Aldı mı beni bir niyet. Dedim bu sağlık, güzellik, diyet meseleleri dillerden düşmüyor, ömrü tükenmiyor. Gelin görün ki insan; "Ne yapsam?", "Nasıl yapsam?", "Başıma neler gelir bana söylenilenleri yapmazsam?" endişesinden tükeniyor.
Sanki üç günlük dünyada başka derdimiz kalmamış gibi bir de bu sorularla boğuşuyoruz, durmadan kendimizi suçluyor, beğenmiyor, beceriksiz, yetersiz buluyoruz;
Kinoa mı yesek, avokado mu, mercimeğin yeşili kötü de Belugası mı iyi, spor salonlarında tepinmeli miyiz, koşup koşup nefes nefese kalmalı mıyız, kırışıklıklarımıza savaş açmalı mıyız?
Hayııır!!!! Asla yaşlanmamalı hep genç kalmalıyız!
O zaman ben de hizmette sınır tanımıyorum ve her pazartesi 'sağlık, güzellik, diyet' konularından birini gırgır şamatayı elden bırakmadan masaya yatırıyorum.
Acaba yarına ne var? Merak ediyorsanız sabah.com.tr'de ilk dosyamın videosu var. Ellerimle çektim.
Hadi başlıyoruuuuz.