Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Münbiç’teki bomba kimin işi

ABD'nin Suriye'den çekilip çekilmeyeceği meselesinin kolay olmayacağı başından belliydi. Trump "Suriye'den çekiliyoruz" dedikten hemen sonra ilk tepki bölgeyi kan gölüne çeviren Centcom Komutanı Joseph Votel'den geldi. Votel, ABD'nin Fox News televizyonuna şu açıklamayı yapmıştı:
"Mideme yumruk yemiş gibi hissediyorum"
Buna İsrail'e gidip Türkiye aleyhine konuşan Bolton'ı da ekleyin. Şahinler'le askerler Suriye'den çekilmek istemiyor. Adım adım gerilim yükseltiliyor ve kirli bir tezgahın işaretleri veriliyordu. HTŞ'nin İdlip'te harekete geçmesi bile bu süreçle alakalıydı.
Önceki gün Münbiç'te yaşanan bombalı saldırı, tam da böyle kirli bir tuzaktı. ABD'li askerlerin devamlı gittiği bir lokantanın önünde canlı bir bomba patlatılıyor ve 2'si ABD'li, 2'si paralı asker öldürülüyor... İşte Şahinler'e ve Votel'a "DEAŞ"ın sunabileceği muhteşem bir gerekçe. Artık rahat rahat "Suriye'den çıkamayız" diyebilirler.
Rahmetli Mahir Kaynak sık sık söylerdi, "Bir eylem kime yarıyor ona bakılmalı"
Sahi kime yarar bu DEAŞ bombası? Önce ABD'ye sonra da PKK ve PYD'ye... Çünkü iki yıldır Türkiye ısrarla PKK-PYD'nin Münbiç'ten çıkartılmasını istiyor. ABD ise ayak diriyor. Bombalama gerçek anlamda sadece onların işine yarıyor.
Tıpkı daha önce Kobani'de, Tel Abyat veya Münbiç'te olduğu gibi... Önce DEAŞ bir aparat olarak kullanılıyor, sonra devreye "kurtarıcı" olarak ABD gölgesinde PYD sokuluyordu.
Kör gözüm parmağına bu yöntemi artık kimse yutmuyor. O dönemde Batı merkezleri ve Türkiye'deki CHP muhalefeti ısrarla hep aynı yalanı söyledi; "Türkiye DEAŞ'ı destekliyor." FETÖ, TIR operasyonunu bunun için yaptı.
Şimdi aynı kirli oyun Münbiç'te oynanıyor. Neredeyse bir yıldır tek bomba patlamayan Münbiç'te DEAŞ bomba patlatıyor. Bırakın PKK-PYD'nin kirli aklını bu düpedüz bir Centcom tezgahı.
Ne hikmetse, Suriye'den çekilmenin, Münbiç'i boşaltmanın konuşulduğu bir zaman diliminde DEAŞ bomba patlatıyor. Hiçbir mantığı yok. Bizzat o bombacı DEAŞ'lı bile olsa sonuç değişmez. Çünkü o bombanın patlaması DEAŞ'ın değil, oradan çekilmek istemeyen Centcom'un ve doğal olarak PKK'nın işine yarıyor.
Ama dikkat edin, ilk açıklama yapan da PYD oldu. PYD bomba nedeniyle Türkiye'yi suçladı. Türkiye'deki uzantıları da bu kirli oyunu haberleştirip sayfalarına taşıdı.
Oysa şu gerçeği bölgedeki herkes biliyor ve PKK'ya yakın medya organlarında çıktı. Patlamadan iki gün önce PYD, cezaevlerinde tuttuğu DEAŞ'lıları serbest bıraktı... Hem de anlaşmalı olarak. Amerikalıların veya PKK'lılların bile bizzat yapmalarına bile gerek yok, Suriye'de 10 bin dolar için bu tür öylem yapacak çok sayıda küçük örgüt var. Daha patlamada neler olduğu bilinmeden eylemi DEAŞ'ın hemen üstlenmesi de ayrıca manidar.
Durumu net bir şekilde Başkan Erdoğan özetledi: "Anlaşılan o ki buradaki ABD'nin ve Sayın Trump'ın almış olduğu kararı etkileme anlamında olabilir."
Evet, işin özü "Trump'ın aldığı karara etkileme" meselesidir. Kirli oyunlarıyla Suriye iç savaşını derinleştirerek bir insanlık dramına yol açan Centcom, açıkçası Suriye'den gitmek istemiyor. Bu da Türkiye'ye karşı bir hamle olduğu gibi ABD iç siyasetine de müdahaledir.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Başkan Trump'a bombalı saldırıyla ilgili detaylı bilgi verildiğini söylüyor. Bakalım o detayın içinde "olayın bir tezgah" olabileceği gerçeği de var mı?
Bunu da herhalde Trump'ın yeni twitiyle öğreniriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA