıyla birlikte bir promosyon için İstanbul'daydı. Boğaz'daki tekne turundan sonra bir kebapçıya götürülmüş, çiğ köfteden çöp şişe uzanılmış. Tuhaf olan bilgi, İngiltere'deyken en çok bizim bal-kaymaklı kahvaltıyı özlediği... Nerde tatmıştı ki bal-kaymağı? Saray'a mı götürdüler acaba, yoksa Beşiktaş'taki Pando, namıdiğer Bulgar'ın Yeri'ne mi?
2- Amsterdam'da bir kafedeymişler, ikisinin de önünde kahve fincanı. Önden de biralar içilmiş belli, boş bardakları daha almamış garson. İki insan birbirine bu kadar mı yakışır... Kim bu ikili?
A) Beren Saat & Kenan Doğulu
B) Bergüzar Korel & Halit Ergenç
C) Meryem Uzerli & Can Ateş
D) Zerrin Tekindor & Haluk Bilginer
ŞÖYLE: Acaba oyunculuklarını da hesaba katıp birbirine denk düşürdüğümüz için mi böyle iyi görünüyorlar gözümüze? Zerrin Tekindor ve Haluk Bilginer: İki insanın ifadesi bu kadar mı birbirine yakışır...
3- Geniş bir ekibiniz var, iş bittikten sonra toplu halde yemek ısmarladınız. 48 tane tavuk. Kızarmış piliç. Hesap 1.444 sterlin geldi. Sterlin o gün 3.0460, yani üçle çarpın. Kabaca bir hesapla tavuğun tanesi 90 TL'ye geliyor değil mi, doğru mu hesaplıyorum? Bu tavuğa ne denir?
A) Altın yumurtlayan tavuk
B) Organik 'Gezen tavuk'tan ilhamla 'Uçan tavuk'
C) Deve
D) Hepsi
ŞÖYLE: Tavuk siparişini veren, şarkıcı Beyonce. Festivaldeki konseri sonrasında ekibe tavuk ısmarlıyor. Essex'teki Nando's zincirinden. Restoran çalışanları o kadar heyecan yapıyorlar ki, kasa fişinin fotoğrafını Twitter'a koyuyorlar: 1444 sterlin. 48 tavuğa karşılık. "48 tam tavuk" yazıyor haberde, aman yanlışlık olmasın! Beyonce mu tavuk diye kazık yemiş, yoksa biz mi beleşe yiyoruz kızarmış piliçleri?
4- Baharda açıldığında bir anda Beyaz Türklerin rezervasyon için birbirini ezdiği restoran olan... Buraya yine sükseli bir 'kuş' tecrübesinden gelen... Adını her yazışta doğru mu dizdim harfleri diye insanı şüphede bırakan bir adam ve bu işleri iyi bilen bir kadından müteşekkil çiftin, yeme-içme şöhreti Hande Ataizi'nin de evlendiği butik otelin restoranından gelen bir şefle ortaklığından doğan... Ama şimdi de o esas fikir sahibi çiftle alakası kalmayan... Evet, bu mekan hangisi?
A) Bird
B) Papağan
C) Flamingo
D) Saksağan
ŞÖYLE: Aliye Turagay ile Joost Rooijmans, bu restoranbar işini biliyor. Tepebaşı'ndaki Bird'de de İstanbul'un 'en' tabakasını o daracık dükkana çekmeyi başarmışlardı, Ceylan Intercontinental'in orada Flamingo'yu açtıklarında da Beyaz Türkler arasında heyecana sebep olmuşlardı. Şimdi yönetimle anlaşamayıp ayrılmışlar. Bu işlerin net bir formülü yok. Ama şu kadarını söyleyebiliriz: Yemek, müzik, dekorasyon, servis, her şey aynı olsa bile, bu ikili yoksa, o kitle gitmez artık oraya.
5- Neymiş bu Mançurya dürümü? Aşağıdakilerden hangisi yanlış?
A) Demet Sabancı Çetindoğan'ın kızı Merve Çetindoğan, 17 tane Mançurya dürümü yiyerek rekor kırmış
B) Mançurya dürümü, soya soslu tavuğun kaşarla beraber ince lavaşa sarılması demek
C) Buranın 'En hızlı dürüm yiyen müşteri' ünvanı da Seda Sayan ile Sinan Engin'in oğlu Oğulcan Engin'deymiş: 10 dakikada 11 Mançurya dürümü!
D) Hiçbiri
ŞÖYLE: Hiçbiri yanlış değil, hepsi doğru! Adres, gece gezmelerinin popüler final duraklarından Arnavutköy'deki Dürümcü İlhan...
23 AĞUSTOS CUMA
Herkesin bildiği üç gastro-gerçek nedir?
Vedat Milor, "Herkesin bildiği üç 'gerçeği' tekrarlayalım" demiş dalga geçerek ve şöyle üçlemiş: 1. "Biz sığır seven ve kuzu 'koktuğu' için sevmeyen insanlarız. Kuzu, oğlak, av eti vs. sevmediğimiz gibi bunları yiyenlere de şaşı bakarız." 2. "Haşa yağlı et yemeyiz. Kuyruk yağının ise adını duyduğumuzda bile içimizden kaçıp gitmek gelir. Herkesin bildiği gibi boğa spermi, hormon ve antibiyotikle beslenmiş sığır eti 'sağlıklı', lamba tavukları daha 'sağlıklı', başka etlerse kötüdür." 3."Satırda elle çekilen kebapla makine kıymasıyla yapılan kebap arasındaki farkı bilenlerimiz, ABD beyzbolu konusunda uzman olanlarımızdan bile az sayıdadır." Evet, ortalama şehirli insan özellikleri arasına girsin gerçekten bunlar: Ne isim koyacak diye aylarca delirip çıldırdığı çocuğuna sonra bir ömür boyu 'Annecim' der, koktuğu için kuzu yemez vs...