Bazı kadınlar hiç büyümüyor. Onlar 'çocuk kadınlar'. Çocuk gibi sevilmek istiyorlar, bulundukları ortamın biriciği, en dikkat çekeni, en meşgul edeni olmak. Eğer istediklerini alabilirlerse yani en az bir kişinin her şeyi, gözbebeği olabilirlerse neşe saçıyorlar, enerji topuna dönüyorlar, gülümsüyorlar İstediklerini alamadıklarında, çocuk halleri büyük bedenlerine uyum sağlayamıyor, yoruyor, kızdırıyor, hırpalıyor, zırıl zırıl ağlıyor, ne varsa kırıp döküyorlar.
Bir türlü 'babasının kızı' olamamış veya sonradan 'babasının kızı' sıfatları düşürülmüş kızlar galiba bunlar. Tutturuk, şımarık, ısrarcı, kavgacı, entrikacı olabiliyorlar.
30'larına 40'larına da gelseler durum aynı; çocuk kalıyorlar. Hele bir manşete çıksalar.
Çocuk kadar kırılgan, çocuk kadar ani, çocuk kadar sabırsız. Bir de o çocukluklarına bolca hayal kırıklığı ve mağlubiyet ekleyin, sakın onlardan olgun kararlar beklemeyin. Tek ilaçları babaları tarafından baş tacı edilmek, biricik olmaktır ya, hayat da bir türlü vermez o ilacı... Sevmesi de terk etmesi de zor küçük kızlar onlar.
Beste Acar, Kayahan'ın kızı. Son günlerde 'arkası yarın' tadında verdiği demeçlerle gazetelerde. Kendisini yakından tanımıyorum ama dışarıdan bana verdiği duygu; bir türlü babasının bi'tanesi olamamış, yaramaz ve öfkeli kız olduğu.
Şimdi babasının ardından onun 22 yıllık eşini hedef aldı Beste. Durmuyor, duracak gibi de durmuyor. Onca sene sonra ferahlamanın, 'o benimdi, hiçbir zaman senin olmadı' demenin yolunu arıyor. Esasen hepsi bu. Yoksa koskoca bir kadın 22 yıldır susup neden şimdi, babasının ardından, mal mülk üstünden eski defterleri açıp, Kayahan gibi bir sanatçının hatırasına saygısızlık etsin ki.
Biz kadınlar erkeklerimizi başka kadınlara kaptırdığımızda ya da daha doğru cümlesini kuralım; biz kadınlar, sevgililerimiz, eşlerimiz başka kadınları sevince, onları arzulayınca neden diğer kadını hedef alırız? Niçin suçlu diğer kadındır daima?
O kadın, kendisine aşık olsun diye erkeğin başına silah mı dayamıştır? Erkeğin beyni, değer yargıları, duyguları, başkasını sevme hakkı yok mudur?
Burada muhatap olunacak, derdi sorulacak kişi sadece ve sadece erkek değil midir?
Bir başkası beğendi, sevdi, aşık oldu diye kıymetlenen erkekler ve kadınlar size sesleniyorum; kanmayın canım, bunlar hep ego.
"Olmaz", "Üç aya ayrılırlar" "Yürümez", "Para içindir ooo", "Onu kullanıyor canım", "Evlenecek mi?" "Ailesi istemez", "Yeterince parası yok, elinde tutamaz", "Davul dengi dengine şekerim", "Yaş farkı var"... Müsaade ederseniz alt tarafı iki insan birbirini sevecek ve sevişecek. Bütün mesele bu yani.
Kural bu; ayrılıklarda kadınlar haklı görülüyor. Gözyaşı etkili bir silah. Kadın acılar içinde çıkıp konuştu mu taraftar toplaması çok kolay.
Ben de kadıncıyım yani. Çünkü kadınlarımızın hakları yok, kadınlarımızı koruyan yok, her kesimden kadınlarımız sözlü ve fiziksel şiddet görüyor.
Tabii bu 'erkeğin ömrünü tüketen kadınların' varlığını inkar ettirmiyor. Bazı olaylarda şans verip biraz da erkeği dinlemek lazım. Sosyopatlık sadece erkeklere özgü değil. Karar vermeden önce kişileri okumayı bilmek lazım.