Bir araştırmaya göre her yıl nüfusumuzun yüzde 33'ü ülke içinde göç ediyor.
Ne de olsa Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden atalarımızdan miras, genlerimiz... O yüzden bayram ve tatil fırsatı bulduğumuz anda da daha sıcak kıyılara ya da huzur bulduğumuz köklerimize doğru yola çıkıyoruz.
Bu büyük hareket de ekonomiye olağanüstü bir canlılık getiriyor.
Antalya'da 5 yıldızlı otel sahibi de, Foça'da sahilde midye satan Hasan da bayram ediyor.
İki yıldır tüm saldırılara rağmen ekonomideki büyük direnişin ve sıçrama hazırlıklarının en önemli aktörü şüphesiz seferberlik ruhu...
TL, gayrimenkul, istihdam seferberliklerinin yanı sıra Türk halkının turizme verdiği destek yadsınamaz.
Ülkemizi yeniden keşfettikçe neden bu kadar saldırı altında olduğumuzu da daha iyi anlıyoruz. Her köşesi başka bir cennet çünkü.
Bu noktada tam da yaz sıcağı bastırmışken turizmi daha çok konuşmalı ve sahip çıkmalıyız.
Ekonominin en büyük gelir kalemlerinden turizmin son yıllarda aldığı yara hepimizin malumu.
Bu durum turizmi yeniden planlamamız için bize fırsat yaratmalı.
Demek ki sadece Rus turistle, her şey dahil sisteme gelen ucuz ve zahmetsiz turistle devam etmek doğru değilmiş.
"Terör saldırıları oldu, turist ürktü" demeyin, dünyanın her yeri aynı artık. "OHAL var" demeyin, Fransa dünyanın turistini çekmeye devam ediyor. Üstelik patlamaların olduğu Nice'e, Paris'e...
Ortada bahanelere sığınılmayacak kadar büyük bir pasta var. 1.3 trilyon dolarlık turizm harcaması yapan küresel turist sayısı 1 milyar 235 milyon...
Türkiye'ye bakalım. 2014'te turizm gelirimiz 34.3 milyar dolar, turist sayısı 41.4 milyondu.
Geçen yılı 22 milyar dolar gelir ve 31.3 milyon turistle tamamladık. İlk 4 ayda 5.8 milyon turist yaklaşık 4.5 milyar dolar harcadı.
Birçok turizm bölgesinden son durumla ilgili görüş aldım.
Durum şudur: Antalya'da Rus turist sevinci var. Ancak çok az para harcıyorlar.
Körfez'den gelen turist hem harcıyor hem ev bakıyor. Karadeniz'de de Arap turist artışı var. Bodrum, Marmaris ve Fethiye'de Avrupalılar görünmeye başladı ancak Avrupalı'nın motivasyona ihtiyacı var.
Kuşadası'nda yabancı komşularını tatile getiren gurbetçiler dikkat çekiyor.
Uzak diye yıllarca göz ardı ettiğimiz Japonya ve Güney Kore'den ise ilgi, geçen yıllara göre yoğun. Bergama'da, Selçuk'ta yani nerede tarih varsa oradalar. Bu konuda zenginiz. Her şeyi devletten beklemek yerine turizmcilerin nüfusun yoğun, ekonomik kalkınmanın merkezi olan Asya Pasifik ülkelerinde turizm tanıtımlarını artırmaları lazım.
Yabancıdan önce yatırımlarını yurtdışına kaydırma çabasına giren turizmci, yerli turist bulunca fiyat artıran işletmeci ve hizmet sektöründeki Suriyeliler bir başka yazının konusu. Yaz uzun, turist bol olsun.
Bayramınızı kutlar; sevdiklerinizle nice bayramlar dilerim.