Takibe takip, desteğe destek, köste ğe köstek. Bizim kızların 2015 mottosu buymuş. 'İyilik yap denize at'lar, 'Sana tokat atana diğer yanağını çevir'ler bitmiş. O devir kapanmış. Bizimkilerin canına tak etmiş. Maymun gözünü açmış. Bundan sonra böyleymiş. Ona göreymiş. Arkadaşlarımdan bi tırsma gelmedi desem yalan olur.
İyilik yapıyoruz ya. Ne bileyim büyük ya da küçük. Birilerine yardım ediyoruz, kapılar açıyoruz, gözyaşlarını siliyoruz, destekliyoruz ve bunları 'iyilikten sayıyoruz ya'. Peki bunları tek tek sayınca, defterini tutunca gerçekten iyilik yapmış oluyor muyuz? Ne dersiniz?
'Onun için neler neler yaptım ben' serzenişleri, karşılık bulamayınca sinirlenmeler, "Hani bana, hani bana" haykırışları ve hayal kırıklıklarıyla geçirilen öfke nöbetleri hesaplı kitaplı iyiliklerin göstergesi değil mi? Hoş mu yani?
Kösteğe köstek konusuna geri dönmek, arkadaşlarıma sevgilerimden bir demet göndermek isterim. İnsanın içinde yoksa sonradan kötü olamaz canlar. Akıllanmak başka, durduk yere 35'inden sonra kötülüğe soyunmak başka. Biz oyumuzu akıllanmaktan yana kullansak.
Geçen perşembe ablam Zeynep The Bar'da şarkılar söylüyordu. Piyano başında yılların Önder Bali'si. Ablamın güzelliği. Ne harika geceydi. Gece devam ederken Hıncalım çıkageldi. İzliyordum onu uzaktan, nasıl da dans etti, güldü, eğlendi.
Önder Bali klarnetini alınca, gitti piyanonun başına oturdu. Dirseğini piyanoya dayadı, gözleri ışıl ışıldı, biraz da düşünceli. Kim bilir nerelere gitti, kimlere gitti, özlem giderdi. Yanımdaki arkadaşım Merve "Hıncal Uluç'a bak nasıl da hayat dolu" dedi. "İnanılır gibi değil".
Hayat durup dururken insanın içine dolan bi'şey değil değil mi? Tutacaksın, koklayacaksın, duyacaksın, dans edeceksin, akacaksın.
Biz cep telefonlarımız izin verdiği kadar yaşarken, o doya doya anı yaşıyordu. Öyle kıskandık ki.
Ugg botlar geri dönüyormuş, konuyu kısa kesiyorum; dönmesin. Tamam süper rahatlar, aramızda Ugg botu olmayan kadın neredeyse kalmadı ama dönmesin. Göz var izan var, ayı mıyız biz canım.
Gülşen'in 'Sarışınım' klibi 'kaba ve kösnül' bulunarak RTÜK tarafından sansüre uğramış, klibi yayımlayan müzik kanalları cezayı almış. Kösnül nedir? Özetli erotiktir, insanın içini kımıl kımıl eden şeylere, cinsel isteği tetikleyenlere kösnül denir. Ben de bu habere kös kös baktım tabii.
Yani ekranlarımızdaki her şey çok zarif, her görüntü çocuklarımızın gelişimine pozitif katkıda bulunuyor, her program muhteşem zeka ürünü, ne silah var, ne küfür, ne şiddet, ne dayak, ne çarpıklık, ne manyaklık... Kaba ve kösnül olan Gülşen'in klibi. Ciddi misiniz, gerçekten mi?
Hülya Avşar'ın yeni programına iki kere denk geldim, bir de tanıtımını izledim. Tek konuk alıyor, didik didik ediyor. Güzel hoş da karşısına kimi alırsa alsın bir öğretmen, bir dedektif, bir sorgulayıcı, bir ahlak bekçisi edasıyla sorular soruyor, yorumlar yapıyor. Konuklarına 'sen orada hata ettin', 'bu çok yanlıştı' gibi ayarlar veriyor. İyi de bu yetkiyi ona kim veriyor. Başkasının hayatını uzaktan yargılamak kolay. Şimdi konukları Hülya Avşar'ı masaya yatırsalar ne olacak? Onun hayatı dört dörtlük mü? Kendisi doğru yaşam uzmanı mı? Bu ne iddia? Benimki de laf, klasik Hülya Avşar bu aslında.