İkinci kez hem de ezici çoğunlukla ABD Başkanı seçilen Trump'ın verdiği en önemli söz, "Savaşları durduracağım..."dı. Soykırımcı Netanyahu'ya açık destek vermesine ve ekibinde çok sayıda İsrail yanlısı olduğu bilinmesine rağmen verdiği bu söz seçimi kazanmasında çok etkili oldu. Ancak açıkladığı kabinesi de bir o kadar hayal kırıklığı yarattı. Elon Musk ve Robert Kennedy Jr. gibi birkaç isim dışında kabinenin tamamı siyonist ve ırkçı isimlerden oluşuyor. Bir anlamda 21. yüzyılın "Haçlı kabinesi" gibi...
İşte bu tablo özellikle Trump'a oy vererek seçimin seyrini değiştiren ABD'li Müslümanları ve Arapları şoke etti. Gerçi Trump seçim sonrası Florida'da yaptığı zafer konuşmasında Müslüman Amerikalıların katkısına dikkat çekti ama yine de kabinesinde onlara "makul" gelecek bir isme yer vermedi.
Sadece Dışişleri Bakanı olarak açıkladığı Marco Rubio'nun şu yaklaşımı bile o insanları tedirgin etmeye yetti. Rubio, İsrail'in Hamas'ın "her unsurunu" yok etmesi gerektiğine inandığını söylüyor ve tıpkı faşist Netanyahu gibi şöyle diyordu: "Bu insanlar vahşi hayvanlar."
Bu adam şimdi ABD'nin en etkili ismi olacak... Amerikan Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı yöneticisi Rexhinaldo Nazarko, Müslümanların kabineye tepkisini şöyle seslendiriyordu: "Ciddi hayal kırıklığına uğradık. Bu yönetim tamamen neoconlar ve aşırı İsrail yanlısı, savaş yanlısı insanlarla dolu."
Minnesota Üniversitesi'nin eski Profesörü Hassan Abdel Salam ise kabinenin korktuğundan daha da aşırı olduğunu söylüyordu: "Sanki siyonist aşırı hız yapıyormuş gibi. Her zaman aşırı şüpheciydik. Açıkçası yönetimin nereye gideceğini görmek için halen bekliyoruz."
Salam gibi Trump'ın sürpriz bir yaklaşım sergileyeceğini hâlâ bekleyenler var. ABD'li belediye başkanı Bill Bazzi, kabinenin açıklanmasından sonra Trump'la üç kez görüştüğünü belirtiyor ve şöyle diyordu: "Hâlâ savaşı sona erdirmek için çalışacağına inanıyorum..."
TRUMP SÖZÜNÜ TUTMALI
ABD içindeki tepkilerin bir benzeri Ortadoğu ve Türkiye'de de yaşandı. Bu sadece çok umut bağlandığı için değil, Trump'ın dönüşüne "daha beteri ne olabilir" ve "kötünün iyisi" yaklaşımıyla bakıldığı içindi. Burada şaşırtıcı olan kabine üyelerinin ağırlıkla İslam ve Türkiye karşıtı olması. Türkiye kuşkusuz bunun farkında ve son siyasi çıkışlarıyla da her ihtimali hazır.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, önceki akşam A Haber'de Okan Müderrisoğlu ve Cansın Helvacı'nın sorularını yanıtlarken şöyle diyordu: "İsrail yanlısı bir durum sürpriz değil. ABD'nin iç politikasında İsrail'e destek vermek şart hâle gelmiş durumda. Demokratların iktidar olduğu dönemde biz açıktan soykırımın işlendiğine şahit olduk. Biz Cumhuriyetçilerin iktidarında da olumsuz gelişmelerin yaşanacağını varsayıyoruz. Savaş meselesini sadece Ukrayna'da aklına getirip Filistin meselesinde unutursa ciddi zararları olur. Trump sözünün arkasında durmalı."
MUSK'TAN İRAN SÜRPRİZİ
Trump'ın sözünün arkasında durup durmayacağını göreceğiz, ama ilginç olan siyonist kabineyi açıkladığı günlerde bile Trump'ın öngörülemez hamlelerine başlamış olması. Baksanıza Trump'a en yakın ve en ilginç isim olan Elon Musk, İran'ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Emir Said İrevani'yle görüştü. Görüşme talebinin Musk'tan geldiği ve iki ülke arasındaki gerginliğin nasıl azaltılacağının konuşulduğu söylendi. Üstelik toplantının "pozitif" geçtiği ve "iyi sonuçlar" doğuracağı da sızdırıldı.
Bu, tam da Trumpvari öngörülemeyen ters bir hamle... Sonu nasıl gelir bilemem ama Trump'ın en şahinlerle en beklenmeyen hamleye hazırlandığı da bir ihtimal. İşin bir de ABD siyasetinin aşırı ırkçılara teslim olması boyutu var ki, o dünya için çok daha tehlikeli sonuçlara gebe...