Memleketim insanının kendine has davranışları, tartışmaları, öncelikleri olduğu doğrudur. Doğrusu bunun için de teknolojiyi, bilimi, uzayı konuşmak da öyle çok zaman almaz. Bu nedenle bu hafta Tesla CEO'su Elon Musk'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın misafiri olması, Türksat 5A ve 5B imza töreni, Uzay Ajansı çalışmaları, ilk Türk astronotun yetiştirilmesi için çalışmalar beni bambaşka bir heyecana sürükledi.
Spekülatif haberlerle, algı operasyonlarıyla üzerimize itilen kara bulutların arasında yine güneşi gördük.
Türkiye Sanayi 4.0'a hazırlanıyor.
Robotlarla üretimin ötesini, robotların hukukunu konuşuyoruz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü "Bilinen mesleklerin yarısının 20-25 yılda kaybolacağını öngörüyoruz" diyor.
Çevreme bakıyorum 5 aylık bebeklerin telefona ilgisi, 1.5 aylık bebeklerin akıllı telefonlarda istediği uygulamaları açabildiğini görüyorum.
Zehir gibi bir kuşak ama kritik bir eşik. Mesleki eğitimin teknoloji alanında çok iyi planlanması gerekir.
Başkalarının ürettiği teknolojinin bağımlısı değil, teknolojiyi üreten gençler bu ülkeyi yüceltecek.
1 milyon gencin teknoloji bağımlısı olduğunu biliyor musunuz?
Türkiye genelinde bilgisayar kullanım oranı yüzde 55, internet yüzde 61, cep telefonu ise yüzde 96.9 olarak tespit edildi. İnternet kullananların yüzde 82.4'ü sosyal medya üzerinde mesaj gönderip fotoğraf paylaşıyor. 18 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 3.6'sının internet bağımlısı, yüzde 21.8'inin ise internet bağımlılığı sınırında olduğu tespit edildi. 15-19 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 44'ü teknolojik ürünleri kullanma molası vermekte zorlanıyor.
Yeşilay, teknoloji bağımlılığına karşı 27-28 Kasım tarihlerinde İstanbul'da kongre düzenliyor.
Hükümet ise harekete geçiyor.
Çocuğunun bağımlı olduğunu belirten ve yardım isteyen ailelerle bire bir görüşmeler gerçekleştirilecek.
Sözün özü, Elon Musk uzaylı değil ya. Uzayda koloni kurmayı düşünebilen ve planlayan bir dahi adam. Bizden neden bir Erol Mert çıkmasın? Yeter ki gençlerimizi bağımlılığa değil de üretime yönlendirebilelim.