Kırk yıl hatırı olsun diye değil. 2030'da dünyanın en büyük ekonomisi olması beklenen Çin'in dünyayı ve farklı kültürleri keşfi sürüyor da ondan. Çayın anavatanı Çin, dünyada kahve pazarının en hızlı büyüdüğü ülke. Çin'de geçen yıl kahve tüketimindeki artış yüzde 20'yi aşıyor. Dünyanın ünlü zincirleri de bu trendin peşinde. Dünyada günde 2.2 milyar fincan kahve içiliyor. Bunun yüzde 10'u Türk kahvesi. Çinliler de hızla keşfediyor. DEİK Türk Çin İş Konseyi Başkanı Murat Kolbaşı'dan öğrendim. Malumunuz Kolbaşı, aynı zamanda Arzum'un patronu ve Türk Kahvesi Araştırmaları Derneği'nin yönetiminde. Diyor ki "Teknolojiyi kültürümüzün yanına getirmekte biraz geç kaldık. 2002'den beri elektrikli ev aletlerini Türk kahvesi yapmakta kullanmaya başladık ama açığı git gide kapatıyoruz. Çin, bizim bu konuda da hedef pazarımız. Çinliler'in Türk kahvesinde en beğendikleri ise falı. Onlar için işin hikâye tarafı çok önemli. Kahveyi içince bir tat alıyorsunuz. O işin bilim yanı. Bir de fal var o da işin film yanı."
İşin film yanı bir tarafa… Bütün bir hafta boyunca ticaret savaşlarında önce ABD ve Çin arasındaki ateşkesi, sonra belirsizliği, daha sonra da Huawei CFO'sunun Kanada'da tutuklanmasıyla yaşanan fırtınayı izledik. İki ülke arasındaki gerilimler Türkiye'yi nasıl etkiler? Kolbaşı "Çok iyi pozisyon almamız lazım. Büyük avantajlar yakalayabiliriz. Mesela gıda sektörü. Çin ile yaş sebze meyvede ikili anlaşmalarımız yok. Bir an önce imzalanmalı. Onların arasındaki bazı engellemeler bizim için avantaja dönüşebilir. Lojistik ve havaleli ürünlerin Türkiye'de üretilmesi için serbest bölgeleri, ortaklıkları düşünmemiz lazım. Çin'in iki bankası ve binden fazla şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. İlgi gitgide artıyor. Çalışma izinleri ve yatırımla ilgili bazı talepleri var. Biz de karşılıklı olarak bir zemin hazırlamaya çalışıyoruz. Lojistik, turizm, otomotiv, beyaz eşya, mobilya gibi yatırımları bekliyorum. Bu ürünler havaleli ürünler ve pazara yakın üretilmesi önemli. O yüzden bu sektörler öne çıkabilir. Avrupa pazarı bizim için iyi bir hazırlanma, iyi bir platform oldu. Şimdi Türk markalarının Asya Pasifik pazarında kendilerini gösterme zamanı" diyor.
Her kriz bir fırsat doğurur. Fırsatı iyi değerlendirirsek Çin'in fallarında "Türkiye" çıkabilir.