Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Özal, Erdoğan ve Türkiye’nin yüzyılı

Dünya aslında temeli ekonomik olan siyasal bir kriz yaşıyor. ABD'den Rusya'ya, AB'den Çin'e bütün dünyayı kuşatan mevcut kapitalist sistem artık iflasın eşiğinde ve gitmiyor. Doğal olarak bu tıkanan küresel sistemin BM, NATO veya Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumları da işe yaramıyor. Dünya ekonomisiyle, hukukuyla ve askeri yapısıyla yeni bir düzen arıyor.
Ama ne yazık ki buna niyeti olan kimse yok. Bırakın "otoriter" Rusya ve Çin'i, daha "demokratik" olduğunu iddia eden AB ve ABD tam tersine kaostan besleniyor.
Dünyada bu tehlikeli gidişatı gören ve kendisini buna hazırlayan birkaç ülke varsa onların başında Türkiye geliyor. Başkan Erdoğan 10 yıldır "Dünya 5'ten büyüktür" diye bas bas bağırıyor
Peki, ABD veya demokratik değerler ürettiğini iddia eden AB buna nasıl yaklaşıyor?
Sempatiyle bakmadıkları, son 10 yılda Türkiye'ye diz çöktürmek için darbe dahil her şeyi yapmalarından belli.
Bugüne kadar, Batılı herhangi bir liderin "Dünya 5'ten büyüktür" dediğini duydunuz mu?
Duyamadınız ve duyma ihtimaliniz de yok. Ne yaptığını bilemeyen bir AB, kirli stratejiler peşinde koşan bir ABD, eski güneş batmayan günlerini özleyen bir İngiltere, "Sınırımız sınırsızdır" diyen bir Rusya ve nasıl bir dünya tasavvur ettiği meçhul bir Çin var.
Bu yüzden hiçbiri dün Irak'a saldırıyı durduramadığı gibi bugün de Ukrayna saldırısını durduramıyor.
İçerideki birileri görmezden gelse de buna yüksek sesle itiraz eden tek ülke Türkiye. Çünkü Türkiye, barış ve işbirliği üretiyor ve ahlaki bir ilişkiler ağı kurulmasını istiyor.
Bu yüzden Türkiye'nin ve Antalya Diplomasi Forumu'nun dünyanın ilgi odağı olması tesadüf değil.
Sadece son birkaç gün içinde Başkan Erdoğan'la 30'a yakın lider veya kurum başkanı görüştü.
Liste uzun ama sadece birkaçını sayalım
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev, İngiltere Başbakanı Johnson, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko, Kanada Başbakanı Trudeau, AB Konseyi Başkanı Michel, Liberya Cumhurbaşkanı George Manneh Weah, Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani...
Bu arada savaşan taraflardan, Rusya Devlet Başkanı Putin'le iki, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski'yle iki, ABD Başkanı Biden'la da bir kez telefonla görüştü.
Başkan Erdoğan dünyaya, "Hep birlikte savaşın değil barışın dünyasını kurmalıyız" diye sesleniyor ve şöyle diyordu
"Güncel sorunlara odaklanırken arkasındaki esas sebepleri gözden kaçırmamalıyız, dünya 5 ülkenin insafına bırakılamaz. Ukrayna kriziyle beraber sistemin çarpıklığı ve yapısal problemlerin olduğu ortaya çıktı."
Dünya liderlerinin peş peşe Başkan Erdoğan'la görüşmek için sıraya girmeleri, sürecin mimarlarından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba'yı aynı masaya oturtması, Türkiye'nin 21'inci yüzyılın yıldızı parlayan ülkesi olduğunu gösteriyor. Bu da darbeler sonrasının ilk sivil cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal'ın şu hayalinin ilk işaretini veriyor:
"Ciddi hatalar yapmazsak, 21. yüzyıl Türklerin ve Türkiye'nin yüzyılı olacaktır."
Bu görkemli tablodan sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu sözlerini dinlerken "El insaf" dememek ve ülke adına üzülmemek elde değil:
"Eskiden Türkiye deyince devletler şöyle bir dururlardı, bakalım ne diyecekler diye. Şimdi sırtlarını dönüyorlar."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA