Üzerlerinde "Sıfır Atık Zirvesi" yazan genç kız ve erkek öğrencilerin ağırlıkta olduğu Haliç Kongre Merkezi'nde, 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni var... Projenin hamiliğini yapan Emine Erdoğan'ı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'u bekliyoruz.
Salonlar, fuayeler ve Haliç'in kıyısı cıvıl cıvıl insan kaynıyor. Girişte geri dönüşümden yapılan resim sergisi ve bakanlığın üretip belediyelere verdiği yeni "Çekçek"ler ve farklı çevre etkinlikleri yer alıyor
Çok değil 5 yıl önce Emine Erdoğan'ın öncülüğünde başlayan "Sıfır Atık Projesi" artık bir dünya markası. Bir süre önce, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir kalkınma planları kapsamında sunduğu "sıfır atık" kararı BM Genel Kurulu'nda kabul edildi. BM Genel Kurulu'nda Türkiye'nin ana, 105 ülkenin de ortak sunucu olduğu karar oydaşmayla alındı. Ama daha önemlisi, BM Genel Kurulu'nun 30 Mart'ı Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan etmesi.
Türkiye adına muhteşem bir sonuç... Bu Türkiye'nin "alarm zilleri" çalmaya başlayan iklim değişikliği ve çevre konusundaki hassasiyetini ve öncülüğünü gösteriyor.
Emine Erdoğan, gelinen noktayı şöyle değerlendirdi:
"Bundan 5 yıl önce bir hayalle yola çıktık, 2017'de Külliye'de başlattığımız proje gönülden gönüle büyüdü. Sıfır atık, insanlığın geleceği adına başlatılmış bir sorumluluk hareketidir. Atıkların bir enerji kaynağı olduğu bilinciyle doğayla uyum içinde sürdürülebilir yaşam felsefesinin ürünüdür. Modern insanın unuttuğu tabiat ile arasındaki gönül bağına pekiştirme yoluyla atılmış adımdır."
BM'de atılan adımlara özel vurgu yapan Erdoğan, sözlerini dünyaya yeni bir çağrıyla bitirdi:
"BM bünyesinde bir sıfır atık danışma kurulu kurulması için de çalışmalara başladık. Sıfır atık tecrübelerimizi dileyen her ülkeyle paylaşmaya, küresel harekete dönüştürmek için ne gerekiyorsa ortaya koymaya Türkiye olarak hazırız."
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise projenin geldiği noktayı şöyle anlatıyor:
"Bugün çok heyecanlıyız. Gerçekten ufak hedeflerle başlatılan ama bugün çığ gibi büyüyen bir projemiz var. Emine Erdoğan'ın himayelerinde 2017 yılında başlattığımız Sıfır Atık Projesi, ülke ekonomisine 5 yıllık süreçte 62.2 milyar TL katkı sağladı. Ayrıca bu çalışmalarla 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranı yüzde 27.2'ye çıkarıldı. Hedef 2023 yılında bu oranı önce yüzde 35'e, 2035 yılında ise 60'a çıkarmak."
Düşünün, daha 5 yaşında olan bu çocuk, ekonomiye böyle katkı sunuyor ve dünya gündemine giriyorsa, büyük ihtimalle orta vadede "Türkiye Yüzyılı"nı daha yaşanabilir kılacak öncü bir projeye dönüşecek
Bu duyguyla Haliç Kongre Merkezi'ni gezerken gözüm, her çevre felaketini sosyal felakete çeviren çığırtkan çevrecileri arıyor. Ne o her konuda feveran eden çevre dernekleri var, ne yeri göğü inleten "hassas" sanatçılar, ne de bu çevreyi siyasete araç yapan siyaset simsarları.
Onlar değil, dünya markası "Sıfır Atık Projesi"ne bu toprakların sahici, samimi ve doğa âşığı gençleri, kadınları sahip çıkıyor.
Ama ne yazık ki, medeniyetler beşiği bu topraklarda, dünyanın en anlamlı çevre hareketine imza atanlar varken, bu ülkenin ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu başarıya imza atanlardan değil, gidip Amerikalı Jeremy Rifkin'den medet umuyor.
Boşuna bu topraklara yabancı kalmıyor...