Batı medyası sık sık Türkiye'nin savunma sanayii alanında küresel oyuncu olduğunu yazıyor. Oysa Türkiye sadece savunma sanayiinde değil, daha önemlisi dünya barışı ve küresel iklim değişikliği konularında da çok etkili ve dünyaya nefes aldıran bir oyuncu...
Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan göçmen meselesine, pandemi döneminde yaptıklarından Afrika'nın yoksul ülkelerini desteklemeye kadar nereye bakarsanız bakın Türkiye var.
NATO Zirvesi'nde de, Rusya ve İran'la toplantıda da Türkiye...
Birileri Türkiye, "demokrasi ile otokrasi arasında" bu rolü daha fazla götüremez diye sevinç çığlıklara atsa da hevesleri kursaklarında kalacak; çünkü dünyanın, Türkiye'nin farklı sesine ihtiyacı var. Bunun için sadece Ankara ve İstanbul'da yapılan iki toplantıya bakmak yeterli.
Dün İstanbul Dolmabahçe'de günlerdir dünyanın beklediği tahıl koridoru meselesine son nokta kondu. Türkiye, BM gözetiminde Rusya ve Ukrayna'yı bir araya getirerek dünyanın rahat nefes almasını sağladı.
Ankara'daki ikinci toplantı ise iklim değişikliği gibi yine dünyanın geleceğini yakından ilgilendiren önemli ve umut verici bir toplantıydı.
O toplantıda Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a Dünya Bankası'nca "İklim ve Kalkınma Liderlik Ödülü" verildi. Erdoğan'a, Sıfır Atık Projesi ve iklim konusunda gösterdiği öncülük nedeniyle Dünya Bankası'nın ilk kez verdiği bir ödüldü. Bu da Türkiye'nin iklim değişikliği konusunda da ön aldığını ve öncü bir rol oynadığını gösteriyor.
Toplantıda Dünya Bankası'na teşekkür eden Emine Erdoğan şöyle diyordu:
"Bu son derece anlamlı ödülü, çocuklarımızın adil bir geleceğe kavuşması için tek yürek olmuş tüm doğaseverler adına kabul ediyorum. Bu farkındalıkla, önümüzdeki süreçte, küresel iklim eyleminin önemli bir aktörü olmayı sürdüreceğiz."
Emine Erdoğan, Dünya Bankası grubunun Türkiye için hazırladığı ve bu alanda bankanın ilk raporu olan "Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma Raporu"nu da memnuniyetle karşıladıklarını söylüyor ve Türkiye'nin 2053 yılında net sıfır emisyon hedefine dikkat çekerek şöyle diyordu:
"Dünya Bankası tarafından hazırlanan bu raporların çok önemli bir mesajı var. O da ülkelerin kalkınma ve refah seviyelerini artırırken, aynı zamanda iklim değişikliğiyle başarılı bir şekilde mücadele edilebileceği gerçeğidir."
Türkiye'nin yürüttüğü çevre hassasiyetine Dünya Bankası'nın büyük önem vermesi gözlerden kaçmadı. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Auguste Tono Kouame, Emine Erdoğan'a ödülünü verirken, "Siz gerçek bir iklim şampiyonusunuz" diyor ve iklim değişikliği alanında Türkiye'nin küresel rolüne dikkat çekiyordu:
"Bugün sizlerle bir araya gelmek benim için bir ayrıcalık. Dünya Bankası, bu etkinlikle Türkiye'de İklim Değişikliği ve Kalkınma arasında köprü kurulması noktasında müstesna liderliğinizden ötürü size takdirlerini iletmek ister. Sizin desteğinizle Türkiye, iklim eylemini artık ekonomik büyüme ve sosyal refah için ulusal stratejisinin merkezine yerleştiriyor. İklim konusundaki liderliğiniz, Türk halkının gelecek nesilleri için tohumlar ekiyor ve tüm dünyaya da örnek oluyor."
Dünya Bankası'nın gördüğünü acaba bir gün her konuda fikir beyan eden çevre örgütleri ve çevre hassasiyeti yüksek sanatçılar da görecek mi?