Dünya, pandemi, ekonomik kriz ve nereye evrileceği bilinmeyen Ukrayna-Rusya Savaşı'yla derin bir sarsıntı içinde.
Türkiye bu sarsıntılardan pandemi ve Ukrayna-Rusya Savaşı'nı bir biçimde başarıyla yönetti ve yönetiyor, ama ekonomide hâlâ sıkıntı var. Bunun da birinci sırada seçmen davranışını etkileyeceği öngörülüyor.
Bu arada iç siyasette de hareketli günler yaşanıyor. AK Parti ve MHP'nin birlikte hazırladıkları yeni seçim kanunu tasarı, Meclis gündeminde. Tasarı Meclis'te bir değişikliğe uğrar mı belli değil, ama barajın yüzde 7'ye düşürülmesi, ittifak içi oyların farklı değerlendirilmesi küçük partileri ve ittifakları zorlayacak gibi.
Peki, seçmen dünyadaki ve Türkiye'deki bu gelişmelere nasıl bakıyor?
Elimde Hilmi Daşdemir'in yönetimi kurulu başkanı olduğu Optimar Araştırma'nın 10-16 Mart tarihleri arasında 26 ilde ve 2002 örnekle yaptığı anket sonuçları var.
Ortalığı, çok sayıda anket şirketinin doldurduğu bir dönemde, önceki seçimlerde isabetli sonuçlarıyla dikkat çeken Optimar'ın verileri önemli.
Toplumun yüzde 70'e yakınının birinci sorunu ekonomi. İşsizlik yüzde 7, eğitim yüzde 5, güvenlik yüzde 4.8'le ekonomiyi izliyor. Korona yüzde 2.3'le alt sıralara inmiş durumda.
Halkın birinci sorunu ekonomi olduğu için bu sorunu "Kim çözer?" sorusu da önemli. Bazı siyasi aktörler "Ekonomiyi ben çözerim" diye hava atsa da halkın düşüncesi farklı.
Bu sorunu AK Parti çözer diyenlerin oranı yüzde 33.8, CHP çözer diyenler yüzde 29.9...
Diğer partiler kendi oylarının bile çok altında. CHP'nin bu alanda kendi oyundan daha fazla oy alması da iki partili yapıya gidişin işareti gibi...
"En beğendiğiniz siyasetçi" tablosunda da Başkan Erdoğan yüzde 32.9'la ilk sırada. İkinci sırada yüzde 11.3'le Kemal Kılıçdaroğlu geliyor. Aralarındaki oy farkı yüzde 20'den fazla. Burada da Kemal Bey'in ikinci sıraya yükselmesi, son ataklarının başarılı olduğunu gösteriyor.
Gelelim muhalefetin tarif ettiği kara Türkiye tablosuna... "Bugün bir seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz?" denildiğinde şöyle bir tablo çıkıyor:
AK Parti yüzde 38.7, CHP yüzde 25.1, İyi Parti yüzde 11, MHP yüzde 10.5, HDP yüzde 9.7.
AK Parti yine birinci parti. Ekonomideki sarsıntıya rağmen son ayda bir yükselme var. Hilmi Daşdemir bunu Türkiye'nin Ukrayna-Rusya Savaşı'nda oynadığı diplomatik role bağlıyor.
Küçük partiler hâlâ çok küçükler ve en yüksek oy oranını yüzde 1.1'le Saadet Partisi alıyor.
Küçük partilerden iki tablo daha verelim: AK Parti'den ayrılan Deva yüzde 1.1, Gelecek ise yüzde 0.6.
CHP'den ayrılan Türkiye Değişim Partisi yüzde 0.8, Memleket Partisi yüzde 0.5...
Türkiye'de 100'ün üzerinde parti var. Bunlardan seçime girme hakkı kazanan parti sayısı ise 20'nin üzerinde.
Araştırmada Türkiye'nin özellikle Ukrayna Savaşı sonrası izlediği dış politika da sorulmuş.
Türkiye'nin Antalya Diplomasi Forumu ekseninde yürüttüğü Ukrayna- Rusya arasındaki diplomatik girişimi başarılı bulanların oranı yüzde 48.6.
"Hiç araya girmemeli" diyenlerin oranı ise yüzde 25.4.
Ankette, "Türkiye herhangi bir şekilde savaşa girecek olsa ülkeniz için savaşır mısınız?" sorusuna yüzde 62.3 oranında "Evet" cevabı verilmiş. İlginç olansa yüzde 21.7 oranında "Hayır" cevabı verilmesi. Bu konuda kararsız kalanların oranı ise yüzde 16.
Peki, böyle bir savaşta ülkenin başında hangi lider olsun istersiniz?
Başkan Erdoğan yüzde 34.7'yle birinci sırada. İkinci sırada yüzde 23.8'le Kemal Kılıçdaroğlu geliyor. Diğerleri yüzde 6 ve daha altlarda.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz