6'lı masadaki "zoraki evlilik" en ufak bir tartışmada bile kopma noktasına geliyor. Bundan kaçmaları da mümkün değil. Çünkü mevcut muhalefet partilerinin hiçbiri, tek tek bırakın birinci parti olmayı iktidarda 20 yılını dolduran AK Parti'nin yanına bile yaklaşamıyor.
Bu yüzden ancak 6'sı, hatta 7'si bir araya gelirse bir varlık gösterebilirler. Bu da hiç kolay değil ve başarmak için bile ayakları yere basan siyaset üretmeleri gerekiyor.
Ama bunu da yapamıyorlar. Ne küresel dünyayı okuyabiliyorlar, ne HDP'yi terörden uzaklaştıran, sivil alana çeken bir çaba içindeler, ne de tamamen HDP'yi dışlayan bir siyaset izleyebiliyorlar.
Çaresizler... Aday çıkaramamalarının da, sık sık masa etrafından tartışma yaşanmasının da nedeni bu çaresizlik.
Şu son tartışmalara bakın. CHP'li Gürsel Tekin, "HDP'ye bir bakanlık verilebilir" deyince ortaklık karıştı. Oysa Tekin bunu daha önce de söylemişti. Peki şimdi ne oldu da, Akşener dahil İyi Partililer topyekûn harekete geçti? Hem de zehir zemberek.
Meral Akşener: "HDP'nin olduğu masada biz olmayız. Bizim olduğumuz masada da HDP olmaz. Bu hassasiyetimiz devam edecek."
Yavuz Ağıralioğlu: "Böyle bayram değil seyran değil aklına geleni ağzına geldiği gibi konuşma hevesi yüzünden bizi münasebetsiz soruların odağı haline getiriyor."
Koray Aydın: "PKK ile arasına mesafe koyamayan HDP'yi normalleştirme çabası ve HDP'ye bakanlık verme söylemi asla kabul edilemez!"
İyi de, aynı İyi Partililer yakın zamana kadar, HDP'yi Cumhur İttifakı'nın "şeytanlaştırdığını" söylemiyor muydu?
Çok değil, bir yıl önce Akşener'in danışmanı Aytun Çıray aynen şöyle diyordu: "Önce PKK eşittir HDP taktiği başlattılar. Bu, HDP'yi şeytanlaştırma taktiğiydi. HDP'yi şeytanlaştırdıktan sonra şunu dediler: 'HDP eşittir CHP. CHP, Millet İttifakı'nın üyesi olduğuna göre 'CHP eşittir İyi Parti' dediler."
Dahası Akşener, "HDP, Kürt siyasi hareketinin temsilcisidir" derken yardımcısı Bahadır Erdem o sözleri bir adım ileri götürüp şöyle diyordu:
"(Akşener) 'HDP Kürt siyasi hareketinin temsilcisi' dedi diye demediklerini bırakmıyorlar Ne desin, yüzde 10'u geçen, TBMM'ye giren bir partiyi yok mu saysın?"
Peki şimdi neden yok sayıyorlar? Geldikleri noktaya bakın. Açık açık dün karşı çıktıkları Cumhur İttifakı'nın tezlerini aynen savunuyorlar.
İyi Parti'deki bu U dönüşünü en çarpıcı biçimde önceki akşam HDP'ye seslenen Yavuz Ağıralioğlu özetledi.
"Siz Türk ordusuna işgalci diyorsunuz. Sınır ötesi operasyonlara saldırı diyorsunuz, terörle mücadelemize savaş diyorsunuz. Çocuklarımızın 40 yıldır canına kıyan teröristbaşına barış havarisi diyorsunuz. Barışın yolu da onunla müzakereden geçer diyorsunuz. Sonra da diyorsunuz ki siyaset bizi marjinalleştiriyor..."
Hani Çıray'a göre HDP'yi Cumhur İttifakı şeytanlaştırıyordu? İyi Parti sadece HDP konusunda değil birçok alanda böyle derin bir paradoks yaşıyor.
İstanbul il başkanlığı hesapları yapan CHP'li Gürsel Tekin'in, İyi Parti'nin zayıf karnına ateş ederek, süreci CHP ve HDP lehine çevirmek istemesi şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, daha önce söylenen bir teze, İyi Partililerin topyekûn tepki vermesi...
Bu tepkilerin arkasında da Akşener imzası var ve icazetle yapıldığı da çok açık.
Acaba Akşener, bu tepkiyle, 6'lı masaya adaylık dayatan Kılıçdaroğlu'na bir mesaj mı veriyor? Belki de "bahane" arıyor: Sakın üzerime gelme, yoksa zoraki birlikteliği bitirir, yeni bir yola giderim...