Çin Gazeteciler Federasyonu'nun davetiyle Pekin, Jilin ve Şanghay'ı kapsayan bir coğrafyada gözlem yapma, meslektaşlarımızla sohbet etme fırsatı buldum. Öncelikle Türkçe konuşan ve kendine Türkçe isimler alan Çinli gençlerle karşılaşmak çok etkileyiciydi. Çin'de birçok üniversitede Türkçe bölümü açılmış ve yoğun ilgi var. Çin Ulusal Radyosu Türkçe Servisi çok yoğun ilgi görüyor. Radyoda çalışıp bize rehberlik yapan Nuray yani Chen Yan da tam bir Türkiye aşığı.
Bu gençler sayesinde Türk dizileri Çince'ye çevriliyor; daha fazla Türkiye haberi, 1,4 milyarı bulan Çin nüfusuna duyuruluyor. Yılda 126 milyon Çinli yurtdışında tatil yapıyor. Ve her geçen gün tatil rotalarını Türkiye'ye çevirenlerin sayısı artıyor. Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi yöneticisi Ding Xiaoming Türkiye'nin Çin'de çok çekici bir ülke olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Türkiye'yi merak eden çok. Turizm alanındaki ilerleme iki ülke halkının birbirini daha iyi anlamasını sağlayabilir."
Öğreniyoruz ki Çinli işadamları Türkiye'de otel yatırımları için de fırsat kolluyor. Kuşak ve Yol Projesi'nin kuzeydoğu noktasında Jilin Gazete Grubu Başkanı Zhang Yuxin "Gelin enformasyon, ticaret ve turizm alanlarında kapsamlı işbirliği kuralım" diyor. Mart ayında Türkiye'de yatırım şirketi kuran grubun aynı zamanda turizm ve gıda şirketi var. Yuxin, süpermarketlerinde Türk gıda ürünlerini satmak istiyor. Doğru iletişim ekonomiyi de güçlendirir.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi ile üçüncü ülkeler üzerinden haber almak yerine aracısız iletişim ve enformasyon sağlanmalı. Bu noktada Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca ve ekibinin çok değerli katkıları var. Çin ile iletişim, enformasyon ve kamu diplomasisi anlaşmasında mutabakat sağlanmak üzere. Bu hem algı operasyonlarının önüne geçmek hem de iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek için önemli. Örneğin Çin Ulusal Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Wang Dongmei, Kuşak ve Yol ülkeleri gazeteciler federasyonu kurulmasını ve Türkiye'nin burada önemli bir rol üstlenmesini istiyor. Malum proje 68 ülkede yaklaşık 8 trilyon dolarlık yatırımı öngörüyor.
Daha fazla iletişim, daha fazla gencin karşılıklı olarak eğitim şansı bulması ve tabii bu da Çin'den gelecek yatırımların artması anlamına geliyor. Daha şimdiden Çin medya kuruluşlarının Türkiye'de yatırım yapacağı haberleri gelmeye başladı bile.
15 Temmuz ile zirveye çıkan Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarını yıkmak için iletişim şart. Çinliler'in dediği gibi "İlk seferinde yabancıyız ama ikinci görüşmede dost olacağız."