Biz üç tarafı enerji zengini, hatta bunlar için dünya devlerinin gelip yanı başımızda savaş çıkardığı ama maalesef sınırı bir adım geçince hiçbir enerji kaynağının bulunmadığı bir ülkede doğmuştuk.
Yıllarca GAP'ı beklerken kuruyan topraklarımız, çıkarsak da işleyemediğimiz bor kaynaklarımız, biraz kömürümüz ve bolca yüksek fiyatlı enerji ithalatı anlaşmamız vardı. Petrol mühendisliği okuyan gençler, Batman'da iş bulamazsa başka meslekte kendini geliştirmek zorundaydı. Bugün doğan çocuklar denizlerinde doğalgaz çıkan bir ülkeye doğdular. Rüzgâr türbinleri dönüyor, güneş tarlaları enerji üretiyor. Eskiden kapatılan kuyularda petrol bulunuyor. Altın, bor, bakır gibi stratejik madenler konusunda yeraltı zenginliğimiz olduğu açıklanıyor. Son 5 yılın stratejik hamleleriyle...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Turkuvaz Medya'nın düzenlediği 4. Enerji ve Tabii Kaynaklar Zirvesi'nde konuğumuzdu. Müjdelerin devam edeceğini öğrendik. Türkiye'nin bu yıl içinde Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahası'nın güney veya batısında bir sahada daha keşif amaçlı sondaj kuyusu açılabileceğini söyledi. Dönmez, bu keşiflerle Türkiye'nin doğalgazda "tüketen ülke" konumundan "üreten ülke" konumuna ilerlediğine dikkat çekti. "Karadeniz'de, düne göre ilave rezervler bulacağımız yönünde çok daha ümitliyiz. Doğu Akdeniz'de olumlu sinyaller aldığımız saha var, orada yeni kuyu açmamız gerekiyor. Yavuz sondaj gemimiz şu an uzun dönemli bakım çalışmasında. O bittikten sonra da inşallah orada tekrar sondajlara başlayacağız" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alpaslan Bayraktar ise A Para'ya yaptığı açıklamalarda Karadeniz keşfinin 5 yıl önce başlatılan programın sonucu olduğunu söyledi. Bayraktar, "Türkiye'nin hidrokarbon kaynağı olmadığı algısını değiştirdik. "Enerjide dışa bağımlılık kader değildir" anlayışıyla yola çıktık. Sakarya gaz sahası gelecek için de oldukça önemli fırsatlar barındırıyor. Türkiye için hem enerjide hem de ekonomide oyun değiştirici etkisi olabilecek bir noktaya doğru bu çalışmalar gelecek. Tüm mesaimizi sahanın geliştirilmesi ve üretime alınmasıyla ilgili yoğunlaştırmış durumdayız. Ayrıca mevcut saha ve civarında da yeni keşiflerle alakalı çalışmamız devam ediyor. 2053 hedefleri ve hatta 2071 hedeflerine kadar uzanacak, onları somutlaştıracak öneme haiz bir saha. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında çok önemli bir yere sahip olacağına inanıyoruz" dedi.
Biz günlük hayatında üzgün birilerini gördüğünde "Karadeniz'de gemilerin mi battı?" diye soran bir toplumduk. Bugün doğanlar Karadeniz'i "enerji denizi" olarak anmaya başlayacaklar. Bu bile bir tarihin ve talihin dönüşüm noktasıdır. Bu döneme liderlik yapan Erdoğan'dan, 2017'de "kendi gemilerimizle kendi mühendislerimizle mavi vatanda sondaj yapma" projesini hayata geçiren dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'a, tüm küçümsemelere rağmen büyük keşifleri planlamaya devam eden Bakan Dönmez'den gemilerde vatani görev yapan mühendislere kadar bu keşiflerde emeği geçen herkese tek tek teşekkür borcumuz var.
Gelecek nesillere daha umutlu bir ülke vadeden bu keşiflere, sevinemeyenlerin de Karadeniz'de gemileri batmaya devam edecek gerçekten...