"Senin ne dediğin değil, karşındakinin ne anlamak istediği önemli" derler. İyi derler, doğru derler de eksik derler.
Kendinden emin ve gereksiz tartışmalara girmekten bıkmış kişi için karşıdakinin ne anlamak istediği de bir süre sonra önemli olmuyor ya... neyse.
Yıllık iznimden bir hafta kullanıp, geldim. Çabuk geçiyor bir hafta. Puff diye. İnsan doğayla, denizle, güneşle, hoş muhabbetli sofralarda olunca çabuk geçiyor zaman belki de.
Aslında gazete okumak yoktu, 'Tatilde yapılacaklar' listemde. Ve fakat kaçılmıyor bazı gündemlerden. Sen okumasan da yanındakiler okuyor, "Aaa bak biliyor musun ne olmuş?" girişiyle kafanı açıyorlar tabii.
Mesela manşetlerden giren, Fatih Terim'in Alaçatı'yı sokak köpekleri yüzünden birbirine katması olayı. Haberi duyduğumda "Bu işte bir yanlış var" dedim, Hoca köpekleri sever.
Zaten sonra Hıncalım'ın köşesinde okudum, baştan aşağı yanlış, baştan aşağı "hadi fırsat geldi Fatih Hoca'ya saldıralım" konulu bir çalışmaymış.
Efendim şimdi Fatih Hoca kızı Merve'nin Alaçatı'daki yazlığına kalmaya gidiyor. Sabaha kadar köpeklerin havlamasından uyuyamıyor. Sabah diyor ki; "Ey ahali, bu böyle gitmez, hem köpeklere hem vatandaşa yazık. Gelin toplanıp barınak yapalım, başına da veteriner koyalım. Hem köpekler aç kalmasın, hastalanmasın, hem de insanlar, çocuklar korkmasın, uyuyabilsin."
Vay efendim sen bunu nasıl dersin? Tabii bence de nasıl der yani? Bu ne gereksiz bir medeniyet? Bu ne durduk yerde girişimcilik, değil mi?
Hayvanlara, özellikle de köpeklere düşkünlüğümü beni tanıyan herkes bilir ama sorarım size; sokaklarda başı boş, karnı aç, hasta köpekleri dolaştırmak hayvan sevgisi midir?
Bu işin bir düzeni, sistemi yok mudur? (Tabii ki yok, tabii ki) Köpekten korkan çocuklar, büyükler var.
Köpeklerin açlıktan ve hastalıktan saldırdığı insanlar var. Hıncalım'ın da yazdığı gibi "Hangi medeni ülkede sokak köpekleri dolanır?"
Tabii bizimkilerin anladığı köpekleri toplayıp iğnelerde öldürmek, bakmamak, sokaktaki hallerinden beter etmek, aç susuz bırakmak. İsyan edenlerin de sebebi budur büyük ihtimalle.
Ve fakat Fatih Hoca'yı yakmadan ona tavır almadan önce bir daha düşünün; haksız mı?
O güzelim köpeklere yazık değil mi?
Kavga etmeyi hep doğru zannederken çözümcü olmayı gözden kaçırıyoruz. Umarım Alaçatı'daki sokak köpeklerini mutlu edebilecek bir düzen kurulabilir.
Tabii her zaman senin ne dediğin değil, onların ne anlamak istediği geçerlidir. Kolay gelsin Hocam.