Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Çözüm ‘dağ’da değil ‘ova’da...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Türkiye için 2025 yılı, siyasetin ayaklarına vurulan prangalardan kurtulma yılı olacak... Zaten Türkiye son 10 yılda içeride tarihinin en sert ve zor mücadelesini vererek iç temizliğini büyük oranda yaptı. Dış politikada ise çok yönlü denge siyasetiyle problemlerini en aza indirdi ve yeni önemli ilişkiler kurdu.
Tablo dünle kıyaslandığında, küresel tehditlere ve belirsizliklere rağmen çok daha parlak!
Türkiye, ABD'den Çin'e, AB'den Rusya'ya küresel aktörlerin hepsiyle konuşabilen, sözü dinlenen ender ülkelerden biri... Afrika'da 20'yi aşkın ülkeyle ciddi siyasi ve ekonomik ilişki kurdu. Libya, Somali ve Etiyopya gibi ülkelerde özel, Balkanlar ve Türk cumhuriyetlerinde ise tarihsel bağı nedeniyle tartışılmaz bir ağırlığa ulaştı. Tam 30 yıl küresel aktörlerin çözmediği Karabağ'ın ve iç savaşa sürüklenerek ağır bedeller ödetilen Suriye'nin özgürleşmesine en büyük desteği vererek yeni yüzyılın yıldızı parlayan ülkesi oldu.
Şimdi kendi ayağına vurulan en büyük prangayı, 40 yıldır devam eden terör prangasını bitirmek istiyor. Buna mecbur; çünkü bin yıldır birlikte yaşayan Türkler ve Kürtler bugün dünden çok daha iç içe geçmiş ve tek vücut olmuş durumda. Bu terörle devam edemez. Çözüme de bu iç içe geçmişlik üzerinden bakılmalı ve yeni bir siyaset geliştirilmeli. Geçen yüzyılın paradigmalarıyla Kürt meselesini çözmek artık mümkün değil. Bu yüzden bütün iş, siyasete ve siyasetçilere düşüyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli son mesajında tam da bu uyarıyı yapıyor ve esas görevi siyasetçilere yüklüyor:
"Yeni yüzyılın ana çatısı kutuplaşmayı dışlayıp kucaklaşmayı esas amil kabul eden kaynaşma menşeli yeni bir siyasetle örülmelidir. Kronik ve kemikleşmiş ihtilafları, üzerinde uzlaşılmış milli ilkeler temelinde ele almak artık bir mecburiyettir.
Yeterince dış düşman varken, yeterince iç huzur ve barış hazinemizi yağmalamak için kuyruğa giren zulüm ve zillet failleri ortadayken, aramızda ve içimizde muhasım odak üretmenin hiçbir sonu olmayacağı gibi sonucu da yoktur.
Türkiye dar kalıplara, vesayet kapanlarına, taviz ve teslimiyet kabuklarına sığmayacak, sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir."
Öcalan'ın ilk mesajından sonra DEM Parti'nin harekete geçmesi ve siyasi partilerle görüşmeleri başlatması önemli bir adım. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile başlayan bu görüşmeler önümüzdeki günlerde diğer partileri de kapsayarak devam edecek görünüyor. Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in de devreye girmesiyle umarım siyaset, işi başka güçlere havale etmeden bu soruna kalıcı bir çözüm üretir ve son noktayı koyar.

***


NUÇEGİHANIYA RAST U ETİKA MEDYAYE
İki güzel fotoğraftan söz etmek istiyorum. İlki dün DEM Partili Ahmet Türk, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'in MHP Lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesinden yansıdı. Ayrıntı verilmedi ama görüşmenin olumlu geçtiği yüzlerden anlaşılıyordu. Ama o fotoğrafın asıl ilginç yanı, kayyumla görevden alınan Türk'ün orada olmasıydı. Bu iki şeyi birbirine karıştırmamak gerektiğini ve sivil siyasete önem verildiğini gösteriyordu.
İkincisi, İletişim Başkanlığı'nın bir süre önce yayınladığı Prof. Dr. Fahrettin Altun imzalı Kürtçe, "Nuçegihanıya Rast u Etika Medyaye" kitabı var. Çevrisini Google'dan yapabilirsiniz. Birkaç Kürtçe kelime de öğrenirseniz fena olmaz. Kitapta, ayrıntılı bir biçimde doğru gazetecilik ilkeleri anlatılıyor. Türkiye'de son dönemde buna benzer çok sayıda önemli adım atıldı ve daha da atılacak. Bütün mesele şiddeti devreden çıkartıp kardeşlik ruhunu hayata geçirebilmekte. Gerisi kolay.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Mahmut Övür | Çözüm 'dağ'da değil 'ova'da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA