Klişesinden şöyle bir giriş yapabilirim; hiçbir şey aynı kalmıyor. Değişiyoruz ve ben değişmeyi seviyorum. Aynı kalsak, sürprizsizlikten el ele verip köprüden atlarız herhalde. Hep beklenen de yaşanmaz ki.
Hava güneşli, kış güneşi. "Odalara kapanma, ofislere tıkılma, at kendini sokağa, sahile, ormana" diyor. Fırsat varken yüzünü dön bana diyor. Isın diyor. Sabah yürüyüşünün ardından yapımcı, Habertürk yeme-içme yazarı sevgili arkadaşım Tayfun Topal'la Bebek'te buluştum. Kendisi konunun uzmanı, eğlenceden sosyal hayattan sorumlu bir kişi. "Madem öyle, işte böyle" dedik ve size 2013 kış sezonu trendlerini hazırladık. Şimdilerde...
Şarap ve votka out, cin in. Cin tonik, cin soda, limonsuz asla.
İş çıkışı 19.00-22.00 arası sosyalleşmek, yemek yemek, kafede barda buluşmak in. Gece kulüplerinde sabahlamak out.
İlişkini, özel hayatını göze sokmak out, çiftlerin ortak hobiler edinmesi in. En in de Mutfak Sanatları.
Spor salonlarına tıkılmak out, hava nasıl olursa olsun sahilde ya da ormanda yürüyüş, koşu in.
Fast food, abur cubur, yağlı ve şekerli beslenmek fena halde out, hatta itici. Sağlıklı beslenmek in.
Komik gelecek ama lor peyniri in. Mayalı gıdalar out.
Dostlar havalı görsün diye yurtdışına kayağa gitmek out, Kartalkaya'ya gitmek in.
Lüks arabalarla gezmek out.
Dövme yaptırmak out, sildirmek in.
Pişman olmak out, kabullenmek in.
Geçmişe takılı kalmak out, nefes terapileri, yoga, karma temizliği in.
Davetten davete koşmak out, ev partileri ve hafta sonu şehir dışı gezileri in.
Karaköy, Bebek, Nişantaşı, Galata fark etmez yüreğinin götürdüğü, canının çektiği neresi varsa orası in.
Pahalı restoranlar out, iyi esnaf lokantaları ve dönerciler in.
Yabancı müzik out, Türkçe müzik çalan mekânlar in.
Not: Yazının sonunda şunu belirtmek isterim ki out olmayı severim. İnsan yeter ki kendinden out olmasın değil mi?