Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Baykal fotoğrafının sırrı

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Geçen yılın en ilginç olayı hiç kuşkusuz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tek başına yürüttüğü adaylık yarışıydı. Bu yarış, "Geliyor gelmekte olan" sloganıyla başladı, gece yarısı videolarıyla devam etti. Şimdi bu "yaratıcı çaba"ya yeni yılda Kılıçdaroğlu'nun "zihni sinir" icadı sayılabilecek "loading" çıkışı eklendi. Bir zamanlar "Bu düzen değişecek" veya "Anadolu Solu" diye yollara düşen CHP'liler, artık "Halkım loading" diye diye Tiktok seviyesinde bir siyasi stratejiyle "iktidar" mücadelesi verecek.
CHP tarihine yakışır mı bilemem ama Kılıçdaroğlu, önüne koyduğu bu vizyonla adaylık yarışında rakiplerini tek tek saf dışı bıraktı. Hatta bu yarışta, bir kaset komplosuyla yerine oturduğu eski genel başkanı Deniz Baykal'ı da yanına aldı.
Son birkaç gündür Kılıçdaroğlu'nun birlikte poz verdiği Deniz Baykal fotoğrafı yoğun tartışılıyor. Uzun zamandır bir araya gelmeyen bu ikilinin bir fotoğraf karesinde buluşmaları nereden bakarsanız bakın ilginç...
Özellikle de Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal'ın geçen yılın sonlarına doğru siyaset sahnesine çıkıp, Kılıçdaroğlu CHP'sinin izlediği siyaseti "gayri milli" ilan etmesinden sonra daha da önemli oldu.
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün aracı olduğu üçlü fotoğraf, bu nedenle çok tartışıldı. Kimi Baykal'ın isteksiz fotoğraf verdiğini, kimi kızı gibi "yerli ve milli" düşündüğü için CHP'den istifa edeceğini, kimi de Kılıçdaroğlu'na destek vereceğini söyledi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı gibi "Kızını milletvekili yaptırmak istiyor" diye uçlara savrulan yorum yapanlar bile oldu.

AİLE İÇİNDE ÇATLAK VAR
Oysa olayın arka planı ayrıntılı bilinmese de ortaya çıkan fotoğraf netti: Baykal ailesinde çatlak vardı. Fotoğraf sonrası konuştuğum Aslı Baykal'ın şu sözleri de bunu kanıtlıyordu:
"Bu bir nezaket konuşmasıydı, fazla ilgilenmedim."
O ilgilenmedi ama ilgilenen biri vardı. O da Baykal'ın oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal'dı. İşin sırrı da onun geçen yılın kasım ayında yaptığı konuşmada saklıydı. O konuşmada oğul Baykal, CHP'ye kız kardeşi Aslı Baykal'dan farklı bakıyordu:
"Babam ile konuştum. Aslı'nın CHP üyeliğinden istifasını kendisi ile konuşmadığını, hatta istifa ettikten sonra haber verdiğini söyledi. Aslı'nın istifası, Deniz Baykal ve ailesini bağlayıcı bir görüşün sonucu alınmış bir karar değildir. Babam, kendisi CHP'den istifa etmeyi asla düşünmüyor, herkese de sakın istifa etmeyin diye telkinde bulunuyor."
Ataç Baykal'ın şu sözleri daha da açıklayıcıydı:
"Devlet memuru olmasaydım ben bugün CHP'ye üye olurdum."
Gördüğünüz gibi Baykal-Kılıçdaroğlu fotoğrafının arkasında oğul Baykal vardı. Dahası annesi Olcay Baykal da onunla birlikteydi.
Böylece Kılıçdaroğlu bu hamlesiyle CHP'den tasfiye ettiği Baykalcılara, Baykal soyadıyla sert eleştiriler yönelten ve izlediği siyaseti "gayri milli" ilan eden Aslı Baykal'a karşı bizzat Baykal'ı yanına alarak cevap veriyordu. Bunun Baykal ailesi için bir karşılığı olacaksa o da kızını değil oğlunu Baykal'ın yerine aday yapması daha büyük ihtimal.

NEDEN SUSUYORLAR?
Yapar mı yapmaz mı göreceğiz ama çok daha vahim olan, bırakın kızı Aslı Baykal'ı, Yılmaz Ateş veya Onur Öymen gibi çok sayıda CHP'linin, "CHP'ye kurulan Pensilvanya tuzağına" isyan etmelerine rağmen, o kirli kumpasın bizzat mağduru Baykal'ın hâlâ susuyor olması.
Tabii Kılıçdaroğlu da susuyor. Sahi Kılıçdaroğlu neden susuyor ve ne düşünüyor o operasyon için?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA