Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

Yeni yıl yeni stratejiler

2018 yılının son haftasına giriyoruz.
Özellikle yılın ikinci yarısında kur saldırılarına maruz kaldığımız, bugüne geldiğimizde dengelenme sürecine adım attığımız, bizim için tecrübe dolu bir yıldı. Elbette bu sürecin sıkıntılarını aşmak için ticaret savaşlarının yaşandığı bir dünyada iş dünyasının üstlendiği rol de çok önemliydi.
Bugün genel kurulunu gerçekleştirecek Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun Başkanı Nail Olpak ile Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın Hindistan gezisi öncesi konuştuk.
Olpak, 2018 yılının puslu havasında "ticari diplomasi" mottosuyla 145 iş konseyi ile birer elçi olarak, tüm dünyanın sinir uçlarına değdiklerini anlattı. DEİK bu yıl bölgesel yerine ülke bazında iş konseylerini planlayarak yeni bir dönem başlattı. Olpak, bunun avantajlarının da görüldüğünü söylüyor.
Tticaret savaşları ve küresel büyümede daralmanın beklendiği 2019 yılında Türkiye avantajlar elde etmek için neler yapmalı?
Olpak, "Ticaret dünyanın çimentosu. Bunu ne kadar sıkıştırmaya çalışırsanız bir yerlerden patlayıp kendine yeni yollar arayacaktır.
O gözle bakıldığında biz ürünümüze güveniyorsak, rekabetçilik şartları noktasında aynı imkânlara sahip olmasak da güvenimiz varsa, biz o tehditleri fırsata çeviririz diye inanıyorum" diyor.
Türkiye yeni dönemde özel stratejilerle Çin, Latin Amerika, Hindistan, Meksika ve Afrika gibi pazarlara yönelecek.
Bu noktada Çin, Hindistan gibi ihracat- ithalat dengesiyle açığın kapatılamayacağı ülkelerle yeni yatırımlar, üçüncü ülkelere yönelik ortak projeler, turizm gündemde olacak.
Bu noktada Çin konusunda DEİK Başkanı Olpak'ın bir uyarısını da vurgulamak isterim. O da Çin'in Kuşak ve Yol Projesi'nin Türkiye için fırsat vaat ettiği kadar sorun olabilecek alanları. Olpak diyor ki "Kuşak ve Yol Projesi üzerimizden geçmesi nedeniyle avantajlı olmakla birlikte bir yandan da tehdit. Bu projeyle Çin, dünyada tüketimin en fazla olduğu noktalardan Avrupa'ya daha fazla ulaşmak istiyor. Hedefi bugün bir ayda gönderdiği malları tren yoluyla bir haftada indirmek. Bunun için 300 milyar dolarlık kaynak aktarıyor. Benim üreticimin elindeki en büyük avantajı olan lojistik avantaj.
Yani buradan İtalya, İspanya, Almanya'ya 3-4 günde mal gönderiyorum.
Neredeyse Çinli aynı seviyeye gelecek. Bu bizim karşımıza büyük bir sorun olarak çıkabilir.
Nasıl önlemler alabiliriz?
Şu anda cevabını bulmamız gereken soru. Bizim bu noktada artı üstünlüğümüz ne olacak? Bunu bir devlet stratejisiyle ortaya koymamız lazım." Değişen ve dönüşen dünyada öne geçmek için her fırsatın önünü açmak için stratejik davranmak şart gibi görünüyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA