CHP'deki değişim sadece parti içindeki seçimi kazanan İmamoğlu Özel kadrolarını heyecanlandırdı. Bu heyecan henüz sokağa da yansımış değil. Daha vahimi, kaybeden kadrolar geri çekilirken onlara destek olan sosyolojide de derin bir kırılma var.
Ama daha önemlisi, en azından tartışma yaratacak Kılıçdaroğlu'ndan farklı bir "Özgür Özel siyaseti" de ortaya konmuş değil. Dış politikayı, ekonomiyi veya Anayasa meselesini bir yana bırakıyorum, ittifak siyasetinde bile yeni bir siyasi okuma yok.
Mahmut Övür | Akşener ve CHP'nin 'abla' siyaseti
Bunun ilk işaretini de kurultayda Kavala ve Demirtaş'a selam yollayarak attı. Solcu CHP tarifi de Kürt sanatçının elini öpmesi de HEDEP seçmenini garantiye alma çabasından başka bir şey değildi. Yakında "özerklik" sözü de gelirse Kılıçdaroğlu'nun HDP siyaseti aynen devam ediyor demektir.
İyi Parti'ye yönelik "abla siyaseti" de aynen devam ediyor ve hemen devreye de sokuldu. Bu siyaseti Akşenerİmamoğlu muhabbetinden hatırlıyoruz. Aralarında bir "abla-kardeş" ilişkisi vardı. Akşener, o günlerde miting meydanlarında İmamoğlu'nu "Fatih" seviyesine çıkarıyor, ablasının söylediği "Yüzünde Rabbi Yessir var" sözüyle öve öve bitiremiyordu. Gerçi Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında da "baba-oğul" ilişkisi vardı ama oğul, babayı bir kalemde harcadı.
Aslında Akşener de "Gel aday ol" dediğinde gelmedi ve onu da harcadı. Herhalde bu yüzden Akşener, İmamoğlu'na çok kızgın. Bu kızgınlığı geçip, CHP'nin ittifak değil "işbirliği" teklifine "evet" der mi bilemem ama buna yanaşmasa Muharrem İnce'ye yapılan "itibar suikastı"nın daha beterine hazır olmalı. Karşısında pragmatistler değil, Makyavelist ve post truth yeni kuşak siyasetçiler var.
"Abla" siyaseti bu işin sevimli yüzü, öteki yüzünü Allah kimseye göstermesin. Yıkılmaz denilen Kılıçdaroğlu'nu alicengiz oyunlarıyla devirenler, Akşener'e neler yapmaz ki...
***
MAMAK'TAN ANKARA BÜYÜKŞEHİR'E
Şu sıralarda Ankara ve İstanbul'da AK Parti'nin kimi aday göstereceği çok merak ediliyor. Medya, Başkan Erdoğan'ı her gördüğünde bu soruyu soruyor ama net bir cevap alınmış değil. Çok sayıda isimden söz ediliyor. Hatta eski veya yeni bakan mı olacak yoksa yerel yönetimlerde başarılı isimler mi öne çıkacak ya da hiç hesapta olmayan sürpriz biri mi aday yapılacak göreceğiz.
Bir süre önce Ankara'da adı adaylar arasında öne çıkan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ile karşılaştım. Kamuoyu, Başkan Köse'nin adını Ankara Büyükşehir Meclisi'ndeki çalışmalarıyla biliyor. Ama esas önemli olan yönettiği Mamak'ta yaptıkları... Köse taban siyasetinden geliyor ve iyi bir eğitim geçmişi var. Fizik mühendisi, yüksek lisansını "başkanlık sistemi" üzerine yapmış, doktorası da yaptığı işle bire bir örtüşüyor: "Kent Sosyolojisi ve Kentsel Dönüşüm..."
Bu bilgi birikimiyle Mamak'ın çehresini değiştiren, 2 bine yakın projeye imza atan Köse, özellikle kentsel dönüşüm, yeşil belediyecilik, ekolojik çevre ve millet bahçeleri konusunda bir hayli iddialı.
Bu iddiayla da adı, AK Parti'nin Ankara'da aday yapabileceği çok sayıda isim arasında öne çıkıyor.
***
HEDEP-DEVA İŞBİRLİĞİ Mİ?
Yerel seçim yaklaştıkça siyaset kulisleri de hareketlenmeye başladı. Yeni adıyla HEDEP'in nasıl bir yöntem izleyeceği de dikkatle takip ediliyor. CHP'yle açık ittifak yapacak mı yoksa yine kapalı kapılar arkasında pazarlık mı edecek derken, sürpriz bir kulis haberi Diyarbakır'dan geldi. DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen'in Diyarbakır'dan HEDEP aday olacağı söylendi. Herhalde bu yöntemle "kayyum" riski en aza indirilmek isteniyor. Arkası nasıl gelir göreceğiz.