Bugünlerde 6'lı masa içinde Meral Akşener'in öne çıktığı, "başbakanlık" değil cumhurbaşkanı adaylığı istediği daha çok yazılmaya, konuşulmaya başlandı. Aylar önce işin buraya geleceğini, 6'lı masada sürpriz adayın Akşener olacağını yazmıştım. Son dönemde İmamoğlu'nun irtifa kaybetmesi de bu ihtimali güçlendirdi. Bu tablo aynı zamanda İyi Parti'yi ikinci parti yapma projesiyle de örtüşüyor.
Formül de belli: "Güçlendirilmiş İyi Parti, zayıflatılmış CHP ve kullanışlı HDP..."
Ancak işleri hiç kolay değil; zira ne Kılıçdaroğlu geldiği bu noktadan geri adım atacak gibi görünüyor -baksanıza gündemde kalmak için her şeyi yapıyor- ne de İmamoğlu henüz o makamdan vazgeçmiş değil. 6'lı masa cadı kazanı gibi.
Akşener ve İP'in üst kadroları da "Bu bize yeni bir fırsat sunuyor" diyerek her yolu "mübah" görüyor. En büyük silahları da anket firmaları... Bu konuda İP yönetimi de müthiş başarılı. Şimdi değil, daha ilk girecekleri 2018 seçimlerine giderken bile Gezici, SONAR, arada bir görünen PİAR veya hâlâ var mı yok mu belli olmayan MEDİAR gibi anket firmaları, İyi Parti'yi yüzde 14 ile 24 arasında gösterdi. Ama hiçbiri de seçim sonrası "Biz yanıldık, özür dileriz" demedi.
Bugün de aynı anket firmaları aynı şeyi yapmaya devam ediyor. İlk işaret fişeğini Eylül 2021 tarihinde KONDA ateşledi. İP'in oyunu yüzde 19.3 açıkladı. Mesele o algının kafalara yerleşmesi ve İP'in siyaset, akademi ve iş dünyası nezdinden parlatılmasıydı. Akşener de bu parlatmadan memnundu ki, meydanlarda "yüzde 20'leri aştık" diye bas bas bağırdı.
Hem Akşener'in hem de İyi Parti'nin 2018 oyunu doğruya en yakın tahmin eden Optimar Başkanı Hilmi Daşdemir, bugün açık açık İyi Parti adını vererek şöyle diyor:
"Ben hep diyorum 'İYİ Parti için birileri anket servis ediyor' diye. 2018'de de yüzde 22, yüzde 18, yüzde 16 gibi rakamlar servis edenler vardı. Ne oldu? Yüzde 9.8 oy aldı. CHP olmasaydı baraj altı kalıyordu."
Verileri istediği gibi eğip büken anket şirketleriyle bazı partiler arasında büyük para akışından da söz ediliyor. İşini doğru yapan anket şirketlerini rahatsız eden bu duruma çekidüzen verilir mi bilemem ama şunu biliyorum; nasıl siyaset mühendisliği toplumu kucaklamaya yetmiyorsa, "anket mühendisliği" de sandıkta yaşanacak depremi engellemeye yetmez.
***
MUHALEFETİN UTANÇ VERİCİ 15 TEMMUZ SESSİZLİĞİ
15 Temmuz'un üzerinden 6 yıl geçti. Türkiye, arkasında ABD ve AB'nin olduğu FETÖ darbe ve işgal girişimine karşı akıl almaz bir mücadele yürüttü ve büyük oranda da başarılı oldu. Ama ne yazık ki bu mücadeleye başta CHP ve İyi Parti olmak üzere muhalefet hiç destek vermedi. Önceki akşam, çok sayıda şehit yakını, bizzat darbeyi durduran, ölümden dönen gaziler farklı farklı televizyonlarda o geceyi anlattı. Hiçbiri de pişman değildi.
Ama bir şeye çok üzülüyorlardı; muhalefet partilerinin ilgisizliğine. Bugüne kadar hiçbir muhalefet partisi kapılarını çalmamış.
İnanılır gibi değil... Karşılarında ilk kez kanlı bir darbeyi çıplak elleriyle durduran bir halk var ve onların oyuna talip olan muhalefet onları hiç görmüyor, hatta görmek bile istemiyor.
Tablo utanç verici ama halk her şeyin farkında... Optimar'ın son 15 Temmuz anketinde bunu görmek mümkün. "15 Temmuz darbe kalkışmasında, en etkin mücadeleyi kim veya kimler verdi?" sorusuna verilen cevap da bunu gösteriyor.
İlk sırada yüzde 22 ile Başkan Erdoğan var, sondan ikinci sırada ise yüzde 4.5'le muhalefet...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz