Artık karşılıklı yaşadıkları nasıl bir nefret, nasıl bir intikam ateşiyle kavrulmaksa oyuncu Bade İşçil ve Malkoç Süalp bir türlü boşanamıyorlar.
Boşanamamaları ayrı, her gün sosyal medya üzerinde "Bakın bana ne yaptı, nasıl bir manyak olduğunu görün!" paylaşımları, yazılarıyla birbirilerini suçlamaları ayrı mesele.
Ayrılık kolay mıdır? Hayır. İnsanlar el sıkışarak, ortalığı yıkmadan ayrılamazlar mı? Maalesef çoğu zaman öyle.
İyi de kardeşim işin suyu çıkmadı mı? Sizi kırmak istemem ama artık bunun adı; rezillik, şımarıklık.
Bir gün biri diğerinin evine polis yollar, öbür gün öteki buna "Çocuğunu göstermiyor" suçlaması yapar, diğeri çocuğuyla parkta oynarken çektiği fotoğrafları peş peşe Instagram'da paylaşarak duygu sömürüsüne yatar, öbürü hızını alamaz ona neler neler hediye ettiğini listeler.
Yakında "Yerleri tek su siliyordu, sabah erken kalkamazdı" kıvamında suçlamalara geçeceğiz diye korkuyorum.
Efendim son bombamız, Bade İşçil'in baba Süalp için "Üç saati beğenmeyen baba, çocuğunu görmeye gelmiyor" atarlanması ve bu atarlanmaya karşılık Süalp'in "Anneannesinin evinde görecektim, gittim, yoktu" isyanı.
Ben buradan kendilerine seslenmek istiyorum; sizin çözümsüz ilişkinizden içimize gına geldi. İkiniz de diğerini işaret ederek diyorsunuz ki; "Bu adam/ kadın benden ne istiyor?"
Peki siz küçücük çocuğunuzdan ne istiyorsunuz kardeşim? Yetmedi mi herkesin gözü önünde kapıştığınız. İkinize de kimse inanmıyor farkında mısınız?
Bu çocuk büyüyecek ve babasıyla annesinin birbirinden ne kadar tiksindiğini öğrenecek. Yaptığınızı beğeniyor musunuz çok merak ediyorum.
"Ama o bana şunu yaptı, böyle pislikler çevirdi" gibisine mızıklanmalar da olgun insanların yapacağı iş değil. Kendinizi düşünmediğinizi çoktan anladık da bari evladınızı düşünün.
Bölüşemediğiniz neyse bölüşün ve sessizce dağılın lütfen.