CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ya şiddeti öne çıkartan, toplumsal değerleri hiçe sayan tweet'leriyle ya da darbe çağrıştıran çıkışlarıyla hep gündemde. Peki bunları hangi kimliğiyle yaptı ve halen de yapıyor?
Birkaçını hatırlayalım. Tarih 24 Nisan 2012: "Tarihte bugün: Ermeni Soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz, 19.15'te Taksim'deyiz."
11 Ocak 2013: "İnsanlık tarihi kadın ile başlar. İnsanlık kadına yapılanlarla kaybeder, demiş Sakine Cansız. Ve insanlık yine kaybetti."
19 Mayıs 2013: MLKP kurucularından olduğu söylenen Hasan Ocak'la ilgili tweet'i: "Hasan Ocak yaşıyor. Komutana bin selam."
11 Mart 2014: "Devlet katil değil, seri katil."
15 Temmuz 2016: "Tekbir getirerek, boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir. Allah'ınız sizin de belanızı versin."
Kaftancıoğlu bu tweet'leri nedeniyle 5 ayrı suçtan yargılandı ve 9 yıl 8 ay 20 gün ceza aldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de bu cezaları onadı. Şimdi dosya Yargıtay'da...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Peki bu duruma CHP yönetimi ne diyor? Hiç rahatsız değiller. Dahası "siyasi" gerekçeyle yargılandığını ileri sürerek sahip çıkıyorlar. Ama daha vahimi, bu tweet'leri CHP'li olmadan önce attığı gibi açık bir "yalana" başvuruyorlar.
Önceki akşam bir televizyonda CHP Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre, Boğaziçi Üniversitesi olayları ve Kaftancıoğlu'nun tweet'leri üzerine konuşuyordu. Hiç tereddüt etmeden ve "Burası çok önemli" diyerek şöyle diyordu:
"Netice itibarıyla biz büyük bir partiyiz, bir milyonu aşkın üyemiz var. İnsanlar tabii CHP'ye katılmadan önce başka görüşleri de olabilir. Bu görüşlerini başka mecralarda da gündeme getirebilir. Ancak Sayın Kaftancıoğlu'nun gündeme gelen açıklamalarının hepsi zaten siyasete girdiği dönemin öncesinde yapılan açıklamalar."
Bu kadar bariz bir yalan olabilir mi? Pes doğrusu demek bile az. Hadi milyonlar demeyelim, binlerce insanın izlediği bir televizyonda, yine binlerce insanın bilebileceği bir konuda, bir siyasetçi hem de "Sosyal demokrasi" üzerine kitap yazan, kafa yoran bir siyasetçi neden bu kadar açık bir yalanı söyleme gereği duyar?
Akıl alır gibi değil.
İşin garip tarafı, böylesine açık bir yalan karşısında, konuyu tartışan gazetecilerin de o yalana itiraz etmemeleri ve kös kös dinlemeleri...
Oysa gerçeğe ulaşmak hiç de zor değil. O tweet'lerin atıldığı tarihlerde yani 2012 ile 2016 arasında Kaftancıoğlu, bugün CHP Genel Başkan Yardımcısı olan İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın yardımcısı hatta vekiliydi. Sonra Parti Meclisi üyesi, ardından da İstanbul İl Başkanı oldu.
Kaftancıoğlu 15 Temmuz gecesi dahil o tweet'leri attığında CHP yöneticisiydi.
Bu gerçeği CHP Gençlik Kolları Genel Başkanlığı'ndan gelen İstanbul Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre bilmiyor olabilir mi?
Bal gibi biliyor. Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi nasıl marjinal bir noktaya taşıdığına, siyasi aktörleri yalana sürüklediğine ve siyasi zemini de nasıl zehirlediğine bundan daha iyi örnek olamaz.