CHP'nin İstanbul Büyükşehir adaylığı için Ekrem İmamoğlu'nun "son karar" olduğunu yazdım ama en büyük itiraz da yine CHP'lilerden geldi. "İsim kamuoyuna açıklanmadan son karar derseniz yanılırsınız. Burası CHP, Bizans gibi CHP'de de oyun bitmez."
Doğrusu CHP'de oyun içinde oyun var. Oyun kuranların sayısı da hiç az değil. Kimi kulüp başkanlarını devreye sokuyor, kimi rakibini devre dışı bırakmak için belgeler sızdırıp tehdit ediyor, kimi de ayak oyunlarıyla Kılıçdaroğlu'nu kuşatmaya çalışıyor.
Bugüne kadar Önder Sav, Gürsel Tekin ve Muharrem İnce gibi rakiplerini elimine etmekte mahir olduğu bilinen Kılıçdaroğlu'nun ne yapacağını göreceğiz ama şimdiden görünen şu; adı geçen siyasi aktörler hatta geçmeyenler bile 31 Mart gecesi kazanmaktan çok "1 Nisan sabahı kaybedersek n'olur" üzerine oyun kuruyor.
Genel bakış açısı, "kaybetmek önemli değil, tanınmak önemli" tezi üzerine kurulu. Bu hesabı "saman altından su yürütür" misali yapanların başında da genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve en büyük destekçisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu geliyor.
Bu ikili bir ekip... Daha önce de yazdım, hedefleri Kılıçdaroğlu sonrası CHP'yi yönetmek. Buraya giden yolun da İstanbul'dan geçtiğinin farkındalar. Bu yüzden sessiz sedasız Salıcı'nın İstanbul adayı olması için çabalıyorlar. Onlara göre, Salıcı'nın İstanbul adayı olması Türkiye'de tanınması için çok önemli bir adım. Kazansa Muharrem İnce'nin deyimiyle zaten 5 yıl sonra CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, kazanmasa da bu kez CHP'nin başında. Hedef, bir taşla iki kuş vurmak.
Aslında Salıcı ve arkadaşlarının siyaset üretmeden CHP'nin başına geçme hayali kuranlardan bir farkları yok. Siyaset hesapları yanlış olsa da CHP hesapları doğru... Tabii bunun yetmeyeceğini de biliyorlar. Bu yüzden farklı gerekçelerle Kadıköy'de Şerdil Dara Odabaşı'nı, Kartal'da Kılıçdaroğlu'nu "Çürük elmaları seçmekte çok başarılıdır" diyerek eleştiren Altınok Öz'ü, Beşiktaş'ta ise Rıza Akpolat'ı adaylaştırmak istiyorlar.
Onlara göre, İstanbul'da bu üç büyük ilçeyi elde tutmak CHP genel başkanlığına yürümek için önemli. Bu hesabın içinde Beykoz Konakları'nın daimi üyesi Erdoğan Toprak'tan genel başkan yardımcılarına kadar birçok isim de var.
Ancak karşılarında Kılıçdaroğlu gibi siyaset mühendisliğinde onları cebinden çıkartacak usta bir isim var. O da bu projenin farkında ve Ekrem İmamoğlu ismini ortaya atarak onlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Hem de suyunu çıkartarak. Bunu İmamoğlu ismini örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı Salıcı ile paylaşmayarak gösterdiği gibi başka zeminlerde de gösteriyor. Örneğin bir süre önce Kılıçdaroğlu'nun iki kulüp başkanıyla buluşması...
O buluşma öncesi aslında Canan Kaftancıoğlu da oradaydı ama buluşmaya "nazikçe" alınmadı. CHP'liler bu durumu "Kılıçdaroğlu'nun da bir oyunu var" diye yorumluyor.
Artık bundan sonra oyun netleşir mi yoksa değişir mi onu da yakında göreceğiz.