Sabah akşam "yolsuzluk yapılıyor" diye yeri göğü inleten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ne yazık ki kendi partisindeki milyon dolarlık yolsuzlukları, partililerin birbirine kurduğu kumpasları görmüyor.
Bu açıdan İzmir'de CHP'lilerin yaptığı yolsuzlukların, suiistimallerin haddi hesabı yok. Buca Metrosu'nda görmezden gelinen 500 milyonluk ihale farkı, buzdağının sadece görünen yüzü.
İzmir Menemen Belediyesi'nde yaşanan ve siyasilerin değme "çetelere" taş çıkartacak yolsuzluk iddiası inanılmaz boyutlarda.
Tam bir "Yeni CHP" modeli, içinde her şey var: Rant, kumpas, tehdit ve siyasi hesaplaşma... Milyarlara varan arsa ve gayrimenkul yolsuzluğuyla ilgili iddianın hedefinde Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Tuncay Özkan'dan yardımcısı Seyit Torun'a, kaçak villacı ekonomi uzmanı Aykut Erdoğdu'dan FETÖ sevdalısı İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'e, çok sayıda bilinen isim var.
Bu isimleri anlatan da öyle sıradan değil, kökten CHP'li biri, 2019 yılında Menemen'de belediye başkanı seçilen Serdar Aksoy...
Aksoy, başkan seçildikten bir süre sonra Menemen Belediyesi'ne yönelik "zimmet ve irtikap" iddiasıyla ilginç bir operasyon başlatıldı. Operasyonda Başkan Aksoy'la birlikte 11 kişi tutuklandı. Ancak 7 kişi daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu gelişme üzerine CHP Genel Merkezi de harekete geçip Aksoy'u partiden ihraç etti.
Ama iş burada bitmiyor tabii.
Tutuklu Başkan Aksoy, 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra ilk mahkemede tahliye ediliyor ama mahkemesi devam ediyor. O dosyayı okuduğumda Aksoy, 63 bin liralık hurda işiyle ilgili bir kararda imzası olduğu gerekçesiyle "rüşvet" iddiasıyla suçlandığını görmüş, ama işin içinde çok daha büyük kumpas varmış. Kumpasları Aksoy tahliye olduktan tam bir yıl sonra öğrenebildik. Aksoy'un hikâyesi ve iddiaları Yeni Asır, Veryansıntv gibi çok sayıda medya mecrasında yayınlandı. Öfkelenenler, tepki verenler de oldu. Ama yolsuzluklar konusunda hassas olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan çıt çıkmadı.
Şimdi gelen o iddiaları bizzat eski CHP'li Başkan Aksoy'un ağzından dinleyelim.
Her şey Belediye Başkanı Aksoy'un, kendisinden önceki CHP'li Belediye Başkanı Tahir Şahin'in yaptığı yolsuzlukları araştırmasıyla başlar. Araştırma klasik ama çarpıcı bir gerçeği ortaya koyar. Menemen Belediyesi'ne ait 172 adet gayrimenkul, Menemen Spor Kulübü adına birilerine ucuz bir fiyata veriliyor, onlar da bunu 10 katı, 20 katı fiyatla üçüncü kişilere veriyor. Mesela bir gayrimenkulü belediye, spor kulübüne 30 bin TL'ye veriyor, kulüp de bunu 450 bin TL'ye üçüncü kişilere kiralıyor. Böyle 172 örnekten söz ediliyor.
İşte bu olayla ilgili soruşturma açılınca kıyamet kopuyor ve devreye giren CHP yöneticileri, Aksoy'u İzmir merkeze çağırıyorlar. O anı Aksoy şöyle anlatıyor:
"İzmir İl Başkanı çağırdı, ben de gittim. Görüşmede Seyit Torun ve Oğuz Kaan Salıcı da vardı. Salıcı pek karışmadı ama Deniz Yücel ve Torun, 'Tahir'in üzerine gitme' (Eski Belediye başkanı) dediler.
'Olmaz, kira gelirim yok' dedim.
10 gün sonra il başkanı tekrar aradı beni. 'Genel Merkez'den 3 milletvekili seninle görüşmek istiyor' dedi, mecbur gittim.
Aykut Erdoğdu, Cavit Arığ ve Ensar Aytekin, üçü de engizisyon mahkemesi gibi dizilmiş, daha içeri girdiğim anda benimle ilgili bir dosyanın bilgilerini sordular. İşte beni bu dosyadan tutukladılar. 63 bin TL'lik bir hurda olayıyla ilgili. Bunlar kendi partimin milletvekilleri."
Sadece bu bile insanı dehşete düşürmeye yetiyor.
Peki CHP yöneticilerini, kendi başkanlarını tutuklatacak kadar işin içine çeken sadece Menemen'deki 172 gayrimenkul müydü? Değildi tabii. Turpun büyüğü heybedeydi. Ortada 1 milyon metrekarelik bir arsa vardı ve onun üzerinde yükselecek villa ve AVM projesi birilerinin başını döndürüyordu. Peki, kimdi onlar?
Eski CHP'li belediye başkanı kimleri suçluyor ve kimler ona ne cevap veriyor? Yarın devam edelim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz