Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

CHP’de İnce-İmamoğlucular savaşı

CHP'de başlayan kongre sürecinin nasıl seyredeceği merak edilirken, ilk işaret Muharrem İnce'den geldi; "Meydanlar dolacak, Muharrem İnce aday olacak. Bu böyle yarım kalır mı?"
Önceki akşam Habertürk televizyonunda bu beklentisini biraz da ayrıntılı bir biçimde anlattı. Gerçi zamanında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine daha çok var ama İnce'ye göre seçimler erkene alınacak, o da erken seçimde aday olacak. Ama bu iş o kadar kolay değil.
Karşısında artık eskisinden çok daha güçlü bir Kemal Kılıçdaroğlu var. En zayıf döneminde bile İnce'ye geçit vermeyen Kılıçdaroğlu, bu kez hiç vermez. Tabi daha önemlisi, artık karşısında sadece Kılıçdaroğlu yok, İstanbul'u kazanan bir Ekrem İmamoğlu da var.
Üstelik o da İnce kadar hem hevesli hem de agresif. İnce'nin onu hesaba katmadan cumhurbaşkanlığı hayali kurması gerçekçi değil.
Çünkü İmamoğlu da şimdiden gözünü 2023 seçimlerine dikmiş durumda. Öylesine dikmiş durumda ki, hem yakın dostu hem de reklamcısı Necati Özkan, hiç vakit kaybetmeden İnce'ye ince ayar verecek bir mesaj yollayarak uyarıyordu. Hem de sıcağı sıcağına yayın sürerken;
"Dün dünde kaldı cancağzım. Artık mekanın yeni sahibi var"
Bu açık uyarı dün CHP kulislerinde çok konuşuldu. Atılan twite gelen tepkiler de çok sertti. Kimi İmamoğlu'na "özür" çağrısı yapıyor, kimi de "Bi de İmamoğlucular türedi" gibi yeni tespitler yapıyordu.
Bu aslında buzdağının görünen yüzü... Asıl büyük kavga kongre sürecinde yaşanacak. CHP kulislerinde bu açıdan iki noktanın altı çiziliyor: Muharrem İnce, televizyon konuşmasında ısrarla şu tespiti yaptı: "Ben genel başkanın cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyorum. Aday olursa gidip bir nefer gibi çalışırım."
İnce, bu sözüyle aslında içinde ukde kalan CHP Genel Başkanlığı'nı çok istediğini, delege isterse buna "hazır olduğunu" söylüyordu. Cumhurbaşkanlığı adaylığına da oradan gidecekti. Yani anlayacağınız İnce, bu çıkışıyla parti içi mücadelenin fitilini ateşledi. Kendisine yakın isimlerin tasfiye edildiğini, CHP yönetiminin de cumhurbaşkanlığı seçiminde destek olmadığını bir kez daha açıklayarak savaşacağını ilan ediyordu.
Oysa Kılıçdaroğlu, bu kongre süreçlerinin "tek adayla" geçilmesini hatta il ve ilçelerde henüz nasıl olacağı bilinmeyen "ittifak ruhu"nun hayata geçirilmesini istiyordu. Herhalde Kılıçdaroğlu, bu talebiyle geçmişten farklı olarak bu kez ilçe ve il yönetimlerinde "millet ittifakı" içinde yer alan İP'li ve HDP'li siyasi aktörleri CHP'ye taşıyacak. İnce ise bu talebe açık açık karşı çıkıyor ve sert muhalefet edeceğini açıklıyordu.
Görünen o ki, CHP içinde duruldu denilen parti içi iktidar savaşı hız kesmeyecek. Bu kez devreye İmamoğlu'nun hatta delege hesapları yapmak için derinden çalışan Erdoğan Toprak, Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu'nun girmesiyle daha da alevlenecek.
Kimin ne yapacağı konusunda ise İnce'den çok İmamoğlu merak ediliyor.
Bu da CHP'nin tepe yönetiminde sert rüzgarların eseceği anlamına geliyor. Tabanda ise yaşanan derin savurulmalar CHP'lileri bile şaşırtıyor. Bir CHP'li bu o şaşkınlığı şöyle anlatıyor: "Çok değil bir yıl önce 24 Haziran'da kahramanımız Muharrem İnce'ydi. Kılıçdaroğlu 'out'tu. 31 Mart'taki Büyükşehir başarısı Kılıçdaroğlu'nu tekrar 'in' yaptı. 23 Haziran'dan sonra ise yeni kahramanımız İmamoğlu oldu. Siyaset üretmeden bu kadar sık kahraman değiştirmek doğru gelmiyor bana."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA